ÇOCUK TARIM İŞCİLERİMİZ- Tülin KALIN AYSAN- Yeni Meram Gazetesi
Tüm işçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü kutlarım. Bu haftaki yazımda tarım işçilerinden özellikle çocuk tarım işçilerinden bahsetmek istiyorum. Çünkü bu benim için sahada ziraat mühendisi bir anne olarak karşılaştığım en can alıcı nokta.
TÜİK 2012 raporuna göre Türkiye’de 6-18 yaş arasında ekonomiye katkı sağlayan 893.000 çocuğun %44’ü mevsimlik tarım işinde çalışıyor. Bu 393.000 çocuğun yarısı okul eğitimine devam etmeden haftada 40 saatten fazla çalışıyor. Her birey birleşmiş milletler raporuna göre 0 ile 18 yaş arasında çocuk olarak tanımlanır. Kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi hakları vardır bu haklar 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi ile koruma altına alınmıştır.
Peki, bizler ne yapabiliriz? Unutmayalım ki Sen değiş dünyan değişsin!
Çocuk işçilerin önlenmesi, eğitim hayatına kazandırılması ve şartlarının iyileştirilmesi için;
Öncelikle tarımı profesyonelleştirme ile başlayabiliriz. Tarımla ilgilenen nitelikli insan gücünü doğru kanalize edebilirsek hem işsizliğin önüne geçilebilir hem üretimdeki verimi artırabilir hem de buradaki insan gücü ihtiyacını azaltarak çocuk tarım işçilerini önleyebiliriz.
tarım işçilerinin özlük haklarını savunmalı ve sağlamalıyız. Çocuk işçiliğine meydan veren özel sektörü bilinçlendirerek, Tarımla ilgili şirketlerin çalışma ilkelerini gözden geçirmesini çocuk işçiliğinden arınmış üretime geçmelerini teşvik ediyoruz Dönemlik dahi olsa tarım işçilerinde 18 yaşını geçmiş olma kriterini aramalı emeğinin karşılığını vermeli ve sigorta gibi günümüz dünyasının önemli gereklerinden birini yaptırmalıyız. Ailesi için yeterli parayı kazanabilen ve sosyal güvencesi olan ebeveynler çocuklarının eğitim hayatını sürdürülebilir kılacaktır. Dönemlik olarak yer değiştirseler bile artık ülkemizin her köşesinde eğitim alınabilecek ilk orta liseler ve hatta üniversiteler var. Gelecek nesiller bizim geleceğimiz, refah düzeyi yüksek iyi bir gelecek için çocuklarımıza yatırım yapmalıyız.
Tüm çocuklarımızın öncelikle aile içerisinde mutlu ne istediğini bilen kendine güvenen amaçları doğrultusunda ilerleyen bireyler olabilmesi için bizler aile bireyleri olarak yardımcı olmalıyız.
Anne bir sanatçıdır, en güzel eseri EVLADIDIR.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