ENERJİNİZ DURAĞANLAŞTIYSA...
ENERJİNİZ DURAĞANLAŞTIYSA...- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Kendini hiç ilerlememiş gibi hissettiğin oluyor mu? Sanki onca zaman geçmiş, onca çaba sarf etmişsin ama hala aynı yerdesin. Çaresiz, öfkeli, yalnız; oturmuş da takılı kaldığı durakları sayan biri gibi mesela.
Şu an bulunduğun yerin sadece uğradığın bir istasyon olduğunu hatırla. Duyguların bundan öncekilere çok benzediği için hiç hareket etmediğini düşünüyorsun ama asla başladığın yerde değilsin. Bugün buradasın, manzaran bu, ‘ne görmeliyim’ sorusunu sormadan sadece bak ve anla..
Belki ihtiyacın olan şey beklemek. Değişmek isterken kötü birine dönüşmekten korkan yanın, sevmek isterken bağlanmaktan korkan yanın, gitmek isterken yola çıkmaya hazır olmayan yanın durmanı istiyor... Kendine izin ver.
Çünkü yeniden yollara düşmek için yeterince (ama kendini çekiştirmeden) dinlenmiş olman gerekiyor.
Şu gezegende çok az insanın kendi potansiyelinin farkına varıp kendini gerçekleştirebildiğini düşünüyorum. Buradan bakınca umutsuz bir vaka gibi görünüyor.
Biraz derinlere inecek olursak aslında dünyaya gelen her insan sıfır kilometre ile gelmiyor. Yani ne demek istiyorum; doğduğunda 7 göbek atalarına kadar anne baba dahil olmak üzere, yaşadığın mahalle, çevre hepsi artısı ile eksisiyle senin kişilik karakterini oluşturan parametrelerdir.
Dolayısıyla kalıplarla büyüyen bir insanın kendindeki cevheri ortaya çıkarması için farkındalığının çok yüksek ve seçilmiş olması gerektiğini düşünüyorum.
Madem çok az insan seçkin elit kullarından oluyor. Durumumuz da belli ne gerek var hareket halinde olmamıza diyebilirsiniz. Yunus Emre’nin çok güzel bir sözü var: Her arayan O'nu bulamaz. Ama arayanlar bulanlardır.
Önemli olan yolculuk halidir. Yani çaba gayrettir, yani arayıştır.
Biz Müslümanlar hep ahirete yönelik konuşuyoruz. Hep ahirete yönelik plan kuruyoruz. Tüm arzularımızı ahirete erteliyoruz. Tüm sohbetlerimiz dünyadan el etek çektirip ahiret hülyası kurdurma derdinde.
Çünkü dünya için konuşmak bedel istiyor, dünyaya dair plan kurmak emek istiyor. Kısacası dünyayı yaşanılır kılmak çaba istiyor.
Ve biz tüm tembelliğimizle, ruhumuzu bir sarmaşık gibi saran atalet duygumuzla ahirete erteliyoruz her şeyi.
İstiyoruz ki her şeyi Allah yapsın!
Ama bilmiyoruz ki, dünyayı yaşanılır kılma adına emek sarf etmeyenler, dini yalnızca edebi cümlelere hapsedenler ahirette de umduğuna ulaşamayacak.
E hadi o zaman, zaman zaman enerjimiz yoğunlaşsa da, niyet edip yeniden besmele çekip harekete geçelim. Hayat böyle bir şey galiba, bir ar.tı bir eksi... Şu kısacık ömrümüzde versiyonumuzun en iyisini yaşayanlardan olmamız duasıyla..
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.