Bu maçı unutup, Antalya maçına odaklanmalıyız

Sürekli ifade ederim. En iyi antrenman maçtır. Ne kadar çok maç yaparsan her müsabakaya da o kadar hazır olursun.
Türkiye kupası maçlarını önemserim.
Evet, kupada gidebileceğimiz yere kadar gidip, daha fazla maç yaparak ligdeki maçların altyapısını hazırlamalıyız.
Rakibimiz Göztepe ile yaptığımız her maç çekişmeli geçer. Süper ligde iken, İzmir de oynanan maçta Göztepe taraftarlarının Konya kümeye diyerek tezahürat yapmasını asla unutmam.
Kaderin cilvesi olsa gerek, Küme düşen Göztepe oldu.
Şunu da ifade edeyim, Göztepe birinci ligde 2. Sırada. Yani süper lig takımlarından biri demek yanlış olmaz.
Yazımın başlığında “Bu maçı unutun, Antalya maçına odaklanın” cümlesi, Göztepe maçına önem vermiyorum anlamına gelmesin.
Teknik direktörler için ilk maçlar en zor olanıdır. Nitekim geçen yıl Aleksandar Stanojevic yine kupada Gaziantep karşısında elenmiş, bir daha da dikiş tutmamıştık.
Bosna Hersekli Türk pasaportlu teknik direktör Fahrudin Omerovic’ in ilk maçı. Umarım başarılı olur. Aksi takdirde ligde işimiz mucizelere kalır.
Son üç maçımızda üstünlük kurduğumuz Göztepe kupanın 5. Tur karşılaşmasına sert ve hırslı başladı. İlk dakikalarda üst üste korner atışları kazandı. Gol fırsatı vermedik.
Daha sonra biz korner atışları ve duran toplar kazanmaya başladık. Biz de gol bulamadık.
Daha sonra önde baskı kurmaya başladık, ancak gerisini getiremedik. Yalnız altını çizeyim rakip pres yapınca panikliyoruz. Basit top kayıplarımız başımızı çok ağrıttı.
Tipik bir orta saha mücadelesine dönen maçta, bu cümleleri yazmak elbette üzücü, ancak rakip kaleye etkili bir atak yapamadık. Göztepe savunması daha başlamadan ataklarımızı kesti.
Tatsız tuzsuz ilk yarı itibariyle 0-0 eşitlikle soyunma odasına gidildi.
İkinci yarıya maça başladığımız onbir ile çıktık. Sanki iki takımda beraberliğe, sonra da penaltılara gitmeye razı görüntüsü içinde.
Bir ihtimal duran top diyeceğim ama onları da öyle verimsiz kullandık ki, gol pozisyonlarının yanından bile geçemedik.
Buna karşılık yine DENİZ, yine DENİZ 57. Dakikada net bir gole izin vermedi.
Göztepe’ nin golü atacağı o kadar kendini gösterdi ki nitekim 60. Dakikada köşe vuruşundan Heliton ile golü buldular.
Yanlış anlaşılmasın iyi oynamaya falan başladık demiyorum. Yenik duruma düşünce biraz olsun hareketlendik. 75. Dakikada Oğulcan Ülgün’ ün ayağından beraberliği yakaladık.
Maç 1-1 sonuçlandı. Uzatmalara gidildi. 90 dakikaya oranla daha iyi değil ama daha dikkatli oynamaya, kaybettiğimiz topları daha kısa sürede kazanmaya başladık. Karşılığını da 105 artı 1. Dakikada Çikalleshi’ nin ayağından bulduk. 2-1
Allah nazardan saklasın yine DENİZ diyeceğim. 115 dakikada yine çok önemli bir kurtarış yaptı.
Zor olsa da turu geçmeyi başardık. Yazımın başlığında dediğim gibi, “Bu maçı unutup, Antalya maçına odaklanmalıyız” İlk maçını kazanan Omerovic’ e çok iş düşecek.
Bu arada, Mali konularda problem yaşanan alacaklarının zamanında ödenmediği gerekçesiyle kulübü FIFA’ya şikayet eden Fransız kaleci Paul Bernardoni ile yolların ayrıldığı bilgisi geldi. Sıkıntı yok. En azından kale emin ellerde.