BUGÜN CUMA -Muammer Bağcı-Yeni Meram Gazetesi
Her insanın bir amel defteri vardır. O insan öldükten sonra kapanır. Sağ iken ne yaptığını en ince noktasına kadar önüne getiriliyor. Bunca geçen kıymetli ömrünü nerelerde geçirdiği, ne yaptığını, iyi veya kötü yolda zaman harcadığını amel defterinde yazılıdır. Hüküm Yüce Mevla’nın. Yüce Mevla’ya sığınarak sağ iken kıymetli ömrünüzü çok dikkat ederek iyi yolda harcamayı cümlemize nasip etsin.
Bir insan diğer bir insana ben bugün iyi bir hayır işi yaptım ve seviniyorum der. Diğer insan da yaptığın hayır işi inşallah amel defterine yazılır der. Onun için amel defteri insan için en önemli, kıymetli defterdir. Bir şeyi amel defterine yazdırmak için insanın elinde önemli bir fırsat vardır. Bu fırsat insanın sağlığıdır. Ve durmadan çalışmaktır.
Yüce Peygamberimiz bir yere giderken iki kişi boş oturuyormuş. Yüce Peygamberimiz selam vermeden geçmiş, dönüşte oturan kişinin birini çalışırken görüyor ve selam veriyor. Bu kişi Ya Resullallah az önce geçerken selam vermeden geçtin, dönüşte selam verdin bunun nedeni nedir diye sorarlar. Peygamberimiz de boş duranı Allah da sevmez ben de sevmem. Giderken baktım ki boş duruyordunuz, ondan selam vermedim. Dönüşte biriniz çalıştığı için selam verdim der.
Hepimizin kapısını çalacak olan ölüm, bir son değil, yeni ve ebedi bir hayatın başlangıcıdır. Ardından kalpleri ürperten, nefesleri tüketen, renkleri solduran o gün, o diriliş günü. Evet canımızdan, malımızdan, çoluk çocuğumuzdan hesap vereceğimiz o gün, amel defterinin açılıp dünyada iken yaptıklarımızın karşılığını göreceğimiz o büyük gün, mutlak gelecektir.
İmanlı, ibadetli, ahlaklı, dürüst, hayır ve hasenatla silenmiş bir hayat geçirmeye mecbur olduğunu bilmelidir. Bir Müslüman için, imandan, amelden ve hayırlardan merhum olmak kadar dünya ve ahiretin havasını karartan, tadını bozan acı bir bela olamaz. Allah ve Resulunün emirlerine uymayan, Kuran yolundan gitmeyen hayır ve hasenata koşmayan sadece kasasını ve midesini düşünen bir Müslüman, İslam’ın istediği Müslüman olamayacağı gibi elindeki servetin boşuna hamallığını yapıyor ve cehennem ateşine odun yığıyor demektir. Çünkü mal ve servetler dünya ve ahreti kazanmak için Allah’ın birer lütfudur. Allah’ın lütfunu O’nun yolunda harcamamak kadar büyük nankörlük olamaz.
Bu bakımdan dizler çökmeden, gözler sönmeden, nefesler tükenmeden, dudaklar kapanmadan, dişler mısır taneleri gibi topraklara saçılmadan önce, her Müslüman uyanmalı ve imtihan vermekte olduğunu unutmamalıdır.
Allah’ın safındaki bir kişi çoğunluk demektir. W.PHILLIPS
En küçük işi en büyük niyetten iyidir. LARRY EISENBAG
Hedefi aşmak da ulaşamamak da kötüdür. KONFÜÇYUS
Toplum güven üstüne kurulmuştur. SOUTH
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