'RAHMET'siz kalmamak için şükür ŞART…

Aslında bu hafta köşemde akıllara durgunluk verircesine artan "daha doğrusu yurtdışı manipülesi ile köşeye sıkıştırılan" döviz piyasasını ve yapılan asgari ücret artışını yazmayı planlıyordum ama beyaz zarafet ve katkıları hepsinin önüne geçti.
Döviz, altın, ekonomi, piyasalar ve daha neler neler derken asıl tehlike gündemde yerini çok fazla bulamıyordu aslında.
Neydi o tehlike; tabii ki kuraklık, susuzluk ve her geçen gün çölleşmesi artan tarım arazilerimizin çoğalmasıydı. Belirli zamanlarda bununla ilgili çalıştaylar ve çözüme yönelik programlar yapılmış olsa da işin ucu gelip rahmete dayanıyordu.
Ama şükürler olsun ki asıl korkumuz olan bu tehlikeye rabbim rahmeti ile karşılık verdi ve hafta sonu çok güzel kar yağdırdı. Bu kadar şükürsüzlüğe, bu kadar hamd bilincinden yoksun yaşantıya rağmen o özlemle beklenen kar yüreklerimizi serinletirken bizlere de şükür için bir kez daha fırsat vermiş oldu. Başta şehir merkezi olmak üzere birçok ilçemiz ve komşu şehirlerimiz de bu rahmetten payını aldı. . Hafızalarımızı şöyle bir yoklayınca Konya şehir merkezinin 2017'den sonraki en iyi kar yağışını almış olduğunu görmek mutlu etti.
Daha geçen haftaya kadar haber merkezimizin yayın akışına kuruyan göller ırmaklar, kuraklaşan araziler, suyu bitmek üzere olan barajların fotoğrafları düşüyordu. İki hafta önce Beyşehir Gölü'nün içler acısı halini sayfalarımızda paylaştık. Herkes durumun vahametinin farkında olsa da alınacak önlemler "sorunu bir süreliğine çözmüş gibi" görünecekti elbette. Ancak bolluğun, bereketin daim olması için bugün bizleri mutluluğa sevk eden karın düşmesi gerekiyordu.
Elbette tarım uzmanı değilim ve bu yağan karın sorunumuza ne kadar merhem olacağını bilemem ama bildiğim bir şey varsa o da mutlaka yer altı sularımıza faydası olacağı ve uzun zamandır şehir merkezinde böylesi bir kar güzelliğini görememiş olmamdır.
İnşallah bu güzellik hemen ortadan kalkmaz ve devamı gelir diye dua ediyorum. Çünkü bu toprakların buna çok fazla ihtiyacı var.
Rahmetin güzelliği bizleri mutlu ediyor olsa da bu mutluluğun yanında dışarıda yaşayan canların da unutulmaması gerekiyor. Bizler kapalı alanlarda güzelliği izlerken, kar altında, aç susuz, barınaksız canların varlığını bilerek kapımızın önüne gerek barınak, gerekse de yiyecekleri koymayı ihmal etmeyelim. Bu kadar şükürsüz, hamd yoksunu bir toplum olmamıza karşın bu rahmeti Rabbimizin günahsız bebelerin, ağzı dualı büyüklerin ve dışarıdaki o canların yüzü suyu hürmetine verdiğini de aklımızdan çıkartmamamız gerekiyor.
Bu konuyla alakalı belediyelerimizin alkışlık çalışmaları olduğunu bilmekle birlikte, bu çalışmalara bireyler olarak bizlerin de merhametimizle destek vermesi rahmete rahmet katacaktır.
Son olarak kar yağışı sonrasında oluşması muhtemel don olayının üzüntüye dönüşmemesi için trafikte gerekli hassasiyetin gösterilmesi en önemli dileğimdir.
**
Geçtiğimiz cuma günü yaşanan bir diğer güzellikte 748. Vuslat Yıl Dönümü Şeb-i Arus’un tamamlanması oldu. Yurt içi ve yurt dışından gelen binlerce misafirin katılımı ile gerçekleşen programda uhrevi hazzı yaşayan katılımcıların Mesnevi felsefisine olan ilgisi gözlerden kaçmazken bu yılın ana teması olan "İRFAN VAKTİ" olgusu gönüllere tohum olarak girmiş oldu.
**
Hafta sonunun bir diğer güzelliği de yeşil beyazlı temsilcimiz Konyaspor’un Antalyaspor’u uzatmalarda attığı tek golle mağlup etmesi oldu. Oldukça zorlu ve taktik savaşı şeklinde geçen karşılaşmanın uzatma dakikasında attığı golle 3 puana ulaşan temsilcimizin bu galibiyeti, ligdeki en keyifli galibiyeti olma özelliği taşıyor bana göre.
Ligdeki konumu itibari ile bizlere bu zamana kadar yaşanmayan keyfi yaşatan yeşil beyazlılara yönetiminden malzemecisine kadar tek tek teşekkür ediyorum. Özellikle samimiyeti ve azmiyle başarıda futbolcularla birlikte büyük pay sahibi olan Teknik Direktör İlhan Palut’a ve ekibine yürekten teşekkürler...