“İSTANBUL METROPOLÜNDE GÜVENLİK: İNSAN HAKLARI VE SİVİL TOPLUM PERSPEKTFİNDEN” SEMPOZYUMU
“İSTANBUL METROPOLÜNDE GÜVENLİK: İNSAN HAKLARI VE SİVİL TOPLUM PERSPEKTFİNDEN” SEMPOZYUMU- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi
20 Mayıs günü İstanbul Üniversitesi tarihi konferans salonunda İstanbul metropolünde güvenlik konusu insan hakları ve sivil toplum perspektifinden ele alındı. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ve Hukuk Fakültesi ile Polis Akademisinin ortak programı olan sempozyumda bildiriler çok disiplinli sunuldu. (https://cdn2.pa.edu.tr/Upload/editor/files/istanbul-metropolunde-guvenlik-bildiri-ozetleri(1).pdf)
Sempozyumun açılışında İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. O. Bülent Zülfikar ile Polis Akademisi başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çolak konunun hem bilimsel hem de pratik bakımından önemine temas ettiler. Sempozyumun çağrılı konuşmacısı Ruşen Keleş hoca konunun belediyecilik, kamu yönetimi ve güvenlik primleri bakımından önemini vurguladı.
Sempozyumun konu başlıkları: Metropolde güvenlik kavramı ve insan hakları, göç çok kültürlülük bağlamında güvenlik, sivil toplumun güvenlik politikalarında rolü, İstanbul metropolünde suçla mücadelede polisin rolü, İstanbul’da güvenlik sorunları ve konunun uluslararası boyutları.
Emniyet genel Müdür yardımcısı Doç. Dr. Mustafa Çalışkan 15 Temmuz gecesinde İstanbul emniyetinin cesaretini anlattıktan sonra “güvensiz şehir” algısı oluşturma Devleti ve kamu kurumlarını yıpratma “yönetilemeyen bir ülke” algısına gidişte önemli bir konu olduğundan bahsetti. Dolayısıyla şehirlerin güvenli olması toplum huzuru ve iktisadi faaliyetler bakımından büyük önem taşır. Nitekim güvensiz şehir algısı iktisadi hayatı ciddi etkilemektedir. Hatta ihtilallere giden süreç böyle algı oluşturmaktan geçmektedir.
Sempozyumda konular sadece Akademik ve teorik olarak ele alınmayıp gerekli olan tedbirler de işlenmiştir. Mesela İstanbul'da 10 bin mobese kamerası var, buna karşılık 75 bin kameraya ihtiyaç olduğu belirtilmiştir. Kurumsal firmaların da sisteme entegre edilmesi ile bu sayı artacaktır. Yapay zeka uygulamaları ile fırsatlar ortaya çıkmaktadır. Ama diğer andan özgürlükler tartışılmaktadır. Kamunun politika üretmesi, halkın da bunları benimsemesi bakımından bu tür sempozyum veya diğer bilimsel çalışmalar altlık sağlamaktadır. Yine polislere yaka kamerası takılması konusu gündeme gelmiştir. Türkiye'de 20 bin yaka kamerası kullanılmaktadır. İngilizlerin bu konuda CCTV ile yıllar önce pek çok düzenleme yapıldığı da bilinmektedir.
Yapay zekanın metropol güvenliğindeki yeri siber güvenlik uzmanları tarafından dile getirilmiştir
Bilindiği gibi Güvenlik çok boyutlu bir konudur. Polis hizmetleri idare hukukunda kolluk olarak bilinmektedir. İster polis hizmetleri ister kolluk hizmetleri denilsin herkesin önce güvenlik hizmetine ihtiyaçları vardır. Bunun için güvenlik hizmetleri pür kamusal hizmet sayılır ve ücretlendirilmez.
Polis hizmetleri günlük hayatımızda asayiş ve trafik gibi alanlarda sıklığa karşılaştırmakla beraber siber güvenlik, mali suçlar, ahlak. çocuk gibi konularda da hem bireyi hem de toplumu çok yakından ilgilendirmektedir yani vazgeçilmezdir. Tabii ki polis halk içindir yani milleti içindir, devletin kurallarına göre çalışır. Devletin temel organlarından birisidir. Dolayısıyla polis hizmetlerine dengeleyen husus insan haklarıdır, sivil toplum da bir yandan insan haklarını dikkate alarak diğer yandan da polisin hizmetlerini yapabilmesine destek amacıyla her halde bir denge unsuru olarak kabul edilebilir.
Emniyet teşkilatı şehirlerin büyümesi ve teknoloji ile beraber farklılaşması gibi sayısal olarak da büyümüş hizmet nitelikleri değişmiştir. Bunların uluslararası karşılaştırmaları ve ülkedeki dağılımı da önem arz etmektedir. Polis Akademisinin fakülte ve enstitüsü olarak teşkilatlanması da konunun ne derece önemli olduğunu göstermektedir.
Ülkemizin en fazla nüfusuna ve üretim gücüne sahip İstanbul ili ve çevre illerin güvenlik açısından taşıdığı önem dikkate alındığında sempozyumda İstanbul'a ilginin çekilmesi gerçekten önemli bir katkı sağlamıştır. İstanbul'un depremselliği konusu en ciddi tehditlerden birisidir. Nitekim bu konuya da konuşmacılar temas etmiştir. Nüfus, bağımlılık, çocuk suçları ve sosyal hareketler de güvenlik üzerinde ciddi etkili olmaktadır. Ayrıca güvenliğin sosyal temellerinin ahlaki dini dayanaklarla desteklenmesini ihmal etmemek gerekir.
Böyle bir güzel faydalı ve verimli toplantıların sadece akademik düzeyde kalmayıp ülkeye, topluma ve fertlere önemli katkılar sağlayacağı muhakkaktır. Bu sebeple emeği geçenlere teşekkür ederiz. Şehit olan emniyet mensuplarına Allah daha rahmet dileriz, hizmette olanlara adaletli, hakkaniyetli hizmetleri için teşekkür ederiz.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.