Endonezyalı kadın yapımcı Mevlana sevgisini sete taşıdı

Gençken babasının eve getirdiği bir kitapla Mevlana'yı tanıyan İşleyen, kısa zamanda birçok kitabını okudu. Eserleri ve öğretileri sayesinde Mevlana'ya büyük bir sevgi ve hayranlık duyan İşleyen, geçmişte Türkiye'ye de gelerek Mevlana Müzesi'ni ziyaret etti.

Endonezya'da yapımcı olarak 20 yıldır birçok dizi ve filme imza atan Ervina'nın, hayatını birleştirdiği Türk eşi Uğur İşleyen sayesinde Türkiye'ye ilgisi arttı.

Ervina İşleyen, Mevlana'yı ve Konya'nın manevi havasını konu alan, kendisinden de izler taşıyan bir dizi çekmenin hayalini kurarken, iki yıl önce kanser olduğunu öğrendi.

Zorlu bir tedavi sürecinden sonra sağlığının iyiye gitmesiyle hayalini devam ettiren 48 yaşındaki İşleyen, tedavisi devam etmesine rağmen senaryosunu bir Türk yapım şirketinin iş birliğiyle sete taşıdı.

- Dizi, ramazanda Endonezya'da yayınlanmaya başlayacak

Çekimleri, Mevlana Müzesi, Aziziye Camisi, Bedesten, Alaaddin Tepesi, Fatma Sultan Konağı gibi tarihi mekanlarda yapılan "I Found You / Seni buldum", ramazan ayında Endonezya'da seyirciyle buluşacak.

Ervina İşleyen, kurduğu hayali gerçekleştirdiği için çok mutlu olduğunu söyledi.

Senaryo ve çekim hazırlıklarının iki yıl sürdüğünü belirten İşleyen, hayatının en anlamlı dizisini çektiklerini dile getirdi.

Dizideki başrol oyuncusunun kendini de anımsattığını kaydeden İşeyen, "Kalbinde kırıklıklar ve travmalar yaşayan bir genç kız, içindeki boşluğa çare aramak için Endonezya'dan Konya'ya geliyor. Konya'yı kokluyor, Mevlana'ya dokunuyor. Kitaplarını okuyor. Kafasındaki, yüreğindeki travmaları bu şekilde atıp Allah'a ulaşmaya çabalıyor. Kaybettiği maneviyatı bulmaya çalışıyor. Konya'da kaldığı süreçte iç huzurunu bularak ülkesine dönüyor." diye konuştu.

- "Düşüncelerimde sürekli Mevlana ve Konya vardı"

Mevlana'ya duyduğu sevgiyi anlatan ve dizinin kendisi için derin manalar taşıdığını vurgulayan İşleyen, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mevlana ile babamın eve getirdiği bir kitap sayesinde tanıştım. Kitabın adı Fihi Ma Fih'ti. Kitabı okuduktan sonra Rumi'ye aşık oldum. Sonra diğer kitaplarını da okudum. Beni çok etkilemişti. Aklımdaki soru işaretlerine çok güzel yanıtlar buldum. Bir rüya kurdum. Düşüncelerimde sürekli Mevlana ve Konya vardı. Bir hikaye hazırlayıp projeye döktük ve şimdi buradayız. Rumi'ye hep yakın olmak istiyorum. O kadar yakın olmak istiyorum ki, ona sevgimi bugün bir hikayeye döküyorum. Bu sayede Rumi'ye ve Allah'a daha da yaklaşmayı umut ediyorum."

Allah'a daha yakın olmanın bir yolunu aradığını, Mevlana ve Konya'nın da kendisi için Allah'a yaklaşmanın bir yolu olduğunu anlatan İşleyen, şöyle devam etti:

"Bu benim maneviyatımı yansıtan, benden de izler taşıyan bir proje ama benim amacım sadece bu değil. Setteki tüm oyunculara bu hissi ve duyguyu vererek Allah yolunda maneviyatlarını nasıl doygunluğa ulaştırabileceklerini yansıtmalarını istiyorum ki; izleyenler de sadece keyif almasın, bir şeyler yaşasın. Aynı hissi alıp, bizim sayemizde biraz daha manevi yolda Allah'ı bulma ve anlama yönünde etki yapsın istiyorum."