Ağız ve diş sağlığı merkezi, hocanın borcu hikâyesine döndü

Seydişehir’e Ağız ve Diş sağlığı merkezinin kurulması ile ilgili bununla birlikte 25 yazı kaleme almışım. İşin özü 25 defa kendim yazmış kendim okumuşum. Konu ile ilgili bir önceki yazım da; “2008 yılının Ağustos ayında Seydişehir'e Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi kuruluyor açıklaması yapıldığında, bölgenin önemli bir eksikliği gideriliyor diyerek emeği geçenlere teşekkür etmiş ve sevinmiştik. Öyle ki; o tarihlerde Sağlık hizmetleri ağırlıklı olarak Devlet Hastanesi A blokta verilmeye başlanmış, yine o tarihte boş durumda bulunan B blok değerlendirilecek Ağız ve Diş sağlığı Merkezi kurulacak böylece atıl durumdan kurtarılacak hem de eski canlı günlerine kavuşacaktı. Ama daha önemlisi Seydişehir ve bölgede diş tedavisi alacak hastalar Kampus alanında bulunan Konya Selçuk üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ve diğer hastanelere gitmek zorunda kalmayacak burada ayağının dibinde tedavisi uygulanacak, zaman ve para kaybı asgariye inecekti. Yine o tarihte “Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde” görev alacak 10 adet Diş Hekiminin atandığı açıklaması da yapılmıştı. Daha sonra ise Ağız ve Diş sağlığı Merkezi kurulmasından bir anda vazgeçildi ve "Diş Ünitesi” altında küçük bir birim kuruldu. Ünite olmasına rağmen, hizmete girdiği andan itibaren neredeyse bölgenin diş tedavi merkezi haline geldi. Başta Beyşehir, Derebucak, Hüyük, Bozkır, Ahırlı, Yalıhüyük, Akseki ilçeleri olmak üzere Yarpuz Beldesi’nden bile gelen hastalara şifa kaynağı oldu, hatta bu bölgelerden zaman zaman minibüslerle seferler düzenlendi hastalar tedavi için Seydişehir' i tercih etti” DEMİŞİM.

HOCANIN BORCU

Nasrettin Hoca’nın şu fıkrasını hepimiz biliriz.

Nasreddin Hoca bir ahbabından borç almış. Elde avuçta olsa Hoca hemen ödeyecek ama yoksulluğun iki gözü de kör olsun. Daha vadesi gelmeden adam alacağı için Hoca’nın kapısını aşındırmaya başlamış. Bir böyle iki böyle derken yine bir gün adam borcunu istediğinde;

– Şu anda yok ama demiş, çok yakında ödeyeceğim,

Böylesi düşman başına, adam yüzsüz mü yüzsüz:

– Söyle Hoca, ne zaman vereceksin, kimden bulup vereceksin!
– Evin önüne çalı ektim!
– Niye?
– Koyun sürüsü geçerken yünleri çalıya takılacak.
– Sonra?
– Bizim hatun bu yünleri toplayacak, yıkayacak, tarayacak, eğirecek, dokuyacak, ben de götürüp satacağım.
– Eee?

– Ne e’si be adam, sordun ya, senin paranı o zaman öyle ödeyeceğim.

Buna kim gülmez; adam da kasıklarını tuta tuta gülünce Hoca:

– Gidi hâlden bilmez, demiş, peşin parayı gördün ya gül bakalım.

İşte bizim de Ağız ve Diş Sağlığı merkezi hocanın fıkrası gibi oldu.

Neden mi?

Eski devlet hastanesinin bulunduğu binaya ağız ve diş sağlığı merkezi yapılması planlanmakta, proje yönetim hizmetlerinde, ancak ne zaman onay alınacağı belli değil. Onay alınsa bile eski bina yıkılacak, yerine yenisi yapılacak, bu da bugün başlasa 2-3 yıl demek. Sizin anlayacağınız, “Ağız ve diş sağlığı merkezi, hocanın borcu hikâyesine döndü.” YETKİLLERE DUYURULUR.