07.12.2024 20:34
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’te 5113 Deprem ve Sosyal Konut Anahtar ve Tapu Teslim Töreni’nde konuştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep’te 5113 Deprem ve Sosyal Konut Anahtar ve Tapu Teslim Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Biz dünyanın en büyük şantiyesine dönüşen deprem bölgesinde sadece konut yapmıyoruz; biz aynı zamanda okuluyla, sağlık merkeziyle, çarşısıyla, pazarıyla, yeşil alanıyla, parkıyla yepyeni yaşam alanları inşa ediyoruz” dedi.
Konuşmasına Gazianteplileri selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, törenin ardından AK Parti İl Kongresi ile Gençlik Buluşması'na katılacağını hatırlattı.
Gaziantep'in direnişin, dirilişin, umudun ve istikbalin şehri olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, asrın felaketinde evleri yıkılan vatandaşların yeni yuvalarının, Gaziantepliler için inşa edilen sosyal konutların anahtarlarını teslim edeceklerini söyledi.
Bu coğrafyanın tarih boyunca nice kültürlere, medeniyetlere ev sahipliği yaptığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Bu topraklar bir kaderin, bir inancın, bir mücadelenin adı oldu. Her rüzgarın bir hikaye anlattığı, her dağında bir kahramanın yattığı bu bölge öyle sıradan bir yurt değildir. Burası dünya tarihini yazanların, dünyaya yön verenlerin yurdudur. Vatan topraklarını mukaddes bir emaneti taşımanın sorumluluğuyla mamur etme çabalarımızın gerisinde işte bu şuur vardır." diye konuştu.
Anadolu'da huzur içinde ilelebet yaşamak için her alanda güçlü olunması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Evlatlarımıza müreffeh bir Türkiye bırakmayı arzu ediyorsak ayaklarımızı yere sağlam basmak zorundayız. Bakınız, bu durum sadece dış politika, sadece savunma, sadece ekonomi için geçerli değildir. Güçlü ve dayanıklı şehirler inşa etmek de bunun ayrılmaz bir parçasıdır." ifadelerini kullandı.
Şair ve yazar Abdurrahim Karakoç'un Anadolu şiirinden, "Ahlat'ın, Afşin'in, Söğüt'ün mahzun. Evladın, aşığın, yiğidin mahzun. Tebessümün mahzun, ağıdın mahzun. Oy güzel vatanım, oy Anadolu." dizelerini okuyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güzel vatanımızın Anadolu'muzun mahzun olmasına, mağdur olmasına müsaade edemeyiz. Bu anlayışla asrın felaketinde milletimizin yanında en güçlü şekilde, sarsılmaz bir kale gibi dimdik durduk. Hızlıca asrın inşasını başlattık." dedi.
Kahramanmaraş'ta 155 bininci konutun anahtarlarını, geçen hafta hak sahiplerine teslim ettiklerini hatırlatan Erdoğan, "Öyle laf ola beri gele yok. Burası öyle Özgür Özellerin, şunların, bunların laf yapıp, icraat yapmadıkları bir iktidar değil. Şimdi Gaziantep, Güneyşehir'deyiz. 5113 deprem ve sosyal konutumuzun anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ediyoruz." diye konuştu.
Bu konutların inşasında emeği ve katkısı bulunan başta Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve TOKİ olmak üzere tüm kurumları, yüklenici firmaları, işçileri, mühendisleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Projeyle hem depremzedelerimizin güvenli bir yuva özlemine yön verecek hem de sosyal konutlarla, bölgede hayat standartlarını yükseltmiş olacağız. Allah'ın izniyle 2024 yılının sonuna kadar 24 bin 191'i Gaziantep'imizde olmak üzere 11 ilimizde toplam 201 bin 688 bağımsız bölümü teslim edeceğiz. 2025'in sonunda Gaziantep'imizde toplam 31 bin 317 konut ve iş yerinin, deprem bölgemizin tamamında ise 452 bin 982 bağımsız bölümün teslimini inşallah gerçekleştireceğiz."
