ERKEN SEÇİM OLUR MU?

Genç nüfusa sahip bir ülkeyiz. Hele ki Avrupa'ya göre genç bir nüfusumuz var. Gerçi son yıllarda bizim nüfusta da eskiye göre yaşlanma var.50 sene önce ortalama ölüm yaşımız 57'lerde iken bugünlerde 80'lere merdiven dayamaktayız.
Nüfus genç olunca aktive lazım, heyecan lazım, hareket lazım. Siyasi manada da, hareketin zirve yaptığı seçimler lazım. Önceleri canımız sıkıldıkça erken ya da baskın seçim yapardık. Tabii ki normal olmayan erken seçimler bizlerde alışkanlık yaptı. Şimdilerde anayasal olarak her 5 yılda bir genel ve yerel seçimler yapılacak. Cumhurbaşkanı da üst üste en fazla iki kez aday olabilecek. Şu anki takvime göre en geç 18 Haziran 2023'te cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapılması gerekiyor. Yerel seçimlerimiz de 2024 mart ayında gerçekleştirilecek.
Yine anayasa gereği yapılabilecek bir erken seçimin 18 Haziran 2023'ten en az 1 yıl önceden yapılması gerekiyor. Diğer bir deyişle erken seçim yapılabilmesi için tüm yasal süreç de dikkate alındığında bir yıldan az bir süre içerisinde sandık başına gidilmesi gerekiyor. Cumhur İttifakı ve iktidarın görüşü seçimlerin zamanında, 2023'te yapılması yönünde ve kararları kesin.
Millet İttifakı'nı oluşturan partiler de zaman zaman sakin bazen de saman alevi gibi ateşlenircesine erken seçim istiyorlar. Belki de Millet İttifakı'nın görünmeyen bir görüşü de ekonominin dibe vurmasını beklemek ve yapılacak ilk seçimlerde iktidarı ekonomik cepheden vurarak yönetimden uzaklaştırmak.
Bütün siyasi partiler sanki en kısa süre içerisinde seçim olacak gibi sahaya ya indiler ya da vatandaşla daha sık birliktelikler için talimat aldılar.
İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, aylardır sahada. Halkın derdini dinlerken bir taraftan da iktidarı eleştiriyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'ye oy vermeyen seçmenlerin oylarını ve desteklerini almak için örgütüne talimat verdi: Herkesi ikna edeceksiniz!
Siyasi partilerden belki de en enteresan çıkışı, Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Karamollaoğlu yaptı. “Ben” dedi, “DEVA ve Gelecek Partisinin AK Parti'den yüzde 20-30 oranında oy koparacağını sanıyordum.”
Tuhaf değil mi? Bilinçaltında yatan Saadet Partisinin iktidara taşınması mı yoksa Tayyip Bey'in cumhurbaşkanlığından indirilmesi mi? Gerçi 2. İstanbul belediye seçimlerinde zafer kazanmışçasına, bir genel başkan yardımcısı, “İstanbul'da seçimleri biz kaybettirdik!” demedi mi? Saadet Partisi içerisinde, önderliğini Sayın Oğuzhan Asiltürk'ün yaptığı bir grup, yapılan muhalefetin yanlışlığını vurgulayarak genel kurul kararı alınması gerektiğini belirtti. Sayın Asiltürk'ün yanında aklıselimle hareket eden bir grup var, MGV var. Değmez Sayın Karamollaoğlu, vallahi değmez. İstanbul Büyükşehir Belediyesine alınacak birkaç yüz Saadet Partili için vebale girmeye değmez. Saadet'in muhalefet anlayışı CHP ile aynı oldu. Rahmetli Sayın İsmet İnönü'nün, söylediği gibi: “İktidarın hiçbir hizmeti ve çalışması övülemez, alkışlanamaz.”
Bu çerçevede Çamlıca Camii'ne dahi karşı olmak. Hızlı trene ve diğer yatırımlara karşı olmak... Son olarak da Sayın Cumhurbaşkanı AK Parti Genel Başkanı, teşkilat ve milletvekillerini tek tek dinliyor. Ve bir söylemi de belki de fabrika ayarlarına dönmenin göstergesi: “Emek vermeden, sadece sosyal medya mecraları ile vatandaşın kalbine girilmez. Sosyal medya belediyeciliği, hizmet belediyeciliğinin yerini tutamaz.” Yani hizmette icraat. Vatandaşa dokunmak, derdi ile dertlenmek, üzüntülü ve sevinçli gününde yanında olmak.
Büyük bir ihtimalle seçimler zamanında gerçekleştirilecek. Erken seçim ortamı şu aşamada yok. Erken seçim kararını verecek olan iktidar, seçimin tüm yönlerini ele alacaktır. Kaldı ki dar bölge ve seçim barajı konuları dikkate alınarak seçim kanununun değişimi gündemde. Bir de Cumhur İttifakı'nın üzerinde çalıştığı anayasa değişikliği var
İktidar önümüzdeki süreçte bir taraftan anayasa değişikliği diğer taraftan seçim kanununu gündeme alacaktır.
2021 ve 2022'de baş gündem maddesi ekonominin rayına oturtulması olacaktır. Seçim sandığı önüne getirilecek seçmenin karnı tok, sırtı pek ve morali yerinde ise bunu sandığa yansıtacaktır. Partiler projelerini, yatırımlarını, siyasi bütün argümanlarını ve sosyal yaklaşımlarını sahaya sürecekler.
Şurada seçime ne kaldı ki! Son yılı, 2023'ü saymaya gerek yok; 2021'in ikinci yarısı ve 2022.
Bu seçim “ekonomik” bir seçim olacak.

Sağlıcakla kalınız.