AYNA AYNA SÖYLE BANA!

Hafta sonu Bodrum Gümüşlükteydim. El sanatları çarşısında gezerken aynalı takılar standının başındaki ak saçlı ve ak sakallı yaşlı satıcı ve sattığı aynalı takıları dikkatimi çekti. Standına doğru yürüdüğümü farkeden yaşlı satıcı büyük bir nezaketle ayağa kalktı ve hoş geldin dedi. Boynunda da üçgen şeklinde aynalı kolyesi vardı. Adımı sordu ve kendi adının da ‘’Aynalı Dede’’ olduğunu söyledi. Bende iyice merak uyandıran Aynalı Dede’ye bizzat kendisinin yaptığı aynalı takıların anlamını sormamla sohbetimiz başlamış oldu. Asıl mesleği heykeltraşlık olan aynalı dedenin aynalı takılar yapmaya başlaması Şamanizm’deki ayna ritüelinden çok etkilenmesiyle başlamış. Şöyle ki Şamanizm de ayna evrendeki tüm ruhları ve güçleri yansıtan bir nesne imiş. Aynanın en önemli görevi olan yansıtma işlevi ile kişi karşı tarafa ne yansıtıyorsa bizzat onunla karşılaşırmış. Bu aynalı takıları üzerinde taşıyanlar karşılarında kötü enerjili insanın kötü enerjisi aynadan yansıyarak kendisine geri gönderirmiş. Çoğu kez nazar ve kem gözden aynası çatlayan takılar, sahibini o kötü enerjiden korurmuş. Aynalı dedenin anlattıklarıyla aklıma evrenin ‘’Yansıma Yasası’’ geldi. Evren her birimiz için kocaman bir aynadır ve dışımızda gördüğümüz her şey aslında kendi yansımalarımızdır. Hermetik yasalardan biri olan yansıma yasasının prensibi gibi ‘’Yukarıda nasılsa, aşağıda da öğledir, içeride nasılsa, dışarıda da öyledir’’. Çekim yasasının işleyişi de aynıdır benzer benzeri nasıl çekiyorsa, çevremiz de gördüğümüz her kişi ve durum bizim kendi yansımamızdır ve herkes yansıma yasası gereği bize bizi göstermek üzere aynalık enerjisiyle hayatımıza girmiştir. Bunu yıllar önce okuduğumda anlamamış, inkar etmiş ve egomla birlikte savunmaya geçmiş birisi olarak gerçeği idrak edebilmem yıllarımı aldı. Nasıl yani diyordum karşıma çıkan beni üzen, rahatsız eden durumlar ve kişiler benden kaynaklı mıydı? Kime kıskanç diyorsam, kimi çıkarcı görüyorsam, kimi eleştiriyorsam, kime inatçı diyorsam aslında kendimi mi tarif ediyormuşum ve öyle insanları çekiyormuşum. Evet kimi tarif ediyorsam ben oymuşum. Çünkü beni tanımlayan her şey onlarda gördüklerimmiş. Zaten kimse kendinde olmayan hiç bir duyguyu başkalarında fark etmez sende vardır ki onu karşıda görüyorsundur. En basitinden eğer çevrenizde inatçı insanlar varsa ve sizi bu huyları ile rahatsız ediyorlarsa, “inatçı benim” demeyi öğreneceksiniz ya da onlara kızıp onları eleştirip aynayı kendinize hiç çevirmeyip hayatınıza giren inatçı insanların sayısını artıracaksınız. Birine “Çok inatçı” biri dediğinizde, evrenin size “bak sende inat ediyorsun” dediğini hatırlayın. Siz inatçı olduğunuzu kabul ederseniz, inat etmekten de vazgeçeceksiniz her şey için bu böyle! Siz bakış açınızı değiştirdiğiniz zaman karşınızdaki kişilerin size karşı olan davranışlarını da değiştirmiş olacaksınız. Sizden giden mesaj değiştiğinde, karşıdan yansıyıp size dönen mesaj da değişmiş olacak. Hani hep anlatırlar ‘’Derviş sormuş: Efendim çok mutluyum nereye gitsem karşıma güzel insanlar çıkıyor, her şey nasıl da değişti. Mürşid cevap vermiş: Sen değiştin!’’ misali. Ya da söyle düşünelim arkadaşınızın, eşinizin, kardeşinizin, patronunuzun veya yöneticinizin hangi yönlerini beğeniyor, takdir ediyorsunuz işte bunların hepsi sizde olan özelliklerdir. Sizde o özelliklere sahipsiniz ki size benziyor size aynalık ediyor o yüzden o insanı beğeniyor seviyor övüyor ve yanında güzel vakit geçirip mutlu oluyorsunuz o insana söylediğiniz tüm güzel sözlerle aslında kendinizi tarif ediyorsunuz. Çok sevdiğim ve çok sık kullandığım bir söz var ‘’Herkes herkesi kendi gibi zanneder’’. Her kimi takdir ediyor veya eleştiriyorsanız artık kendinize şunu sormayı unutmayın ‘’Bu insan bana hangi konuda aynalık yapıyor?’’ Aynalarımızın farkında olursak yüksek benliğimizi keşfetmek için çıktığımız yolda bize ışık tutan tüm aynaları kabul eder ve daha iyi 'ben'e doğru yaklaşmış oluruz. Haftaya ‘’Aynalarımızı Nasıl Bulacağız?’’ yazımda size aynalık yapan durum ve insanların neler olduğunu ve onları nasıl keşfedeceğinizden bahsedeceğim. Hepimizin daha iyi 'ben’e yaklaşması dileğiyle iyi haftalarınız olsun…