Kıymetli dostlar, Nisan geldi, bahar kapıya dayandı. Ağaçlar yeşillendi, çiçekler açtı. Tıpkı doğa gibi, bizim de içimizde bir şeyler kıpır kıpır olmalı değil mi? “Maalesef” dediğinizi duyar gibiyim. Ülkemizde bu şartlarda bu koşullarda, insanlar hayatta ve ayakta kalmaya çalışırken içimiz nasıl kıpır kıpır olsun” diyorsunuz.. Çok da haklısınız.. Bugün gündemin ötesinde, tıpkı bahar gibi daha umut verici cümlelerle devam etmek istiyorum..
Şimdi Nisan ayında kutladığımız Sağlık Haftası da tam olarak şunu hatırlatıyor bize: Sadece hasta olmamak değil, ruhumuzun da, aklımızın da, bedenimizin de keyfinin yerinde olması gerek. Hani derler ya, “Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.” Bu laf boşa söylenmemiş. Üçü bir arada olursa hayat daha güzel, daha anlamlı. Gelin, bu bahar havasında içimizdeki bahçeyi nasıl güzelleştirebiliriz ona bakalım..
Günümüzün telaşı malum. Sabah kalk, işe git, koştur koştur.. Bir yandan kira kibrit faturalar bir yandan evin giderleri okul aidatları derken.. İnsanlar 6 gün boyunca maalesef tüm zamanlarını sağlıklarını bunun için verip koşturuyorlar. Ve bazen nefes almaya bile fırsat bulamıyorlar. Hal böyle olunca da en çok ihmal ettiğimiz şey kendimiz oluyoruz. Sanki sadece bedenimizden ibaretmişiz gibi davranıyoruz. Oysa ki içimizde bir de ruh var, bir de akıl var. Onlar da tıpkı bir çiçek gibi ilgi bekliyor. Sulamazsanız, güneş göstermezseniz solar giderler..
Şöyle düşünün: İstanbul Boğazı’nda oturmuşsunuz, çayınızı yudumluyorsunuz. Güneş pırıl pırıl, deniz mis gibi. O an içiniz huzurla doluyor değil mi? İşte bu huzur, ruhunuzun gıdası. Bazen küçük bir mola vermek, sevdiğiniz bir şarkıyı dinlemek, balkonda şöyle bir nefes almak bile ruhumuza iyi gelir. Aklımızı da boş bırakmamak gerek. Sürekli aynı şeyleri düşünmek, sorunlara takılıp kalmak zihnimizi yorar. Yeni bir şeyler öğrenmek, bir bulmaca çözmek, güzel bir kitap okumak aklımızı dinç tutar..
Tabii ki beden sağlığı da olmazsa olmaz. Nasıl ki eski bir arabanın bakımlarını yapmazsak yolda kalır, bizim de bedenimize iyi bakmamız gerek. Ne yediğimize dikkat etmek, düzenli uyumak, şöyle hafif bir yürüyüş yapmak hem bedenimize hem de ruhumuza iyi gelir. “Can çıkar, huy çıkmaz” derler ama sağlıklı alışkanlıklar edinerek hem bedenimizin hem de ruhumuzun huyunu güzelleştirebiliriz. Mesela, güne güzel bir kahvaltıyla başlamak, akşam yemeğini çok kaçırmamak, her gün yarım saat yürüyüş yapmak… Bunlar küçük ama etkili adımlar..
Sağlık Haftası bize diyor ki, sadece hasta olmayalım yeter değil. Ruhumuz da gülsün, aklımız da pırıl pırıl olsun, bedenimiz de dinç kalsın. Üçü bir arada olursa hayat daha güzel. Bu bahar ayında, doğanın uyanışından ilham alalım. Kendimize biraz zaman ayıralım. Ruhumuzu dinleyelim, aklımızı tazeleyelim, bedenimize iyi bakalım. Unutmayın, kendimize yaptığımız yatırım en kıymetlisi. Sağlıklı bir beden, huzurlu bir ruh ve zinde bir akılla hayatın tadını doyasıya çıkaralım. Tıpkı baharın rengarenk çiçekleri gibi, biz de içimizdeki güzellikleri ortaya çıkaralım ve hayatı keyifle yaşayalım. Sağlıcakla kalın!
Kazaları ceza yazarak önlemenin mümkün olmadığı görülüyor…
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.