"Sadece konut yapmıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın en büyük şantiyesine dönüşen deprem bölgesinde sadece konut yapmadıklarını, aynı zamanda bölgede okul, sağlık merkezi, çarşı, pazar, yeşil alan ve parklarla yepyeni yaşam alanları inşa ettiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sadece depremde yıkılan yerlerin değil, bölgedeki şehirlerimizin tamamının altyapısını da yeniliyoruz. Sanayi ve ticaret şehrimiz Gaziantep başta olmak üzere deprem bölgesinde ekonomiyi canlandırmaya, üretimi, istihdamı, ticareti güçlendirmeye devam ediyoruz. Türkiye tüm bunları aynı anda yapacak kudrete de siyasi iradeye de sahiptir." dedi.
Vatandaşlara meydanlarda verdikleri tüm sözlerin arkasında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "22 yıllık iktidarlarımızın hiçbir döneminde milleti hayal kırıklığına uğratmadık. Ana muhalefet gibi sırf seçim kazanmak için bol keseden vaat dağıtıp göreve gelince hepsinin üzerine sünger çekenlerden olmadık. Milletimiz gönlünü ferah tutsun. Tarihimizin bu en büyük konut ve şehircilik seferberliğini, Allah'ın izniyle en güzel şekilde tamamlayacağız." diye konuştu.
Gaziantep'i yeni nesil belediyecilik anlayışıyla, Türkiye Yüzyılı'na yakışır, örnek bir şehir yapmak için var güçleriyle çalıştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ulaşımdan yeşil alanlara, eğitimden kültürel faaliyetlere kadar pek çok alanda önemli adımlar attık. Toplam 135 kilometrelik uzunluğuyla Türkiye'nin en büyük temiz su yatırımı olan Düzbağ İçme Suyu Projesi ile şehrimizi kaynak kalitesinde içme suyuna kavuşturduk. 5 kilometresi tünel olmak üzere toplam 25 kilometre uzunluğundaki Gazi Ray Metro Projemizi başarıyla tamamladık. Büyükşehir Belediyemizin finansmanıyla 32 vagondan oluşturduğumuz yerli ve milli tren setimizi yakında tamamlıyoruz. İnşallah önümüzdeki aylarda vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Yine 25 köprülü kavşağımızı ve 128 köprümüzü de yakın zamanda hizmete alacağız. 10 bin iş yerinde 50 bin kardeşimizin istihdam edileceği 4 milyon metrekarelik Büyükşehir Sanayi ve Endüstri Merkezini de tamamlamak üzereyiz. Hasan Celal Güzel Millet Bahçesi, Galle Park, Gazi Ray Parkı ve Festival Park gibi toplam 3 milyon metrekarelik park ve millet bahçesini hayata geçirdik."
Depremde en çok zarar gören Nurdağı ve İslahiye'deki altyapı, üstyapı, su ve kanalizasyon hizmetlerini hızlı şekilde gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müzeyyen Erkul Gaziantep Bilim Merkezini, Türkiye'nin en büyük engelsiz yaşam merkezini ve Alzheimer bakım merkezini Gaziantep halkının istifadesine sunduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 yüzme havuzu ve spor salonunu da vatandaşların kullanımına açtıklarını ifade ederek, 3 bin 200 kişi kapasiteli Kamil Ocak Spor Salonu'nun da yakında tamamlanacağını dile getirdi.
Gaziantep'i metroyla buluşturmanın vaktinin geldiğine inandığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gaziantep Tren İstasyonu'ndan başlayıp Şehir Hastanesi'ne ulaşacak 10,5 kilometre uzunluğundaki metro projemizi Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı'mıza aldık. Önümüzdeki dönemde ihalesini yapıp inşaatına başlayacağız. Toplam 7,5 milyar liralık Dülük-Organize Sanayi Bölgesi Tüneli inşaatını hayata geçireceğiz. 3 bin 250 metre, 3 şeritli çift tüp tünel ve 8 bin 500 metre uzunluğundaki yol ile organize sanayi bölgesine hızlı ulaşım sağlayacağız. Sözleşme imzalandı, 2026 sonunda açılışını yapmayı planlıyoruz." diye konuştu.
"Ülkeye ve millete hizmet etmek gibi bir dertleri yok"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, millete hizmet etmek için dev eserler üretip karıncalar gibi çalıştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Gecemizi gündüzümüze katarak taş üstüne taş koymanın gayretindeyiz. Muhalefetin içler acısı halini artık anlatmaya gerek dahi duymuyoruz. Ne vizyon var, ne proje. Ülkeye ve millete hizmet etmek gibi bir dertleri yok. Atalar ne demiş? 'Dervişin fikri neyse zikri de odur.' demişler. Bakınız 'kule' deyince bizim aklımıza ilk olarak deniz seviyesinden 587 metre yüksekliğe sahip Çamlıca Kulesi geliyor. Kule deyince bizim aklımıza İstanbul Havalimanı'nın lale figüründen ilhamla tasarlanan 90 metre uzunluğundaki hava trafik kontrol kulesi geliyor. Kule deyince aklımıza bölücü alçakların saldırılarından Mehmetçiklerimizi korumak için inşa ettiğimiz yüksek güvenlikli nöbet kuleleri geliyor.
