TORPİL

Nedendir ki “ahlak” denilince ilk akla gelen çoğu zaman kadın-erkek arasındaki ilişki olur. Peki ekonomik, toplumsal ve siyasi ahlak yok mudur? Tüm kitabi dinler ortak noktaları az olsa bile aynı emirleri sunar. “Hırsızlık yapma, yalan söyleme, çevrene zarar verme…” Peki, bu emirleri ortaya çıkaran güç nedir? Tabi ki insanın içinde yaratılıştan gizlenmiş, zaten var olan ahlak sistemidir. Kozmopolit toplumlarda bireyler ahlak yasaları ile var olur. Her dinden, kültürden insanı ortak alanda toplayan, bireyleri gelişmiş toplum noktasına taşıyan cevher budur. Bizim toplumumuzda farklı dinlere, farklı kültürlere sahip yapıdadır. Avrupa ve Asya’nın kesişim noktası olan bu coğrafyada düzen her daim bir şekilde sağlanmıştır. Özellikle din, şefkat ve kardeşlik duyguları ile. Dikkat edersek bunların hepsinin tek bir ortak noktası var; ahlaki temeller. Ama hiçbir zaman yaşanan ahlakı çöküşler şuan ki kadar gözle görünür olmadı.( Görmek isteyene) Artık toplum olarak bir buz kütlesi gibi eriyip bitiyoruz. Bunun birçok sosyolojik, bürokratik ve ekonomik nedeni olsa da neredeyse hiç kimse kafasını kumdan çıkarma zahmetini göstermiyor. Çöküşü son yıllarda en çok yaşandığı nokta ise liyakattir. Bu noktada birçok Afrika kabilesinden bile aşağıya düşmüş durumda olduğumuzu görmemek körlükten ibarettir. Artık torpil her kurumda, ailede, iş yerinde. Tabi her yer de bu torpilin adı farklı. Bu insan ya Allah’ın varlığına inanmıyor ya da kandırabildiğini düşündüğü Allah’a iman edecek kadar saf! Liyakat noktasına sadece bir konu ekseninde bakmamız mümkün değil. Bu konu toplumumuzda domino taşı etkisi yarattı. Torpil kültürü, adaleti, dürüstlüğü, toplum olabilme duygusunu yıktı geçti. Açıkça konuşalım ki artık adaletsiz, dürüst olmayan ve tek yönlü düşünen insanlar olduk. Ne hazin ki; torpil yapmayan dürüst insanlar bile rakiplerine yapılan torpil için araya birilerini katıp, adalet yakalamaya çalışmakta. Altını çizerek tekrarlıyorum, artık dürüst insanlar bile zamanın sillesini yememek için araya torpil sokarak şunu söylüyor: “ Aman bana torpil yapmayın ama hakkımı da yedirmeyin.” Toplum ve ahlakın bitişi ancak bu cümle ile bu kadar iyi anlatılabilirdi. Adaletli, temiz ve dürüst bir Türkiye toplumu için yapılacak tek şey konuşmaya başlamaktır. Artık kafaları kuma gömmeyi bırakalım. Aman bu dönemde böyle demeyelim. Bir denizyıldızını kurtarmak gibi, ilk dominoya dokunmak gibi bireysel çaba, bireysel ahlak ahlaki devrimin başıdır. Ahlaki sorunlar çözülmedikçe bu problem toplumun kollektif bilinçaltına ve genlerine işlemeye devam edecektir! Sevgi ve saygı ile…