Yasama, Yargı ve Yürütmeden sonra
4. güç konumu gelen Basın konusunda tüm ülkelerde ve bizde en çok özgürlüğü tartışıla gelmektedir ki, doğru bir yaklaşımdır. Zira özgürlüklerin babası da budur;
■ Basın Özgürlüğü öyle bir özgürlüktür ki, onsuz diğer özgürlüklerin hiç biri yaşayamaz. (Mireabeau)
…
Basın Özgürlüğü BMM Genel Kurulunca 1993 yılında sponsorluğunu Unesco’nun yaptığı bağımsız ve çoğulcu Afrika Basını konulu seminerin ardından Ekonomik ve Sosyal Konseyin önerisiyle ilan edilen Dünya Basın Özgürlüğü ana çerçevesine evriliyor;
–Basın Özgürlüğü inisiyatiflerin geliştirilmesi için “eylem günüdür.”
–Dünyadaki Basın Özgürlüğünün durumunu”değerlendirme günüdür.”
–Hükümetlere Basın Özgürlüğü hakkındaki vaatlerini”anımsatma günüdür.”
–Gazetecilerin Basın Özgürlüğü ve mesleksel etik konularında “tartışma günüdür.”
Basının temel fonksiyonu haberciliğin özgürce yapılabilmesinin demokrasilerin vazgeçilmezlikleri arasında yer aldığının bütün dünyaya anlatılması amaçlanmaktadır.
Bu bağlamda Basın özgürlüğü nedir?
“Haber, fikir ve düşünceleri çoğaltıcı araçlarla serbestçe açıklayabilmek özgürlüğüne basın özgürlüğü denilmektedir.”
…
Ülkemiz basın dünyasında kalın çizgilere varan bir ayrışma gözlenmektedir;
Yandaş Basın, Besleme Basın, Benim basınım, senin basının, İktidar yanlısı basın,
Muhalefet yanlısı Basını!
Nesnellik ölçütü de maalesef basının bu duruşuna göre değişmektedir. Gerçek olan şu ki, doğru birdir, böyle olmalıdır;
■ Doğru olan, haklı olandır. (A.Pope)
■ Basın hürriyeti kalkarsa, vicdan, eğitim, konuşma hürriyetleri de kalkar. (F.D.Roosevel
…
Basında en çok tartışılan konuyu, kuşkusuz özgürlüğüdür.İleri demokrasilerde bile, konu sıkça gündeme gelmekte tartışmalar sür-git devam edip gitmektedir.
Basını iktidarların müdahalelerinden korumak ve gazetecilerin kaynaklara erişimini garanti altına almak amacıyla 19 ülkeden 48 genel yayın yönetmeni ve gazeteci, “Basın Özgürlüğü İçin Avrupa Şartı”nı hazırladı.
Basın özgürlüğünün önemine vurgu yapılan ve iktidarların dikkat etmesi gereken unsurlara dikkat çeken, AB Komisyonu’nun Bilgi Toplumu ve Medyadan Sorumlu Üyesi Viviane Reding’e sunulan ve 10 maddeden oluşan belge satırbaşları ile şöyle;
■ Hükümetler basının çeşitliliğine saygı göstermeli: Basın özgürlüğü demokratik bir toplum için yaşamsaldır. Bütün iktidarlar, medyanın her türünün çeşitliliğini ve siyasi, sosyal ve kültürel görevlerini desteklemeli, korumalı ve bunlara saygı göstermelidir.
■ Hükümet basına müdahale edemez:
Sansür yasak olmalıdır. Tüm medyalarda, bağımsız gazeteciliğin kovuşturma, baskı ve hükümetin siyasi müdahalesine maruz kalmamasına yönelik bir garanti olmalıdır. Basın, devlet lisansına tabii olmamalıdır.
■ Basın tehdit edilemez: Gazetecilerin ve medyanın bilgi ve görüş toplama ve yayma hakkı tehdit edilmemeli, kısıtlanmamalı ve cezalandırılmamalıdır.
■ Gazetecilerin kaynakları korunmalı;
Gazetecilerin kaynakları sıkı bir şekilde korunmalıdır. Bilgi kaynaklarının ya da editoryal gizliliğin ortaya çıkarılması amacıyla yazı işlerinin ya da gazetecilerin çalışma ortamlarının aranması, gazetecilerin izlenmesi ya da görüşmelerinin dinlenmesi kabul edilemez.
■Yargı, basını korumalı: Devlet, gazetecilerin görevlerini yerine getirirken bağımsız bir yargı sisteminin ve yetkililerin tam korumasından yararlanmasını sağlamalıdır. Bu özellikle fiziksel saldırı ve tacizle karşı karşıya kalan gazetecilerin ve yardımcılarının korunması için geçerlidir. Bu hakların ihlali ya da ihlaline yönelik tehditler dikkatli bir şekilde soruşturulmalı ve adalet tarafından cezalandırılmalıdır.
■Hükümetin ekonomik yaptırımı kabul edilemez; Basının ekonomik varlığı ve bağımsızlığı devlet, devlet denetimindeki kurumlar ve organlar tarafından tehlikeye atılmamalıdır. Ekonomik yaptırım kabul edilemez. Özel işletmeler de editoryal bağımsızlığına saygı duymalı, içeriklere baskı uygulamaktan kaçınmalıdır.
■ Devlet medyanın bilgiye erişim özgürlüğünü engellememeli; Devlet kurumları ya da devlet denetimindeki basının bilgiye erişim özgürlüğünü engellememelidir. Bilgi sağlama görevlerini desteklemek zorundadırlar.
