Kibirli insanı ne Allah sever ne de kulu sever.Gel gör ki günümüzde bazı insanların eline para geçti mi hazmedemez.Ben neymişim der kibirlenir, gözü kimseyi görmez.Başını yukarıya kaldırır ve kibirlenir.İnsanlar arasında hiç kimse kibirli insanı sevmediği de açık seçik meydandadır.
Herkezin yakınen bildiği şey ama yazmam da yarar var.Padişahlarımızdan biri Cuma namazına giderken arkasında şöyle söylermiş.”Gururlanma padişahım senden büyük Allah’ımız var .” derlermiş.Padişah kibirin ne kadar kötü bir şey olduğundan dolayı istemiş.Çok doğru yerinde ve isabetli bir karardır.
Bütün varlıklar arasında en şerefli olarak yaratılan insanoğlu, Allah’ın yasak ettiği bazı sıfatları kendinde taşıyarak, bu şerefini ayaklar altına almakta ve mahlükatın en basidi durumuna düşmektedir.Zira insan, Allah’ın emir ve yasaklarına uyabildiği, iyi bir Müslüman olabildiği nisbette şereflidir, kıymetlidir.İşte, Allah’ın ve Resulü’nün yoluna giren, Kur’anın hakikat sabahında uyanan şerefli ve kıymetli bir müslümanda, katıyyen bulunmaması gereken sıfatlardan biri de kibirdir.Kibir, insanı hem dünyada ve hem de ahirette perişan eden korkunç bir sıfattır.
Kur’anı Kerimde, Cenab-ı Zülcelal şöyle buyurmaktadır:<<Kibirlenip ,insanlardan yüzünü çevirme.Yeryüzünde çalımla yürüme.Çünkü Allah, kibir taslayanların, kendini beğenip öğünenlerin hiçbirini sevmez.>>Görülüyor ki kibir, şiddetle yasaklanmakta, Allah’ın kibirli kimseleri sevmediği ve onların ahiretteki yerinin iyi olmadığı açıkça beyan edilmektedir.Hal böyleyken bir Müslüman kibir sıfatını hala kendisinde taşıyabilecek midir? Evet kibir, insanın değerini düşüren , ibadetlerini hükümsüz bırakan ve ilahi mükafatlardan mahrum eden kötü bir huydur.Bunun için Peygamberimiz (s.a.v.) hadis-i şeriflerinde: <<Kalbinde zerre miktarı kibir bulunan kimse Cennete giremez.>> buyurdular.
Bir cemiyetin huzur ve sükun içinde hayatını devam ettirebilmesi için, o cemiyetin fertlerinin birbirlerine sevgi, saygı ve kardeşlik duygularıyla sımsıkı bağlanmaları gerekir.Fertlerinin birbirlerine karşı kibirli olduğu , herkesin kendini beğenip , başkalarını hakir gördüğü; sevgi bağları kopmuş , saygı düşünceleri silinmiş, din kardeşliği şuuru sönmüş bir cemiyetin yaşayabildiği tarih boyunca görülmemiştir.Eğer yaşamak istiyorsak, kalplerimize, kin , nefret, düşmanlık, kıskançlık, kibirlilik yerine şefkat, merhamet, muhabbet, ahlak, fazilet ve adalet, duygularını hiç çıkarmamak üzere yerleştirmemiz gerekir.Bu, Allah’ın ve Resulünün yolunda olduğunu iddia eden herkesin, aynı zamanda kaçınılmaz bir vazifesidir.
Resulüllah(s.a.v.)’in etrafına nasıl bir mütevazilik gösterdiğini görmek isteyenler, onun hayat sayfalarını karıştırsınlar.İslamın potasında erimiş gerçek mü’minlerin şefkat ve muhabbetini öğrenmek isteyenler İslam tarihine göz gezdirsinler.
Kibirlenmeyi, gururlanmayı bırakalım.Şeytani duygulara iltifat etmeyelim.Birbirimizi dostça, kardeşçe sevelim.Unutmayalım ki Allah, kibirlenenlere katıyyen acımaz.
-Yeryüzünde kabara, kabara yürüme.Çünkü sen yeri yırtamazsın, boyca da dağlara erişemezsin.(KUR’AN’I KERİM)
-Kıskanç kadar mazluma benzeyen zalim görmedim.
(ÖMER B.ABDÜLAZİZ)
Kendi kişiliğinin bilincine varmak herkesin önde gelen amacı olmalı.
(OSCAR WILDE)
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