‘Engelliler’ değil, ‘En güzeller’ demek gerek- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi
Hayatımızın her gününün gerek kişisel gerek toplumsal olarak ayrı bir önemi ve özelliği var şüphesiz.
Kişisel olanlarını kendi irade ve seçeneklerimizle hatırlıyor, yaşıyor ve yaşatıyoruz ancak toplumsal olanları düzenlenen birbirinden farklı etkinliklerle yaad ediyoruz.
İşte o günlerin en özeli ve güzellerinden birisi olan literatürdeki ismi ile ‘Dünya Engelliler Günü’ 3 Aralık itibari ile dünyanın farklı bölgelerinin yanı sıra yurdumuzun her köşesinde de etkinlikler düzenleniyor.
Şehrimizde ise Valilik öncülüğünde olmak üzere Belediyelerimiz, Müdürlükler, Eğitim Kurumları ve STK’ların etkinlikleri ile engelli kardeşlerimizin katılımı sağlanarak birçok program yapılıyor.
Bu programlarda bir yandan engelli hakları vurgulanırken diğer yandan engellilerin yaşadıkları zorluklara dikkat çekiliyor. Hatta şunu da belirtmekte fayda var, o güne özel her yıl bir tema belirleniyor. 2019 Dünya Engelliler Günü teması ise, “Engelli bireylerin katılımlarının ve 2030 kalkınma gündemi içinde yer almalarının sağlanması” olarak belirlenmiş. Yani engelli kardeşlerimiz için toplum ve sosyal hayatlarının içinde daha aktif ve katılımcı olarak hareket edebilecekleri imkanlar oluşturulacak.
Peki, bu 3 Aralık Dünya Engelliler Günü nasıl belirlenmiş?
“Uluslararası Engelliler Günü 1992 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 47/3 sayılı kararı ile ilan edildi. Toplumun ve toplumun her alanında engelli bireylerin haklarını ve refahını teşvik etmeyi ve engelli bireylerin durumuna dair politik, sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamın her alanında farkındalık arttırmayı amaçlamaktadır.” Kısaca böyle özetleniyor.
Gelelim asıl mevzuya; 365 güne tekabül eden 1 yıl içerisinde her gün ayrı bir ya da birden çok özel güne denk geliyor. Bu özel günler evrensel, bölgesel ve dini olarak da ayrılabilir. Bu günler Anneler, Babalar, Kadın, Çocuk, Şehircilik vs vs uzayıp gidiyor. Ama bu kadar günün içinde anlamlı olanları iki elin parmaklarını geçmiyor. Yani sadece bir gün bir hafta ile değil, hayat boyu yaşamamız yaşatmamız gereken gün özelliği taşıyor.
Bugün engelli kardeşlerimizi sadece 3 Aralık itibari ile değil her an hatırlamak, görmek, yapılacak her şeye dahil etmek asli görevlerimiz olmalıdır.
Birleşmiş Milletler'in aldığı karar olarak değil hayatın bir parçası oldukları için hatırlamamız gerekiyor. “Asıl en büyük engel sevgisizliktir, engeller engelliler için aşılmıştır, siz asıl kafanızdaki engelleri kaldırın, engelli olmak, bir engel değildir” gibi cümleleri sadece bu günde paylaşmak bu güzel kardeşlerimize günübirlik mutluluk verse de hayatın geri kalan kısmında yalnızlıklarına merhem olmayacaktır.
Ailemizde, akrabamızda, komşumuzda, mahallemizde dahası yaşadığımız her alanda bu güzel kardeşlerimizi görüyoruz, konuşuyoruz birlikte etkinlikler düzenliyoruz ama iç dünyalarında onların yalnız olmadığını hissettirecek dokunuşları yeterince yapamıyoruz.
Ben Birleşmiş Milletler'in aldığı karar ile belirlenen günü bilgilendirme olarak algılıyor ve toplum olarak bu gerçeğimizin bir günle değil bir ömürle bütünleşmesini savunuyorum. Tıpkı temel taşlarımız olan anneler ve babalar gününün savunulması gibi. Sonuçta ‘engelli’ ibaresiyle andığımız kardeşlerimiz kimimizin annesi, kimimizin babası, kimimizin kardeşi, eşi, arkadaşı, dostu... O nedenle benim ‘engelliler’ tanımının yerine kullandığım ‘En güzeller’ kelimesi hayatımızdaki bu güzel kardeşlerimize olan davranışlarımızdaki bütünü ifade etmelidir.
Bu kardeşlerimiz için son yıllarda yapılan ulaşımdan, şehirleşme çalışmalarına, sosyal ve toplumsal bilinçlendirmelere kadar iyi gelişmeler elbette mutlu ediyor ancak önemli olan bu bilinç ile uygulamaların daimi olarak devam etmesi. Sözün özü: Engelliler değil En güzellerdir…
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