Ekonomide Kurtuluş Savaşı
Ekonomide Kurtuluş Savaşı- Fatih ARSLANPINAR- Yeni Meram Gazetesi
Cumhurbaşkanlığının ve ittifak ortaklarının sürekli bir biçimde yenilediği ve gündeme getirdiği ekonomide Kurtuluş savaşı kavramını gelin şöyle bir ele alalım.
Türk lirasının faizle olan mücadelesi, bir anda ani değer kayıpları yaşaması akıllara 2001 krizini getiriyor değilmi? %200 devülasyon görülen bir daha o zamanı yaşamak istemediğimiz kötü hatıraları getiriyor hafızalara. Eskiler iyi hatırlıyor bu zamanları hatta sosyal medya da o zaman da yaşınılan ekonomik sorunları dile getirdiklerinde kuşak ayrımı yapmaksızın gençler tarafından sipikülatif eğlence malzemesi oldukları da aşikar. Doğru olanı anlatabilmek o kadar zor ki kıymetli okurlar, doğru cümleleleri doğru kelimeleri seçmeye özen ve gayret göstermek gerekiyor. Aksi takdirde doğru diye nitelendirdiğiniz politikalar ve sözler karşı tarafa yanlış olarak geçebilir. Bunun ayrımını da iyi gözetmek gerekiyor...
Türk lirasının aniden değer kaybı ve hızlı kur yükselişi ile beraber halktan bir takım insanların sokağa çıktığını, bazı üniversitelerde eylemlerin yapılmak istendiğini, aldıkları oyun üyelerinden az olan partilerin eylem mesajı yayınladıklarını gördük. Bununla ilgili şu sözleri sosyal mecralarımda da sarf etmiştim; "Eğer bir memlekette açlık olsaydı, o memleketin ekonomisi çökmüş olsaydı o memleketin fakirleri feryad eder ve sokağa dökülürdü… Yok eğer bağıranlar ve sokağa dökülenler zengin semtlerin sakinleriyse o işte bi hinlik vardır…" İşte bu noktayı iyi değerlendirmek gerekiyor. Anazilinin de güçlü ve saglam yapılması gerekiyor. Türkiye de şuan ihracat rekorları kırılan bir dönem geçiriyoruz. İç piyasayı bir köşeye atıp daha fazla kâr elde etmek için yurtdışına hammadde ve ürün satanları görmek gerekiyor. E hadi iç piyasaya satış yapmadın, bu senin hür iraden bari işçine elde ettiğin fazladan kârdan ücret ver e oda yok. Ülkede bir kesim işçi arıyor, bir kesim iş bulamıyor. Bir kesim halinden memnun olmasına rağmen devlete atıp tutuyor. Bir kesim haline şükrediyor. Şöyle bir düşünüyorum, ya ben yanlış analiz yapıyorum ya da bir bilen gelsin bu durumun nedenini bana anlatsın. Mülteciler gitsin diyen devlet personeli, mülteciler giderse fabrika kapatacak olan özel sektör bir araya bir gelsin bakalım neler oluyor. Ozan Arif diyor ya; "fitnesiz fesatsız duruyormuyuz" diye tam da o noktadayız. Rantçılar, 1'e alıp 100'e satanlar, enflasyonu kuru bahane edip halktan misliyle almaya çalışanlar, ev kiralarına araçlara akıl almaz fiyat bindirenler, liste kabarık... Hani uzun uzun konuşup da "Allah Sonumuzu Hayır Eylesin" diyoruz, tam da öyle bir yerdeyiz. Kalın Sağlıcakla...
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.