Türklerin tarihte kurduğu en büyük (dünya siyasetine tesiri, medeniyet alanındaki yaptıkları, ömrünün uzunluğu, eğitim, sağlık ve insan, devlet, millet, yönetim anlayışındaki yüksek, özgün ve farklı anlayışı ile…) devlet olan Osmanlı (1299-1922) Sünnetullah’ın ve fıtratın kanunlarına boyun eğerek 600 yıldan fazla yaşadıktan sonra yıkıldı. Son iki yüz yılı büyük yenilgilere ve toprak kayıplarına sahne olan bu “Koca Çınar’ın”, Avrupa hafızasından bir türlü silemedi silmez de. Çünkü 1071 Malazgirt ile başlayan Türk -Batı ilişkileri 1700’lere kadar bizim üstünlüğümüzle geçti. Anadolu’yu, Balkanları, Doğu Avrupa’yı, İstanbul’u’ Akdeniz’i… ellerinden alıp yıllarca onlara üstünlük sağlamamızı, onları yönetmemizi batı hafızası asla unutmamıştır unutması da mümkün değildir.
Doğu- Batı kapışmasında asırlardır biz yenilen taraftayız. Karlofça ile başlayan duraklama, Küçük Kaynarca ile gerilemeye dönüşmüş, sonra artarda Doğu Avrupa’yı, Balkanları, Batı Trakya’yı; denizlerdeki üstünlüğümüzü kaybetmişiz. Hatta büyük kayıplar verdiğimiz I. Dünya savaşından sonra itilaf devletleri Anadolu’yu bile işgal etmişlerdi. Öyle ki düne kadar Osmanlıya bağlı küçük bir toprak olan Yunanlılar, İngilizlerin desteği ile Ankara yakınlarına kadar gelmişlerdi. Birçok cephede büyük insan ve toprak kaybeden Osmanlı devleti en sonunda Mondros’u imzalayarak yenilgiyi kabul etmişti. Birinci Dünya savaşında büyük insan ve toprak kaybına uğrayan atlarımız birkaç cephede büyük zaferler elde ettiler. Bunların başında Çanakkale ve Kûtül‘amâre gelir.
BÜYÜK DEVLETLER ZAFERLERİ ÖNE ÇIKARIR
Büyük devletler nesillerine mağlubiyetlerinden daha çok zaferlerini anlatırlar. Öyleki düne kadar dünyayı idare eden, kendini dünyaya “Güneş batmayan imparatorluk” diye kabul ettiren İngiliz Krallığı (Kraliçeliği) ders kitaplarında Çanakkale ve Kûtül‘amâre Osmanlıya karşı aldığı mağlubiyetlerini tarih derslerinde çocuklarına asla okutmaz, anlatmaz. Tıpkı bir zamanlar (kısa süreliğine de olsa) dünya birincisi olan Napolyon’un /Fransa’nın, Cezzar Ahmet Paşa’ya (Osmanlı) karşı Akka Kalesinde aldığı mağlubiyeti tarih kitaplarına koymadığı gibi.
KÛTÜL‘AMÂRE ZAFERİMİZ 29 NİSAN 1916
Kûtül‘amâre, Bağdat yakınlarında Fırat ile Dicle’nin birleştiği yerdedir. Bölgenin Osmanlı idaresine girmesi Kanûnî Sultan Süleyman zamanında (1520-1566) olmuştur. I. Dünya Savaşı sırasında Kûtül‘amâre çok hareketli günler yaşadı. 1915 yılı Eylül sonlarına doğru İngiliz Generali Townshend Dicle nehri boyunda harekete geçti; Osmanlı Devleti’nin Türk ve Araplar’dan oluşan kuvvetleri Albay Yûsuf Nûreddin Bey’in kumandasında bulunuyordu. Hedefleri Bağdat’ı almak olan İngilizler yol üzerindeki Kûtül‘amâre’yi işgal ettiler (26 Eylül 1915). Uzun süren mücadelenin ardından çaresiz kalan “güneş batmayan imparatorluğun” generali teslim oldu. Kûtül‘amâre zaferi İngilizlere ilk yenilgiyi tattıran zaferin adıdır. (İslam Ansiklopedisi)
BU BÜYÜK ZEFERLE İLGİLİ BAZI DEĞERLENDİRMELER
Son yıllarda milletimizin ve devletimizin tarihe bakışı olumlu anlamda değişmiştir. Bu cümleden olmak üzere çoğu devlet televizyonu TRT de yayınlanan tarihi diziler (Alpaslan, Malazgirt 1070, Selahaddin Eyyübi, Mehmet Fetihler Sultanı, Kuruluş Osman, Diriliş Ertuğrul, vefa Sultan) buna birer misaldir. Bu baptan olmak üzere (https://www.youtube.com/watch?v=Yh0FxS7cJB4&list=PLm3-FYEZRvRcsfcXCV34aJXSYGhOnQYsZ) ‘Mehmetçik Kûtül‘amâre’ dizisi de hakikaten çok büyük bir hizmet olmuştur. (Keşke 25 yıllık tarih öğretmenlik dönemimde bu gibi dizler olsaydı. Mutlaka bunları sınıfta ders olarak seyrettirirdim). Bu zafer Osmanlıların gavurların deyimi ile “Chant de cygne”ni yani ‘Son Şarkısıdır.’ Kûtü’l-Amâre Zaferi; altı asırlık Ulu Çınar’ın tarihin kimsesizler mezarlığına gömülmek istenmesine karşılık şânına yaraşır bir vedâ selâmıdır. Kûtü’l-Amâre Zaferi, Mehmetçiğimizin; 18 Mart 1915’teki Çanakkale zaferinden bir yıl sonra 29 Nisan 1916’da; kibrin, zulmün, katilliğin sembolü olan mağrur İngilizlere tattırdığı büyük acının adıdır. 29 Nisan 1916’da Bağdat yakınlarında Dicle ve Fırat Irmaklarının birleştiği yere yakın bir yerde kazanılan ve daha sonra unutturulan bu zaferimiz inşallah milletimize yeni bir diriliş muştusu olur.
Not: TRT 1 de yayımlanan Mehmetçik Kûtü’l Amâre dizisini mutlaka çocuklarımıza, gençlerimize izlettirmeliyiz.
“Konya’da Sulama Suyu Yetersizliği ve Türkiye’ye Olası Etkileri”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.