ANMA PROGRAMLARI VE PROF. DR. SABAHATTİN ZAİM 95. YIL ANMA PROGRAMI

Hafıza-yı beşer nisyan ile malüldür. Yani insan hafızasının bir eksikliği, unutmadır. Bunun gibi içtimai hafıza yani toplumsal bellek de unutur. Bu nedenle dünya hayatımızda aramızdan ayrılan pek çok kimseyi hatırlamakta zorluk çekeriz, hatta olayları düşünmekte zorlanırız.
Anma programları bu illeti bir nebze giderir. Resmi anmalar bir ideoloji veya düşünceyi unutturmamak ve pekiştirmemek amacıyla yapılır. Bunun dışında bir inancı ve olayı hatırlamak ve taze tutmak için bununla ilgili destanlar, ilahiler, türküler vs ile meydana getirilir. Böylece bir taraftan büyüklerimize vefakarlık yaparken diğer taraftan tarihten dersler unutulmaz.
Ebu Said Hadimi der ki; Adem (insan) odur ki, koya bir eser; eseri olmayanın yerinde yeller eser. Anmayı hak etmek için önce eser bırakmak gerekir. Bu eser hayırlı ve insanları doğruya götüren nitelikte olmalıdır. Bazı topluluklar fitne ve fesadı da üstün görüp anabiliyor, bu onlarla ilgili…
Anma, diğer yandan vefakarlığı gerektirir. Zira ecdadına, büyüklerine vefalı olanlar onları anmaktan geri kalmazlar. Bu, aynı zamanda tarihten ders alma demektir. Yoksa “bizden bir şey çıkmıyor, adam yetiştiremiyoruz” denilmeye başlanır. Tabii ki bir toplum kendi değerlerini anmaz, kendisine saygısı kalmazsa böyle demeye başlar.
Belediye görevimizde milli ve dini değerlerimiz kadar mahalli değerlerimizin anılması için de gayret ettik. Döneminin ibn-i Sinası Hacı Paşa adına Beşyüzevler mevkiinde yaptırdığımız sağlık ocağı bu vefakarlığın tarihe bakan tarafıydı. Yine merhum Hacıveyiszade Mustafa Efendi toplantısı ve yayını, Arif Etik kitabı yer alıyordu. Çok gayrete rağmen Ahmet Hilmi Nalçacı ile ilgili bir çalışma ortaya konulamadı. Halbuki Nalçacı Konya’nın imar hareketlerinde önemli bir belediye başkanıdır. Yine İslam Enstitüsü sonra İlahiyat Fakültesi ve Diyanette başkan yardımcılığı yapmış olan Ahmet Gürtaş hoca ile ilgili bir yayın herhalde çıkmadı. KOCAV ile Selçuk üniversitesinin kurucu rektörlerinden rahmetli Prof. Dr. Erol Güngör programı da akılda kalan anı programlarıdır. Bunlara birkaç ilave yapılabilir.
Rahmet-i rahmana kavuşan her meslekten topluma öncülük yapanları hiç olmazsa ölüm günlerinde mezarlarında birer Fatiha ve hatimle anmak yakınlarının görevleri arasındadır. Bunlarla ilgili akademik yayın ve tezler yaptırmak da ilgililerine düşer.
04.12.2021 cumartesi günü Birlik Vakfı (Çemberlitaş, İstanbul) merkezinde kendisinde doktora yaptığım hocaların hocası Prof. Dr. Sabahattin Zaim’in 95’nci doğum yıldönümü münasebetiyle bir toplantı düzenledi. Konuşmacılar hocanın İstanbul İktisat Fakültesi Sosyal Politika Kürsüsünde uzun yıllar asistanlığını yapan Prof. Dr. Yusuf Balcı, hocanın oğlu Prof. Dr. Abdülhalim Zaim ve Prof. Dr. Adem Esen idiler. Hoca, 2007 Aralık ayının 9’unda vefat etti.
Hocanın, İslam ülkeleri arasında işbirliğinin geliştirilmesi, ülkemizde endüstriyel hayatın gelişmesi, nüfus meselesi, İslam ekonomisi, ücretler gibi pek çok bilimsel alanda eserleri vardır. Ayrıca İlim yayma Vakfı, Aydınlar Ocağı, Birlik Vakfı gibi muhafazakar ve vatanperver sivil toplum teşkilatının oluşmasında katkısı var. Vefatından sonra İlim Yayma Vakfı tarafından kurulan İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinin kurucu rektörlüğünü yapmak bana nasip oldu.
Rahmetli hocanın Konya’ya özel bir ilgisi vardı. Kendisi şimdi Makedonya’nın İştip ilinde doğmuştu, ataları Konya’dan giden “evlad-ı fatihan”dandı. Akademik hayatında Konyalılardan Prof. Dr. Sami Güçlü ve pek çok akademisyenle beraber çalıştı. Benim davetimle birkaç defa Konya’yı ziyaret etti, son ziyaretinde Seydişehir Çavuş’a beraber giderek Memiş Efendinin kabrini ziyaret etmiştik.
Konya’yı 1999 ziyaretinde, o zaman Faysal Finansın yönetim kurulu üyesiydi. Holdingler revaçtaydı, onlara iktisat hakkında ciddi uyarılar yaptı. Eğer bunların bir kısmı bile ilgililerce dinlenseydi, çok faydaları görülürdü. Mesela bir holdingin Amerika’daki market zinciri almasının yanlışlığını anlattı. Ama, milletin parasını saçıp savuranlar, belki bunda ufak menfaatleri olanlar nazarı itibara almadılar. Bundan da pek çok mağdur ortaya çıktı.
Biz hem öğrencisi olarak hem de belediye başkanlığım sırasında gönüllü danışmanımız olarak istifade ettik. Bir hayır ve iyiliğe vesile olan onun sevabından da, diğerlerinin hisselerinde bir eksiklik olmadan hissedar olur. Tüm büyüklerimize ve Sabahattin hocaya Allah rahmet eylesin.