ALGlLAR VE OLGULAR- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi
Gündemden hiç düşmeyen bir konu. Algı yönetimi. Muhtemelen insanlık tarihi kadar eski bir macera. Kitleleri yönetmeye talip olan bütün yönetimlerin bunu ihmal etmeleri mümkün değil.
Algıları yönetmeyi başardığınız zaman olgular önemi kaybediyor. Neredeyse tarih boyunca algılar hakikati örtmek üzere etki altına alınmaya çalışılmış ve ne yazık ki çoğu zaman bunu yapanlar başarılı olmuştur. Algılar karşısında olguların önemini kaybetmesi dramatik bir durumdur. Algıları yönetilenler acımasızca kullanılmış ve geniş bir kitle ile birlikte kaybeden tarafta kalmışlardır.
Bu insanlık kadar eski mücadele kitabımız Kur'an-ı Kerim de Firavun sihirbazları ile Hz. Musa arasında geçen bir olay üzerinden anlatılır. Ağırlıklı olarak Taha suresi 57. ayetten başlayan tasvir ve diyaloglar çok ilginçtir. Özünde Firavun'un Hz. Musa'yı algılar üzerinden yenerek temsil ettiği tevhidi hakikati etkisiz hale getirme çabası anlatılmaktadır.
Halkın toplandığı bir günde şehrin meydanında Firavun'un sihirbazları ile Hz. Musa karşı karşıya gelir. Anlaşma gereği ilk olarak sihirbazlar maharetlerini göstereceklerdir. Ellerinde ipler ve değnekler vardır. Ellerindekini ortaya atarlar ve birden yılanlar görünür. Halk büyük bir korku ve panik içinde kaçışmaya başlar. Öyle ki Musa bile korku içinde irkilir.
O’na korkmaması ve elindeki asayı ortaya atması vahyedilir. Hz. Musa asasını atar ve sihirbazların iplerini, değneklerini yutar ve yok eder. Hakikatin gücü karşısında sihirbazlar teslim olup iman ederler. Firavun inkarda inat edicidir.
Bu muhteşem kıssadan pek çok ders çıkarmak mümkün olmakla birlikte konumuz açısından sihirbazların oluşturduğu illüzyon üzerinden halkı sevk ettikleri korku ve panik hali önemlidir.
Modern zamanlarda firavun sihirbazlarının görevini bir kısım medya üstlenmiş görünmektedir.
Özellikle son yıllarda sosyal medya algılar üzerinde dehşetli bir etki gücüne sahip oldu. Sosyal medya trolleri post modern sihirbazlar çetesi rolünü kaptılar. Bu troller sosyal medya üzerinden bir çok devleti istikrarsız hâle getirebiliyorlar.
Gezi parkı olaylarından bu yana ülkemizin de benzer saldırılara maruz kaldığını biliyoruz. Anlaşılıyor ki bu durum artarak devam edecek. Aklı başında hiç kimse buna kayıtsız kalamaz. Hayat boşluk kabul etmiyor. Kuşaklar arasında duygudaşlık neredeyse kayboldu. Bu büyük bir risk.
Zaman serveti saman, zevki sefa zamanı değildir. Şuurlu ve uyanık olmak gerekir diye düşünüyorum.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