İnsanlarda bulunan en önemli özelliklerden biri de ahlaktır. Eğer bir insanda ahlak zafiyeti varsa o kişiden ne memlekete ne de millete hayır gelmez gelmesi de mümkün değil.Bir insan diğer bir insana bir insanı sorar bilir buda normaldir.Yalnız sorduğu kişilerde işi olabilir o kişi de hakkında aldığı yanıt senin sorduğun kişiyi ben yakından tanırım.Yalancının sahtekarın teki aman dikkat et seni çarpabilir onun süslü lafına aldanma der o insan hemen çekidüzen verir ona göre hareket eder.Bize, dünya ve ahiret saadetini bulabilmemiz için, bir ahlak ve fazilet abidesi olarak en doğru yolunu ve en üstün nizamını sunulmuştur..Bu yol, İslam yoludur.Bu nizam, İslam nizamıdır.
Ebediyyete uzanan yolda, insanı ilim ve medeniyete, ahlak ve fazilete, hak ve adalete götüren, asliyyetinden zerre kadar kaybetmeyecek olan dosdoğru yol ve biricik nizamdır.O..Dünya durdukça bir ırmak gibi gürül gürül akarak, Tevhid inancını cihana haykıracak olan Hakk’ın nizamıdır.O..O’ndan nasip almış insan, ahlaklı ve faziletlidir.
Çünkü, ahlak ve faziletin, incelik ve zerafetin temel taşları yalnız İslam’dadır.Vicdanları süsleyecek güzel ahlak prensipleri ancak İslam’da vardır.İyi ve ya kötü yapılan her iş ve hareketin hesabının görüleceğini bildiren kesin hüküm sadece İslam’dadır.
Mukaddes dinimiz İslam’ın, ahlak ve fazilet hususunda insanlığa takdim ettiği üstün prensiplerin hepsini burada zikretmeye ne gücümüz ne de zamanımız müsait değildir.Ancak, şunu kesinlikle bilmeliyiz ki, asırlarca insanlık ve şeref ve haysiyetinin önderi olan, en güzel ve en mükemmel ahlaka sahip olmanın lezzetine eren Müslüman ecdadımız, bu seviyeye İslam’la ve İslam’ı yaşamakla yükselmişlerdir.
Bugün ne yazık ki onların torunları olan bizler de, insanlığa örnek olacak ahlaki hasletler görememekteyiz.Çünkü, şerefimizin , haysiyetimizin , ahlak ve faziletimizin kaynağını teşkil eden mukaddes dinimizi terk ettiğimizden beri, manevi değerlerimizi, dini ve milli geleneklerimizi mazi kokuyor diye hurdalığa attığımızdan bu yana küfür damgalı iman fukaraları gibi, ahlak ve fazilet namına neyimiz varsa hepsini bir bir kaybettik.
Eğer insan huzur istiyor, saadet istiyor, ahlak istiyor, fazilet ve medeniyet istiyorsa, İslam’ a dönmek ve onu yaşamak zorundadır. İnsan İslam’a inandığı zaman, evet yalnız o zaman , iliğine işlemiş, kanına girmiş, ruhunu sarmış bütün kötülükleri çatır çatır sökecektir.Adaletten ayrılmadan, haksızlığa dalmadan, gönül kırmadan, kalp incitmeden, yalan ve iftiraya tenezzül etmeden her türlü kötülüğü tel tel söküp atacaktır.İşte yol budur. Kurtuluş burada güven ve huzur buradadır.
Önce dinimizi iyice öğrenelim.Sonra onu bütün varlığımızla yaşayalım.Bunun için her birimiz evlerimizde kitaplık kuralım.Bu kitaplığı milli kültürümüz ve mesleğimizi ilgilendiren kitapların yanında, dinimizin esaslarını öğreten kaynak kitaplarla dolduralım.Onları okuyalım, çoluk çocuğumuza okutalım.Böylece İslam’ın ahlak ve fazilet zırhına bürünelim.Bu zırh içinde evde yavrumuza sokakta delikanlımıza okulda öğrencimize.Camide cemaatimize, iş yerimizde işçimize, dairede memurumuza, ahlak ve fazilet, adalet ve dürüstlük örneği olalım.Bu çöküntüden sıyrılın.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