ERMENEK, İZLENİMLER VE MARASPOLİ SUYU ELEKTRİK SANTRALİ
ERMENEK, İZLENİMLER VE MARASPOLİ SUYU ELEKTRİK SANTRALİ- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi
Yılın büyük bir kışını ülkemizdeki en büyük metropolde yoğun trafikle yaşayan birisi için dağ ve kırsal yörelere geziler birçok konuyu hatırlatıcı nitelikte olmaktadır. Aynı zamanda bu tür geziler pekçok konuyu değerlendirme imkanı vermektedir. Mesela 6360 sayılı yasayla tüm köylerin mahalleye dönüşmesi, belde belediyelerin kapatılması ve il özel idare hizmetlerinin kaldırılmasının sonuçlarını değerlendirme ve bu bilgileri hem akademik yayınlarda hem de uygun ortamlarda dile getirme fırsatı ortaya çıkmaktadır.
Büyükşehir yasası ile 30 il kapsama alındı, diğer 51 il kapsam dışı kaldı. Buralarla ilgili farklı çalışmalar olduğundan bahsediliyor. Ancak bu çalışmaların Ankara’da ‘masa başı çözüm’ olması ve bunun kanunlaşması doğru olmaz. Çünkü yasaları yaparken ülkenin şartlarını ve halkın beklentilerini dikkate almak gerekir.
Kırsal, dağlık alanlarda bile bugünlerde ilk sorunlardan birini başıboş köpekler oluşturuyor. Kırsalda kaçak yapılaşma önemli bir sorundur. Çok dikkate alınacak bir husus da, kırsaldaki hazine arazilerinin şehirlerdeki paralı kişiler tarafından satın alınmasıdır. Bu durumda zaten nüfusu azalan kırsal kesim daha da hızla şehirlere akın edecek veya buradakiler eski sahip oldukları topraklarda bir tür serf olarak çalışmaya başlayacaklardır. Mera hayvancılığı, tarımsal üretim bu durumda ciddi darbe alacaktır. Köylerin tüzel kişiliği kaldırılıp yabancıların taşınmaz edinmez yasağı kalktığından, buralarda yabancı mülkiyeti artmaktadır.
Geçtiğimiz hafta Selçuk Üniversitesi kimya hocası Prof. Dr. Mustafa Ersöz ile birlikte Ermenek’e bir ziyaret yapma fırsatımız oldu. Ermenek şimdi Karaman’ın ilçesi olmakla birlikte yakın zamana kadar her ikisi de Konya’nın ilçeleri idiler. Ve buraların hatta Antalya, Isparta, Niğde, Aksaray gibi yakın çevrenin merkezi halen Konya’dır. Bu sebeple Konya merkezde pekçok Ermenekli ikamet etmektedir.
Karamanoğlu Beyliği’nin merkezi Ermenek kalesi, eski yerleşim yeri, Ulu Camii ve su kaynakları ile görülmeye değer bir yerleşim yeridir. Nüfusu 10 bin civarındadır. Şehrin içme ve sulama suyunu karşılayan Maraspoli mağarası milattan önce 1200’lü yıllarda Akalar'ın yerleştikleri rivayeti vardır. Türkiye’nin en uzun yeraltı mağaraları arasında olup dünyanın en büyük yeraltı sularından biridir. Yaklaşık 200 metrelik galeriden sonra yeraltı suyuna ulaşılmakta ve su buradan borularla şehre verilmektedir. Suyun debisi 300 lt/saniyedir. Mağaranın ısısı 9 derece suyun sertlik derecesi ise 5’dir.
Bu su yıllar öne çok zor şartlarda insan ve hayvan gücü ile getirilen borularla elektrik enerjisi üretmek üzere bir tesis kurulmuştur. Ancak günümüzde bu tesis atıl haldedir. Belki teknik olarak geliştirilerek bu tesisin tekrar üretime geçmesi mümkün olabilir. Bu konuda teknik bir rapor bulamadığımızdan yetkili kurumlara teklifle yetiniyoruz.
Tarihi şehir dokusu dağdan kopabilecek taşların tehdidinde olduğundan ıslah edilmesi için proje üretilmiştir. Burada her evin önünde teneke kutular içinde biber, domates, fesleğen ve türlü çiçekler yetiştirilmektedir. Hatta zarar vermemek kaydıyla bunlardan bir miktar alabilirsiniz. Tenekelerin toprakları da metrelerce tırmanılarak aşağıdan getirilmektedir. Bölge insanı zor şartlar altında yetiştiğinden çalışkandır, bunun göstergesi evlerinin önündeki bu güzelliklerdir.
Kışın kar tutmayan güney cephe bol su kaynağına sahiptir. Her yerden su fışkırıyor. Tekke Pınarı gibi... Burası daha önce Meram Belediyesinde başkan yardımcısı olarak görev yapan M. Emin Tekpınar arkadaşımızın da hatıralarının olduğu yer.
Ermenek Barajını tepeden izlemek mümkündür. Yakın zamanda yapılan ve hizmete alınan baraj turkuaz rengiyle herhalde ülkemizde tektir. Belediye başkanı Atilla Zorlu, barajın daha etkin kullanılması hakkında bazı bilgiler verdi. Kendisine başarılar dileriz.
Zeyve tarihi pazar yeri her yerinden su fışkıran güzel bir ortamdır, ulaşımı da gayet kolay olup Ermenek merkeze 20 km mesafededir. Yöresel ürünler satılmaktadır, ancak biraz daha Yörük kültürü ürünleri mesela onların el işleri daha fazla değerlendirilebilir. Yoksa şehirde bulacağınız bir ürünü burada sergilemenin pek anlamı olmaz. Buradaki ağaçların bakımına biraz daha özen göstermek gerekir, belki il özel idarenin el atmasında yarar vardır. Yöresel yemekler de ön planda olabilir. Batırık gibi yöre yemekleri olabilir.
Milli gelirden kırsal kesimin yeterli pay alması hükümetlerin gözettiği hususlardan birisidir. Ancak yerele aktarılan değerlerin buralarda kalması ve kartopu olarak geliştirilmesine yönelik adımlar da önemlidir.
Mahalli idareler yerinden yönetim yani subsidiarite ilkesine dayanır. Bu sebepler kamu hizmetlerinden hangisinin yerele hangisinin merkeze ait olacağı önemlidir. Bu çerçevede iki veya üç yüz kilometre uzaklıktaki yerel bir hizmeti merkezden kontrol etmenin hiçbir mantığı yoktur. Bu sebeple büyükşehir kanunu ilçeler lehine yeniden düzenlemesi gerektiğini, son gezimde yerinde müşahede etme imkanım oldu.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.