Kule deyince aklımıza kaçak geçişleri önlemek için sınırlarımıza yaptığımız ileri teknolojiye sahip gözetleme kuleleri, kırmızı-beyaz rengiyle bayrağımızı temsil eden 1915 Çanakkale Köprüsü'nün 334 metre yüksekliğindeki kuleleri geliyor. Kule deyince aklımıza Birleşmiş Milletler'in tam karşısında olan 36 katlı ve 171 metre yüksekliğindeki Türk Evi'miz geliyor."
"Özel'in ve belediye başkanlarının aklına sadece para kuleleri geliyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama kule deyince bakıyorsunuz Sayın Özel'in ve belediye başkanlarının aklına sadece para kuleleri geliyor." ifadesini kullandı.
Muhalefetin "para kuleleri" dışında ortada "İşte bizim eserimiz" diye gösterebilecekleri hiçbir icraatlarının olmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Grup toplantısında konser bahanesiyle yapılan soygunu anlatmak yerine, çıkmış en iyi bildikleri iş olan paradan kuleyle geliyor. Bunların aklı fikri ceplerini doldurmakta, yandaşlarını zenginleştirmekte, milletin paralarını har vurup harman savurmakta. Şahsi ikballerine öyle kilitlenmiş durumdalar ki gözleri hiçbir şey görmüyor. Otobüs seferlerini bile doğru düzgün işletemiyorlar. İzmir Körfezi, zaten kaderine terk edildi. Umurlarında bile değil. Bir başkası, 6 sene önce tıkır tıkır işleyen trafiği kördüğüm haline getirdi. Her şeye para buluyorlar ama iş Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlara gelince kırk dereden su getiriyorlar. Yani nereden tutsanız elinizde kalan, beceriksiz, vizyonsuz bir zihniyetle karşı karşıyayız. Ne diyelim, Allah bunların yönettiği belediyelerde yaşayan vatandaşlarımıza sabır versin."
"Gaziantep'e sayısız eser, proje ve yatırım kazandırdık"
Gayelerinin umutla, azimle, gayretle ve gönül kırmadan geleceği kurmak olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, gök kubbede hoş bir seda bırakmanın peşinde olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, lafla, lafazanlıkla, polemikle değil iş ve hizmet üreterek, imar ve ihya ederek gönüller kazanmanın derdinde olduklarını vurgulayarak, "Nereye giderseniz bizim eserlerimizi görürsünüz. Yerel yönetimler vasıtasıyla Gaziantep'e yaptığımız hizmetler zaten çok büyük takdir topluyor. Hükümet olarak da Gaziantep'e sayısız eser, proje ve yatırım kazandırdık." şeklinde konuştu.
Son 22 yılda Gaziantep'e toplam 1 trilyon 260 milyar lira değerinde yatırım yaptıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:
"Adalette 33 milyar lira, eğitimde 80 milyar lira, gençlik ve sporda 3,5 milyar lira, sosyal yardımlarda 97 milyar lira, sağlıkta 34 milyar lira, çevre ve şehircilikte 731 milyar lira şehrimize yatırım yaptık. Ayrıca 88 milyar lira tutarındaki yatırımlarımıza devam ediyoruz. Ulaştırmada 107 milyar lira, tarım ve ormanda 61 milyar lira, sanayi ve teknolojide 9 milyar lira yatırım ve 21 milyar lira gerçekleştirilen yatırımlara sağlanan destek. Enerjide 62 milyar lira, kültür ve turizmde 61 milyar lira, çalışma ve sosyal güvenlikte teşviklerle birlikte 17 milyar lira tutarında proje, eser ve hizmet kazandırdık."
İslahiye Spor Salonu, Türkiye Olimpiyatlara Hazırlık Merkezi ve Spor Salonu'nun inşasının yüzde 90'ının tamamlandığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'teki 11 millet bahçesi projesinden 6'sının tamamlandığını, 4'ünün proje çalışmasının devam ettiğini söyledi.
