Konya
°C
Yeni Meram

BİZİM TEMEL'İN GİRİŞİMCİLİK HİKAYESİ

BİZİM TEMEL'İN GİRİŞİMCİLİK HİKAYESİ- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
29.06.2024 00:40
29.06.2024 09:01
0
1941
ABONE OL

Mısır hükümeti Kızıldeniz’in altına tüp geçit yapmak için ihale açar. İhaleye İngiltere, Amerika, Japonya ve Türkiye’den de Temel’in firması olmak üzere birer firma katılır.
Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz firması: “Biz iki taraftan da eş zamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur. 30 metre enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz” der.
Amerikan firması: Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum 50 santim fark olur” der.
Japon firması: “Biz İki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz, maksimum 20 santim fark olur” der.
Ve sıra bizim Temel’e gelir. Temel der ki: Vallahi biz de iki taraftan kazmaya başlarız, ortada buluştuk buluştuk buluşamadık iki tünelimiz olur” der…
Bunu ne zaman bir toplumda anlatsam herkes kahkaha atar ve ilave ederler: “Evet biz Türkler böyleyiz.”
Çok zeki olmakla birlikte biraz da rahat bir milletiz. İş ahlakı, iş prensibi hala tam anlamıyla yerleşmedi. Kültürden midir, genlerden midir? bilemedim doğrusu...
İş ahlakı demişken; bu hafta canlı yayında, Konya’mızın önemli markalarından Korkmaz Beton Group Başkanı Sayın Gülvezir Korkmaz Beyefendi’yi ağırladık. İş hayatından aile hayatına, kaybolan değerlerimiz ve dijitalleşme üzerine pek çok konuyu konuştuk.
Sohbetimizde, özellikle dikkatimi çeken şeylerden birisi de, kaybolan değerlerimizi yeniden hatırlamak için fabrika ayarlarımıza dönmemiz gerektiğini ifade ettiler.
Sosyal medyada ön plana çıka(rıla)nların, gelenek göreneklerimizi körelttiğini ve aile yapısının temeline konulan bir dinamit olduğunu söyledi başkanımız. Bunun için önce kendimizin farkına varmamızın, potansiyelimizi açığa çıkarmamızı ve çokça çalışıp üretmemizin bu sorunları çözebilecek bir anahtar olduğu kanaati kayda değerdi.. Kendinizden mutlaka bir şeyler bulacağınız bu hoş sohbeti izlemek için sosyal medya hesaplarımıza bakabilirsiniz.
Sevgili dostlar, bize verilmiş en büyük sermaye ömürdür aslında. İçinde bulunduğumuz her anın hakkını verin ki bizden haklarını istemesinler.
Hepimiz zaman yokluğundan şikâyet ederiz. Ahh şu vakit olsa neler yapacağız neler. Hele günümüzde herkes yoğun. Herkesin günü dolduracak bir meşgalesi var. Erteleyenler ve başarısız olanlar çoğu zaman “vaktim olsaydı” tekerlemesini kullanırlar...
Bu dünyada çok ama çok az insanın hayatını dolu dolu yaşadığını düşünüyorum. Bu şahsiyetler genelde farkındalığı yüksek, yüreği geniş, frekansları yüksek zat-ı muhteremler oluyor. Haliyle zamanında, hayatında kıymetini çok iyi biliyorlar.
Aslında ‘zamanım yok’ diyenlerin problemi zamanla değil, ‘zamanı zamanlama’ ile ilgilidir yani kendisiyle.
“Hedefler gelecekte elimize geçecek olan mektuplar gibidir nasıl bir mektup bekliyorsan onu yazmaya başla!” derdi hocam...
Velhâsıl, “Oku” emrinin muhatapları olarak, kendimizi ve kainatı okumayı başardığımızda, içimizdeki cevheri mücevhere dönüştürüp, harekete geçtiğimizde ve hayata güzel eserler bıraktığınızda kamil insan oluyoruz. Bâkî muhabbetle.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.