■Yabancı gazetecilere kolaylık: Medya ve gazeteciler, dışarıdakiler de dahil tüm bilgi ve kaynaklara erişme hakkına sahiptir. ■ Medyaya özgürce erişim esas: Her devletin halkı ulusal- yabancı medya ve bilgi kaynaklarına serbest erişebilmelidir.
■ Devlet gazeteciliği etkileyemez: Devlet gazetecilik mesleğine girişi kısıtlamamalıdır.
…
■ Hesabı temiz olan muhasebeden korkmaz. (Sadi)
…
■ Dejenere bir Lordlar Kamarası, onların olsun, sefil bir Avam Kamarası onların olsun, dalkavuk bir mahkeme onların olsun, müstebit bir hükümdar onların olsun. Siz bana zincire vurulmamış bir basın verin yeter. Ben o zaman İngiliz vatandaşlarının özgürlüklerine kıl kadar dahi tecavüz edilemeyeceğini onlara göstereyim. ( Sherıdan)
■ Basın hürriyeti, öteki hürriyetlerin emniyet sübabıdır; diktatör hükümetlerden başka hiçbir kuvvet onu kısamaz. (George Mason)
…
Davos toplantılarıyla ünlenmiş, Dünya Ekonomik Forumunca, Küresel Bilgi Teknolojisi Raporu (The Global Information Technology Report) yayınladı. Rapor, her yıl dünya iş âlemine sorulan onlarca soruyla hazırlanan sıralamalarda, Ülkeniz, Basın Özgürlüğü alanında 134 ülke içinde 106’ncı sırasında yer aldı. Dünyada basının en özgür sayıldığı on ülke ve puanları; Danimarka 6.90, İsveç 6.90, Hollanda 6.85, Almanya 6.78, Norveç 6.76, Finlandiya 6.74, İsviçre 6.73, İsrail 6.60, Yeni Zelanda 6.57, Kanada 6.56.
Basın özgürlüğü sıralamasında ABD 24, İngiltere ise 32’nci sırada gösterildi.
…
■ Basın özgürlüğü yaşayan demokraside hayatın kaynağıdır.” (W.Wilkie)
■ Özgür basını olmayan bir ülkede yaşanmaz (Thomas Jefferson)
…
Avrupa’da ilk gazete 1631’de Fransa’da Teophraste Renaudot tarafından La Gazette adıyla yayınlandı; Türkiye ise gazeteyle ancak 200 yıl sonra 1831’de Takvim-i Vekayi’nin yayınıyla tanıştı. Matbaaya gelince; Gütenberg tarafından 1440 da icat edildi, ülkemizde ise, 286 yıl sonra faaliyete geçti. II. Meşrutiyetin ilanıyla birlikte 24 Temmuz 1908’de sansür kaldırıldı. İstanbul gazetelerinde dört satırlık bildiriyle Meşrutiyetin yeniden ilan edildiği 1876 Anayasasına göre seçimler yapılacağı duyuruldu. “Reval Mülakatı ”ile Rumeli topraklarının taksim edilmesine karar verilince hürriyet taraftarları “hürriyeti” ilan edince de 2. Abdülhamit Kanuni Esasiyi yürürlüğe koymak zorunda kaldı .Gazeteciler de Sirkeci Garı karşısında bulunan lokantada toplandı, 33 yıl sonra ilk kez bir araya geldi Örgütlenme
konusunda “Osmanlı Matbuat Cemiyetinin” temelini attı. İkdam, Sabah, Tercüman ve Saadet olmak üzere dört gazete çıkıyordu. Basın mensupları, sansür görevlilerini o gece gazetelere sokmamak için sabaha kadar nöbet tuttular kapıdan çevrilirken ihtarda bulundular;
■ Gazeteler hürdür ve sansür yasaktır.
Gazeteleri sansür etmeye kalkmak suçtur.
Basında yeni bir dönem başladı, Meşrutiyeti ve özgürlüğü öven yazılar bir birini izledi. İlk iki ayda, 200’ün üzerinde her eğilimde gazete ve dergi özgürce yayınlandı; sayı üç ay içinde 607 ‘ye ulaştı. Sürgündeki gazeteci, şair ve fikir adamları da İstanbul’a dönünce özgürlük ortamı oluştu. Sansür daha yeniden hortladı, Sultan Mehmet Vahdettin 5 Şubat 1919’da Matbuat Kararnamesinde sansüre yer verirken Mütareke Döneminde de İtilaf Devletleri Türk gazetelerine sansür uygulamasında bulundu. TBMM, 23 Nisan 1920’de açıldıktan sonra Teşkilatı Esasiye Kanunu hazırladı ve 77. Maddesinde “Matbuat Kanun dairesinde serbesttir, neşredilmeden, teftiş ve muayeneye tabi değil.” hükmü getirildi sansür bir kez daha ortadan kaldırıldı.
Cumhuriyet döneminde 1960 de 1982 tarihlerinde Silahlı Kuvvetlerin yönetime el koymasıyla, olağanüstü günlerin koşulları içinde bir süre “sansür uygulamasına” devam edildi. İki uygulamayı yaşamış bir gazeteci olarak basın özgürlüğünün ne denli değerli olduğunu bizzat gözlemlemiştim.
…
■ Sansür, bir topumun kendine güvenmediğinin kanıtıdır. (Stewart)
Köy enstitülü Elçi Hoca’yı da Rahmani Rahime gönderdik
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.