"Yerel ve yatay mimariyle yapılacak 50 bin konutluk yeni bir şehir kuruyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 300 yataklı Gaziantep Çocuk Hastalıkları Hastanesi, 400 yataklı Gaziantep Nizip Devlet Hastanesi ve 300 yataklı 25 Aralık Devlet Hastanesi'nin ek binasının yapımının sürdüğüne işaret ederek, "TOKİ vasıtasıyla ülkemizin en büyük ve en kapsamlı şehir projesi olan Gaziantep Kuzeyşehir Projesi'ni başlattık. Gaziantep'te yerel ve yatay mimariyle yapılacak 50 bin konutluk yeni bir şehir kuruyoruz." ifadelerini kullandı.
"Dörtyol ile Hassa arası 20 kilometre uzunluğunda Amanos Dağları'nın altında bir adet demir yolu ve iki adet otoyol tünelinin yapılması önem arz ediyor." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun ihalesinin yapıldığını, en kısa sürede inşaatına başlanacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gaziantep-Osmaniye-İncirlik-Adana-Mersin Hızlı Tren Proje'mizin yapım çalışmaları etap etap devam ediyor. Proje tamamlandığında Gaziantep ile Mersin arası 2 saat 15 dakikaya inecek. Etüt çalışmaları devam eden Şanlıurfa-Gaziantep Hızlı Tren Proje'mizle, Gaziantep hem doğusuyla hem de batısıyla hızlı trenle bağlanmış olacak. Allah ömür verdikçe daha nice yatırımları şehrimize kazandırmaya devam edeceğiz. Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin, Rabb'im yar ve yardımcımız olsun. Anahtarlarını teslim ettiğimiz yeni yuvalarımızın bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konutların yapımında emeği geçenlere teşekkür etti.
Türk bayrakları ve AK Parti bayrakları ile donatılan tören alanına "Yuvamıza kavuştuk, Reisicumhur'a minnettarız", "Yuvamız Güneyşehir'de, kalbimiz seninle Reis", "Recep Tayyip Erdoğan'a Güneyşehir'i bizlere kazandırdığı için teşekkür ederiz" ve "Babalar sözünü tutar" yazılı pankartlar asıldı.
Törene Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Gaziantep İl Başkanı Fatih Muhaddis Fedaioğlu, genel başkan yardımcıları ile milletvekilleri de katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından dua edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahneye çağrılan bazı hak sahiplerine konutlarının anahtarları ve tapularını verdi.
Sigara içtiğini öğrendiği bir hak sahibinden sigarayı bırakacağına dair söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailelerle sohbet etti, çocuklara harçlık verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan tören sonrasında depremzede bir ailenin çay davetini kabul ederek evine konuk oldu.
Ev sahipleri, depremde hafız iki çocuklarını kaybettiklerini, diğer iki çocuklarıyla 40'ıncı saatte enkazdan çıktıklarını anlattı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a vefat eden çocuklarının fotoğraflarını gösterdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayatını kaybeden çocuklara Allah'tan rahmet diledi.
Ziyarette, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gaziantep Valisi Kemal Çeber ile AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir de yer aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ziyaretin ardından çıkışta kendisini bekleyenleri selamladı, onlarla sohbet etti.
Diğer taraftan, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gaziantep'te düzenlenen AK Parti 8. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada "Türkiye kendisi için istediğini komşuları için de isteyen bir devlettir. Nasıl bir Antep görmek istiyorsak Halep içinde aynı temennilerde bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
AK Parti'nin temelinde kardeşlik, muhabbet, dayanışma ve diğerkamlık olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "'Muhabbetten Muhammed hasıl oldu, Muhammed'siz muhabbetten ne hasıl.' Millete ve memlekete sevdalı bu kadronun hamuru, kardeşlikle, kardeşlik hukukuyla yoğrulmuştur." ifadelerini kullandı.
