Konya
°C
Yeni Meram

BİTMEYECEK KAVGA

BİTMEYECEK KAVGA- Mustafa KAPLAN- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
04.05.2023 09:12
04.05.2023 09:14
0
2225
ABONE OL

İslam dini ırkçılığı reddeder. İslam devletleri bu emre sıkı sıkıya bağlı olmuşlardır. Osmanlı'da da ırkçı uygulamaları görmeyiz. Tüm Müslüman tebasına ümmet gözü ile bakar. Müslüman olmayan tebasına da İslam’ın izin verdiği ölçülerde serbestlik tanır. Batı ülkelerinde durum farklıdır. 1789 Fransız Devrimi ile bu farklılık iyice görünür olmuştur. Bu devrim ile birlikte ırkçılık diğer devletlere de sıçramış, çok uluslu devletlerde sorun olmaya başlamıştır. Osmanlı’da da 1820’li yıllarda Jön Türk hareketi ile başlayan Türk ırkçı söylemleri diğer ırkları da bağımsızlık hayallerine sürüklemiştir. Jön Türklerin çoğunluğu aslı Türk olmayan kriptolardan oluşuyordu. Bunları daha çok Avrupa devletleri maddi ve manevi yönden destekliyorlardı. Merkezleri Fransa idi. Bunlar basın ve yayın yolu ile Osmanlı’ya baskı yapıyorlar. Padişahın altında bir de meclisin olmasını, hak ve hürriyetlerin genişletilmesini, Müslüman olmayanlara daha çok hatta Müslümanlarla eşit hak verilmesini istiyorlardı. Bu süreç 1839 Tanzimat 1856 yılında Islahat Fermanları ile sürdü. Bu fermanlarla istediklerinin büyük çoğunluğunu almışlardı. Yalnızca meclisi açtırmak kalmıştı.
Yani Meşrutiyet… Sürecin sonunda Jön Türklerin içerideki uzantılarının liderlerinden olan Mithat ve Hüseyin Avni Paşalar Sultan Abdülaziz’e ihtilal yaparak padişahı görevden uzaklaştırıp katlederler. Yerine 5. Murat geçti ise de akıl sağlığı olmadığı için onu da indirirler. Şehzade Abdülhamit ile meclisi açması pazarlığı yaparak onu Sultan 2. Abdülhamit olarak tahta çıkarırlar. Sultan Hamit 1876’da meclisi açar. Bakar ki Türk vekiller azınlıktadır. Diğer vekiller de bağımsızlık hayalindedir. Bu meclisten devlete hayır gelmeyeceğini düşünerek meclisi askıya alır. 1908 yılına kadar devleti kendisi yönetir. Meclisi askıya aldıktan sonra amcası Sultan Aziz’i katledenleri yargılatır ve başta Mithat Paşa olmak üzere bir çoğunu sürgün eder. Ancak devlet düşmanları boş durmadı. Jön Türkleri dönüştürerek merkezi Selanik olan Türk ırkçılığı güden İttihat ve Terakki Cemiyetini oluşturdular. Bu cemiyetin üst yönetiminin çoğunluğu 33 dereceli Masonlardır. Tanzimatla birlikte devlet kademelerine gayrimüslimler de alındığından cemiyetin içinde çok sayıda Türk ve Müslüman olmayan unsurlar vardı. Aynı zamanda isim değiştiren gayrimüslim kriptolar zaten Türk ve güya Müslüman görünüp devletin her kademesinde bulunuyorlardı.
Askeriyede de… 1908 yılında iç ve dış baskılar sonucu Sultan Hamit ikinci defa meşrutiyeti ilan etti. Tabi toplanan mecliste İttihatçılar çoğunluktaydı. Dolayısı ile padişaha rağmen yönetimde etkin olmaya başladılar. Ordu içindeki ittihatçı subaylar ile diğer subaylar arasında sürtüşmeler başlamıştı. Böylesi bir sürtünme sonrası kargaşa çıktı. İttihatçı subaylar emirlerindeki askerleri ile başı bozuklardan Hareket Ordusu denen bir ordu toplayarak İstanbul’a getirdi. Rumi takvime göre 31 Mart 1325’te Miladi takvime göre de 13 Nisan 1909’da İstanbul’u bastı. Bu ordu ittihatçı subayların komutasında Yunan, Bulgar, Sırp, Makedon, Arnavut, Ulah çetelerinden oluşuyordu. Esasen başta Yüzbaşı Enver -bu adam sonradan meşhur Enver Paşa olacak- Teğmen Resneli Niyazi olmak üzere birçok subayda devletlerine isyan ederek çetelerle 1908’de dağa çıkmışlardı. Padişah tüm ısrarlara rağmen çarpışma istemedi. Ancak saray muhafızları ile avcı taburları bu orduya mukavemet etti. Çok kan döküldü. 4 bin avcı askerinin öldüğü kaydedildi. 27 Nisan 1909’da meclis darbesi ile Sultan Hamit tahtan indirildi. 29 Nisan 1909 günü padişahın oturduğu Yıldız Sarayı Enver ve meşhur terörist Yane Sandanski komutasındaki askerlerce yağmalandı. Hareket ordusunun finansörleri başta Yahudi banker Baron Rothschild olmak üzere Siyonist Yahudilerdir. Devleti 1909’da teslim alan İttihatçılar sadece 9 yılda 1918’de yıkarak yurt dışına kaçtılar. Haçlı ve Siyonistlerin 500 yıllık Osmanlı’yı yıkma hayali gerçekleşti. Düşmanlar boş durmuyor. Mevcut devletimizi de yıkmak için plan üstüne plan yapıyorlar. İttihatçılar benzeri yeni piyonlar buluyorlar. Yeni piyonlarında bazısının kripto olduğu iddiaları var. Tabi bazısı da Enver Paşa gibi hayalci, menfaatçi, ahmak… Değerli okurlarım, 14 Mayıs Çanakkale ve milli mücadelemiz kadar önemli ve hayatidir. Ne olur akıllı olalım. Soğandı, patatesti, hayat pahalıydı diyerek geleceğimizi karartmayalım. Ülkemizi parçalayacaklar. Oylarımızı bitmeyecek olan bu Haç ile Hilal kavgasında Hilalin galip gelmesi için kullanalım. Cumhur ittifakına oyumuzu verelim.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.