Ekoloji – Tarım – Çevre Krizi
Ekoloji – Tarım – Çevre Krizi- Fatih ARSLANPINAR- Yeni Meram Gazetesi
Hiç beklenmedik bir zamanda ülke ve dünya gündemine gelen ekoloji, tarım ve çevre krizi gibi konularla karşılaştık. Birtakım insanlar bunları sürekli olarak söylüyordu zaten; “Bu iş böyle gitmez”, “ Dünyanın üretim kapasitesi bu tüketime yetişmez”, “ İklim değişikliği kapıda!”, “ İklim değişikliğine bağlı göç dalgaları yaşanacak!” vs…
Birtakım insanlar bas bas bağırıyordu ama dünya bu acı gerçekle karşılaşana dek bu olay sanki hiç yaşanmayacakmış gibi kaçmaya çalışıyordu. Nitekim “Sıfır Emisyon” için verilen mücadele 2030 hedefleri minvalinde şimdilik doğru bir çalışma gibi gözüküyor. Fakat 2050 hedeflerinin ulaşılmazlığı ve bu konuda kalıcı adımların yapılmıyor oluşu dünyanın ve ülkenin gündeminde yer almıyor maalesef.
Bir zamandır birtakım kurumlar; Çevre, Ekoloji, Tarım söylemleri ile üç beş kişiyi bir araya getirip konferans yaparak bu işte ki sorumluluklarından kurtulabilecekleri yanılgısına kapılıyor. Nasıl olsa biz 2050’de olmayız, iktidar değişir, dünyadaki dengeler değişir deyip bu işten sıyrılmak o kadar da kolay olmasa gerek.
Peki bu işin sonu nereye varacak? Küresel ısınma sebepli iklim değişikliği ile artık sadece savaş mağduru mülteciler değil, Afrika’nın birçok bölgesinden Libya ve çeşitli devletlere göç dalgaları yaşanacak. Rusya ve Ukrayna’nın Dünyada ki Ayçiçek yağının %77’sini karşıladığını ve yine tahıl guruplarında dünyanın yükünü çektikleri hesaba alınarak savaşın devam etmesinin dünyadaki çoğu devlette güçlü yiyecek krizleri yaşanacak. Her ne kadar tarımda kendi kendine yeten ülkeler olsa da küresel sermaye içinde yer aldığı için ihracat yapmak zorunda kalan biz gibi devletler artık küresel sermaye için ihracat yapmıyor olacak. Bu da dünyadaki birçok devlet için güçlü beslenme krizlerine yol açacak.
Yani; “hükümet her şeye zam yaptı”, “ Enflasyon çok kardeşim!”, “ Kendi ürettiğimiz ürüne niye zam geliyor dolarla mı alıyoruz” diyoruz ya, daha durun bunlar iyi günlerimiz. Dünya belki milyonlarca insanın açlıktan öleceği, şehirden köye göçün zoraki olduğu, hayatta kalabilmek için tarımla uğraşmanın kaçınılmaz olduğu belki de tarım yapılan arazilerdeki verimin kat be kat azaldığı, belki de üstesinden kalkamayacağımız bir ekolojik savaşın içine giriyoruz. Durum bu kadar vahimken bizim üstümüze düşen ne diyebilirsiniz? Bilinç sevgili okurlar bilinç… Bir pet şişesinin bu dünyaya zararını ne olduğunu bilmek. İnsan eli değmemiş ıssız adaların sahillerinde ki çöp yığınlarının ne anlama geldiğini bilmek. Mühendisin sıfır emisyon için teknoloji üretmesi, sosyologların insanlara bu bilinci kazandırması, hukukçuların yasal tedbirler koyması, siyasetçilerin politika üretmesi. Unutmamak gerek bu dünya bizim, dünüyle vasiyet, bugünüyle bizim, yarınıyla geleceğe miras. Selametle…
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.