Teşkilatta görev alıp ahirete intikal edenlere rahmet dileyen, kendileriyle omuz omuza bugüne kadar yol yürüyenlere teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şair, 'Vurun Antepliler namus günüdür' diyerek işgalcileri geldiklerine pişman eden bu gazi şehri nasıl anlatıyor; 'Antep'in içinde tüter ocağım, düşmana yar olmaz yurdum bucağım. Antep kurtulmadan şehit düşersem, doğrulup yeniden vuruşacağım. Antep'in içinde bir ay dolunur uçan kuştan, halim sual olunur. Ölürsem şehidim, kalırsam gazi, Hak katında kadri kıymet bilinir." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyalardan değerli evlatlarını istiklali ve vatanı için gözünü kırpmadan toprağa veren, kadri kıymeti halk katında da Hak katında da bilinen Gazianteplilerle bir araya gelmenin bahtiyarlığı içinde olduğunu belirtti.
Gaziantep'te ilk olarak Güneyşehir'e gittiklerini, yapımı tamamlanan 5 bin 113 deprem ve sosyal konutun anahtar ve tapu teslim törenini gerçekleştirdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta da Kahramanmaraş'ta 155 bininci afet konutunun anahtarını teslim ettiklerini anımsattı.
Bugün de Gazianteplilerin yeni evlerine kavuşmalarının sevincine ortak olduklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"6 Şubat depremlerinden sonra 'Erdoğan bu enkazın altında kalır' diyen kifayetsizleri hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyoruz. Maddi anlamda Antep'in kayıplarını telafi edecek kararlılığa da imkana da biz sahibiz. Söz verdiğimiz gibi en son hak sahibi kardeşimiz de yuvasına kavuşana kadar inşallah durmadan dinlenmeden çalışacağız. Bu hususta yüksek hassasiyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarımıza, belediyelerimize, sivil toplum örgütlerimize, Antep'in her duyarlı evladına şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde vefat eden vatandaşlara da rahmet diledi.
"Buradan 13 yıldır Suriyeli muhacirlere kol kanat geren günümüzün ensarları çıkar"
Gaziantep'in istiklalin, istikbalin, vatanın, ay yıldızlı al bayrağın gölgesinin ne manaya geldiğini en iyi bilen şehirlerden biri olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'in her delikanlısının birer Karayılan, Şahin Bey, Şehit Kamil olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziantep'te anaların er doğurduğunu, bu toprakların suyunu içip havasını soluyan, ekmeğini yiyen, kültürü ile beslenen her Gazianteplinin mayasının Türkiye'nin mayası, sevdasının Türkiye'nin sevdası, davasının Türkiye'nin davası olduğunu kaydetti.
Gaziantepli olmanın şerefle, iftiharla taşınan imrenilmesi bir kimlik ve bir aidiyet olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu şehirden şehitler, gaziler, yiğitler, kahramanlar, yurdunu, milletini, devletini seven, kalbi Türkiye'nin nabzına ayarlı vatanperverlerin çıktığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Buradan Türkiye'ye ekonomide, üretimde, ticarette öncülük eden iş insanları çıkar. Buradan tam 13 yıldır Suriyeli muhacirlere kol kanat geren günümüzün ensarları çıkar. Bugün bir kez daha Antep'in engin yürekli yüce gönüllü insanlarını içtenlikle tebrik ediyorum."diye konuştu.
Gaziantep halkını özellikle insanlık ve kardeşliğin sınandığı Suriye krizinde sergiledikleri vicdanlı duruş için tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Provokasyonlara gelmeden, 13 yıl boyunca mazlumlara vakarlar sahip çıktınız. Kardeşlik hukukunu gözettiniz, muhalefetin kışkırtmalarına kulak asmadınız, ecdadın tertemiz mirasına leke sürdürmediğiniz, bu milletin başını yere eğdirmediniz. Rabb'im hepinizden razı olsun." ifadelerini kullandı.
Tarihin, Gaziantep'in ve Gazianteplilerin misafirperverliğini yazacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Tarih, tüm aksi propagandalara rağmen Türkiye'nin bu insanlık sınavını nasıl başarıyla verdiğini yazacaktır. Tarih, 'insan hakları nutku' çekenleri elbette yazacaktır. İnanıyorum ki sizler de bizim gibi sınırımızın hemen ötesinde yaşanan kritik gelişmeleri takip ediyorsunuz. İdlib'deki sivillere yönelik artan saldırıların bardağı taşıran damla misali, son hadiseleri tetiklediği anlaşılıyor. Türkiye'nin 910 kilometre uzunluğunda sınıra sahip olduğu bir ülkedeki gelişmelere gözlerini kapaması elbette mümkün değildir.
