Daha Çok Kapı Aşındırırsınız

NATO üyeliğini için kapımızı aşındıran, belirtilen tüm şartlarını yerine getirmek adına söz veren İsveç, terör örgütü mensuplarının gerçekleştirdiği Türkiye’yi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan saldırıları lanetliyoruz.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için Türkiye’nin olur vermesi gerektiği aksi halde üyeliklerinin gerçekleşmeyeceğini biliyoruz. Türkiye’nin talepleri ise yeterince net ve katı; terör örgütü üyelerinin iadesi ve PKK gibi terör örgütlerine yapılan nakdi ve ayni yardımların sonlanması… Bu masumane talepler İsveç parlamentosu başta olmak üzere NATO üyelerinin iç ve dış siyasetine sirayet etmiş durumda. Ankara hükümeti bu konuda net bir tavır göstererek iade işlemlerini hızlandırmış ve Orta Doğuda gerçekleşecek tüm çalışmaları kendi bünyesine toplama arzusunu yerine getirmek için güçlü bir kartı öne sürmüş idi. İsveç hükümetinin ve Birleşmiş milletlere üye tüm devletlerin bu konuda kınama ve yaptırım uygulamakla muktedir olması şarttır.
Söz Orta Doğuya gelmişken Türkiye ve Suriye ilişkilerinin günden güne ısındığı ve ikili – üçlü görüşmelerin her an başlayabileceğini görüyoruz. Gerek Suriye rejimi gerekse Ankara’nın yaptığı açıklamalar ilişkilerin normalleşmesi yönünde. En son gelen bilgide Suriye rejimi, görüşmelerin öncesinde Rusya ile bir bilgi alışverişi içinde olacağı akabinde Türkiye ile masaya oturacağı yönünde. Türkiye’nin de Rusya ile olan ilişkilerinin GAZPROM anlaşmaları sonrası giderek güçlendiği dönemde, Türkiye; her zamanki gibi Orta Doğuda en belirleyici unsur olacak ve ABD ve Batının Orta Doğudaki hegemonyasını yıkmak için eline bir kart daha geçecektir.
ABD ile gergin devam eden ilişkilerimizde gündemde olan; F16, Patriot ve Halkbank davasında sona yaklaşılıyor. 17 Ocakta gerçekleşecek Halkbank davası ile aynı tarihte Dış İşleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun da ABD’de olması davanın karara bağlanacağı noktasında bir geri bildirim veriyor bizlere. Temennimiz davanın ve diğer krizlerin son bulup sayın bakanın yurda geri dönmesidir. Ziyaret temenni ettiğimiz şekilde gerçekleşirse iktidar hem ekonomik olarak hem de toplumsal olarak güçlü bir zafer kazanmış olacaktır.
%1 alamayan parti liderleri çıkmışlar, Televizyonlarda açıklamalar yapıyorlar. Yaparken de haliyle gaflar, itiraflar üst üste geliyor… “Cumhurbaşkanı sizin istediğiniz kararı vermezse ne olacak?” sorusuna “Kriz çıkar” diyerek, ortaya koymak istedikleri sistemin ne kadar işlevsiz ne kadar içinin boş olduğunu bir kez daha bizlere göstermiş oldular. Anlaşılan o ki 6’lı masa toplantılarında Kemal Bey; konuşarak nasıl oy kaybedilir adlı derslerine devam ediyor…
Kalın selametle…