Perşembe günkü Milli Güvenlik Kurulu Toplantımızda, Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışır ciddiyetle sahadaki durumu değerlendirdik. Bir defa şunu çok açık ve net söylemek isterim bizim, hiçbir ülkenin bırakın toprağını çakıl taşında dahi gözümüz yoktur. Türkiye olarak temennimiz, komşumuz Suriye'nin 13 yıldır hasretini çektiği huzura, istikrara ve barış ortamına süratle kavuşmasıdır. Suriyeli kardeşlerimiz, gerçekten çok zor günler geçirdi, çok ağır bedelleri ödedi, çok büyük zulümler gördü."
"Aylan bebeğin fotoğrafını nasıl unutabiliriz?"
Yaklaşık 1 milyon Suriyelinin rejimin ve terör örgütlerinin saldırıları sonucu hayatını kaybettiğini, kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla sivillerin canice katledildiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "12 milyona yakın Suriyeli evini, yurdunu, doğduğu toprakları terk etmek zorunda kaldı. 10 binlerce kadın, çocuk, bebek, yaşlı başka ülkelere göç etmek isterken yollarda can verdi. Cansız bedeni sahile vuran Aylan bebeğin fotoğrafını nasıl unutabiliriz?" dedi.
Kuşatma altında bir dilim ekmek, bir yudum su bulamadığı için ölen sivillerin nasıl unutulabileceğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Daha bunun gibi hepimizin yüreğini dağlayan pek çok trajediye, katliama, insanlık ayıbına komşumuz Suriye'de şahit oldum. DEAŞ'ından PKK'sına kadar terörün kanlı yüzünü Suriye sahasında hem de çok vahşi bir şekilde mücadele ettik. Türkiye kendisi için istediğini komşuları için de isten bir devlettir. Ekonomik kalkınması, toplumsal huzuru, iş barışı ve güvenliği ile nasıl bir Antep görmek istiyorsak Halep içinde aynı temennilerde bulunuyoruz. Hatay'ın esenliğine nasıl önem veriyorsak, Hama'nın, Humus'un, Şam'ın, Rakka'nın, Aynularab'ın da güven içinde olmasını arzu ediyoruz.
Aramızda sınırlar olabilir ama bu coğrafyada kaderimiz de kederimiz de ortaktır. 1000 yıldır bu coğrafyada yan yana yaşıyoruz, inşallah daha nice asırlar boyunca birlik ve dirlik içinde bir arada olamaya devam edeceğiz. Şu hakikati artık, herkesin görmesi ve kabullenmesi gerekiyor, Suriye'de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçeklik vardır. Suriye artık tüm etnik, mezhebi ve dini unsurlarıyla Suriyelilerindir. Kendi ülkelerinin geleceğine karar verecek olan da Suriye halkıdır. Ateşe benzin dökmenin kimseye bir faydası dokunmaz. Jeopolitik hesaplar peşinde koşmanın Suriye halkına katkısı olmaz."
"Suriye toprakları savaşa doymuştur"
Özellikle bölücü terör örgütünün selden kütük kapma hevesiyle hareket ettiğinin farkında olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Türkiye olarak, millî güvenliğimizi ve çıkarlarımızı tehlikeye atacak hiçbir hamleye izin vermeyeceğimizin bilinmesini isterim. Sorumluluk sahibi tüm aktörlerin, uluslararası tüm kuruluşların Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına destek vermesi, tüm bölgemiz için en hayırlı yol olacaktır. Kan dökerek, can alarak, sivillerin üzerine bomba yağdırarak hiçbir yere varılmayacağını, son 13 yılda yaşananlar herkese göstermiştir. Şunu artık herkes kabul etmelidir, Suriye toprakları savaşa doymuştur, kana ve gözyaşına doymuştur. Suriyeli kardeşlerimiz barışı herkesten fazla hak etmiştir. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğü, güvenliği, kendi vatanlarında gönül huzuruyla yaşamayı ziyadesiyle hak etmektedir."
Türkiye'nin yegane amacının tüm kesimleriyle Suriye halkının refahı ve esenliği olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk günden beri hep bunu savunduklarını, hep bunun için çalıştıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptıkları her şeyi de sadece ve sadece bunun için yaptıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Katliam ve zulümden kaçan kardeşlerimize kapımızı açarken de Suriye krizine çözüm bulmak için de elimizi uzatırken de gayemiz daima buydu ama Şam rejimi, Türkiye'nin uzattığı elin kıymetini bir türlü idrak edemedi, ne manaya geldiğini anlayamadı. Atalarımız ne diyor? 'Doğru duvar yıkılmaz, eğri kaçar kurtulmaz.' Türkiye, dün olduğu gibi bugün de tarihin doğru tarafında yer almaktadır.
Huzurun hakim olduğu, barışın hakim olduğu, Arap, Türkmen, Kürt, Alevi, Sünni, Nusayri, Hristiyan ayırt etmeksizin hiç kimsenin dışlanmadığı, kimsenin hak ve özgürlüklerinin çiğnenmediği, zulme uğramadığı, farklı kimliklerin yan yana, sulh içinde yaşadığı bir Suriye görmek istiyoruz. İnşallah çok yakın gelecekte böyle bir Suriye'yi göreceğimizi ümit ve temenni ediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Gazze, Lübnan, Ukrayna ve Suriye'de barışın sağlanması için gösterdiği çabaları tüm dünyanın çok iyi bildiğini ve takdir ettiğini belirterek, katıldıkları her uluslararası toplantıda Türkiye'nin dış politikada artan ağırlığına bizzat tanıklık ettiklerini söyledi.
Muhalefetin bu gerçeği bir türlü görmediğini ve görmek istemediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin doğrudan güvenliğini ilgilendiren meselelerde dahi muhalefetin hemen istismar siyasetine sarıldığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu idaresindeki eski CHP'nin Suriye krizine hangi mercekten baktığını hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Bu zatın Suriyeli muhacirlere yönelik nefret söylemlerinin gerisinde de yine aynı sebepler vardı. Sosyal medya paylaşımları, bu şahsın karın ağrısının bugünlerde tekrar artmaya başladığını gösteriyor." diye konuştu.
"Ne zaman Türkiye partisi olacaksınız?"
"Eski yönetimin marazlı yaklaşımını, CHP'nin yeni yönetiminin de aynen devam ettirmesi, CHP adına utanç vericidir." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Sayın Özel'in grup toplantısında hükümetimizin Suriye politikasıyla ilgili sarf ettiği sözlerin ileri tutar hiçbir yanı yoktur. Anlaşılan Sayın Özel, iyice kızışan parti içi iktidar kavgasından başını kaldırıp dünyada ne olup bittiğini takip dahi edemiyor. Tıpkı devrik genel başkan gibi birilerinin eline tutuşturduğu kağıtları okuyarak saçma sapan iddiaları gündeme taşıyor. Kendisine tavsiyem şudur: Siz, Şam rejiminin değil Türkiye'nin ana muhalefet partisisiniz. Dolayısıyla gelişmelere Ankara merkezli bakmanız beklenir.
Haleplilerin, Türkiye'ye ve ay yıldızlı al bayrağımıza muhabbet duyması, soruyorum CHP'yi niçin rahatsız ediyor? Suriyeli sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde vatanlarına dönme ihtimalinden CHP yönetimi neden rahatsız oluyor? Türkiye'nin bölücü terör belasını sınırlarından uzaklaştırma iradesinin Allah aşkına size dokunan tarafı nedir? Eski yönetim döneminde CHP'yi enfekte eden etnik köken ve meşrep virüsünden ne zaman kurtulacaksınız? Ülkemize başkalarının penceresinden bakmayı bırakıp ne zaman Türkiye partisi olacaksınız? Sayın Özgür Özel, CHP'yi normalleştirecekse Türkiye meselesinde eski yönetimin bıraktığı kötü mirasla da hesaplaşması özellikle gerekir."
"Bizim görevimiz aziz milletimize aşkla hizmettir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 12 Ekim'de başlattıkları 8. Olağan Kongre sürecini tam anlamıyla kardeşlik şöleni havasıyla devam ettirdiklerini belirterek, ilçe kongrelerinin neredeyse tamamlandığını, geçen haftadan itibaren il kongrelerinin startını verdiklerini söyledi.
Kongre takviminin tüm siyasi partilere örnek olacak şekilde ilerlediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eski yol arkadaşlarımızla bir araya geliyor, ahdimizi yeniliyoruz. Yeni isimlerle, yeni yüzlerle kadrolarımızı takviye ediyoruz. Emektarlarımızın tecrübesini baş tacı ederken gençlerimizin heyecanını çok önemli bir kazanım olarak görüyoruz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, birilerinin yıllarca AK Parti içinde "kardeş kavgası" çıkmasını beklediğini anlatarak, "Birileri, bizim birbirimize düşmemiz için ellerini ovuşturup sinsice hesap yaptı. Onları her defasında hüsrana uğrattık. AK Parti kadroları arasında ayrılık görmeyi murat edenler, 22 yıl boşuna beklediler. İnşallah on yıllar boyunca da boşuna bekleyecekler. Aramıza nifak sokmak istediler, fitne çıkarmak istediler, başaramadılar. Allah'ın izniyle bundan sonra da muvaffak olamayacaklar." değerlendirmesinde bulundu.
Her kongrelerini bir bayrak yarışı ve nöbet değişimi olarak gördüklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Nöbeti devreden arkadaşlarımız oldu, nöbeti devralan arkadaşlarımız oldu, nöbet yerinde devam eden arkadaşlarımız oldu. Bu süreçlerin tamamını partimize, hareketimize, dava ahlakımıza yakışır şekilde icra ettik. Dikkatinizi çekerim, 'nöbet' sözünü bilerek kullanıyorum çünkü bu makamlar, bu koltuklar 24 saat müteyakkız olmayı gerektiren, kendisi için değil davası ve milleti için ihdas edilen yerlerdir.
Bizim görevimiz, mensubu olmaktan şeref duyduğumuz aziz milletimize aşkla hizmettir. Bizim görevimiz, Türkiye'yi her alanda daha da yüceltmek, Türkiye hedefleriyle buluşturmaktır. Bizim görevimiz, milletimizin namusumuza emanet ettiği iradesine gölge düşürmemektir, ülkemizi ilelebet payidar ve muzaffer kılmaktır. Bizim görevimiz, insanımızın derdiyle dertlenmek, yaralarını sarmak, sorunlarına çözüm üretmektir."
"Millete hizmet yolunda yorgunluk, dargınlık, küskünlük yoktur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, çare bulamadıkları meselenin vatandaşın değil kendilerinin meselesi olduğunu dile getirerek, "Saramadığımız bir yara vatandaşın yarası değil bizim yaramızdır. Bize ekşiyen bir yüz, kırılan bir gönül varsa vebal altındayız demektir. Unutmayınız, millete hizmet yolunda yorgunluk yoktur. Millete hizmette dargınlık, küskünlük, kırgınlık yoktur. Yerine göre fedakarlık yapacağız, yerine göre cefaya talip olacağız, yerine göre bedel ödeyeceğiz, yerine göre canımızı ortaya koyacağız." ifadelerini kullandı.
Şartlar ne olursa olsun yılmayacaklarını, yorulmayacaklarını, azimden ve gayretten taviz vermeden birlikte yürümeye devam edeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şairin dediği gibi 'Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz.' Birlikte aşacağımız daha çok çetin yolumuz var. Teşkilatımdan özellikle rica ediyorum: Asla umutsuzluğa kapılmayın, karamsar olmayın. Daha önümüzde beraber yürüyeceğimiz çok uzun mesafeler var. Daha nice yıllar boyunca AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu ülkeye aşkla, şevkle, samimiyetle hizmet etmeyi sürdüreceğiz." şeklinde konuştu.
Şahinbey Spor Salonu'ndaki kongreye Gaziantep'in çeşitli ilçelerinden gelen partililer katıldı.
Türk bayrakları ve AK Parti bayrakları ile donatılan salona "Kadınların umudu, anaların duasısın", "Kadınız, eşiz, anneyiz, senin arkanda Nene Hatun, Kara Fatma'yız", "Asrın felaketini Reis'in gücüyle atlattık" ve "Filistin'in haklı davası kırmızı çizgimizdir" yazılı pankartlar asıldı.
Kongreye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gaziantep Valisi Kemal Çeber, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Gaziantep İl Başkanı Fatih Muhaddis Fedaioğlu, MHP Gaziantep İl Başkanı Mustafa Bozgeyik, Türkiye Büyük Millet Meclisi İdare Amiri ve MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay, genel başkan yardımcıları ile milletvekilleri de katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'den istifa ederek AK Parti'ye geçen Karkamış Belediye Başkanı Mustafa Güzel ile Karkamış, Nizip ve Nurdağı ilçelerinden partisine geçen bazı belediye meclisi üyelerine rozet taktı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partiye en fazla üye yapan AK Parti Gaziantep İl Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Altunova'ya da plaket verdi.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.