Evde Kalma Sürecinde Çocuklar- Mencenur MUTLU- Yeni Meram Gazetesi
Koronavirüs tedbirleri gereğince evde kalma süreci tüm aile fertlerini ve elbette çocukların da evde kalmalarına neden oldu. Bu süreç çocukların bir çok açıdan anne-babasıyla daha çok vakit geçirmesine vesile olup iyi gelirken bir yandansa onların kaygılarına tanık olup korkmalarına sebebiyet verebilmektedir. Ebeveyn tutumları çocukların dünya ile ilgili temel inancını oluşturur ve son derece önemlidir bu nedenle halihazırda evde kalma sürecinde ebeveyn tutumları çocuk için hayati önem taşır. Yetişkinlerin çocukların yanında devamlı haberleri izlemesi ve bu haber içeriklerinin oldukça kaygı artırıcı yapıda olması hem yetişkin hem de çocukları olumsuz etkilemektedir bu nedenle haber izlemeyi bırakıp daha keyif verici içerikler izlemeyi örneğin hep birlikte belgeseller filmler ve çizgi filmler izlemek( günün bazı saatlerinde) daha faydalı olabilir. Olumsuz konuşmaların sık olması da çocuğu kaygılandıran etkenlerden biridir bu nedenle daha yapıcı ve çözüm odaklı konuşmalar çocuğun zihin sisteminde yer edinecek ve bir davranış haline gelecektir.
Hep beraber vakit geçirmek, çeşitli aktiviteler yapmak,sevgi ve paylaşımda bulunmak elbette oldukça iyileştirici. Evde kalma sürecinde çocuklarla oyun oynamak, duygusal temasa geçmek onların kaygı ve korkuları farketmemizi sağlar. Bu kaygıları yönetebilmelerini sağlamanın yolu da tensel temas ve oyundur. Çocuklar yalnız kaldıklarında kaygı dolu düşüncelerin oluşması çok daha olasıdır. Bu sebeple işlevsel faaliyetler geliştirmek çocukların kötü duygularının sağaltılıp yerine daha pozitif duyguların geçmesini sağlar.
Yapı gereği kaygı bozukluğu veya OKB (Obsesif Kompulsif Bozukluk) tanısı almış çocuklar bu süreçten çok daha fazla etkilenebilir ve tetiklenebilirler. Bu nedenle çalışılan bir uzman var ise uzmandan online destek almak ve ilaç kullanımı var ise buna devam etmek ve bunun yanında yine çocuğu rahatlatacak aktiviteler yapmak oldukça önelidir.
Koronavirüs hakkında hiç konuşmamak çocukların kaygılarını azaltmak yerine artmasına sebep olur. Biz yetişkinler bazen çocukları kaygılandırmaktan korktuğumuz için konuşmamayı tercih ederiz fakat bilinmezlik her zaman onlar için daha kaygı vericidir bu nedenle Koronavirüs hakkında abartılı olmadan bilgilendirici bir konuşma önemlidir. Örneğin; bunun bir çeşit grip virüsü gibi olduğunu; taze meyveler sebzeler yiyerek süt içerek yoğurt yiyerek güçlenir ve ellerimizi bol sabunla yıkarsak virüslerin bundan hoşlanmayacağını ve kaçacağını söylemek oldukça rahatlatıcı olabilir. El yıkama alışkanlığını eğlenceli hale getirmek ve süresini uzatmak için ise "Haydi! En sevdiğin şarkıyı söyleyerek ellerini yıka ve şarkı bitince el yıkamanda bitmiş olsun." Şeklinde oyunlarla desteklenebilir.
Bu süreçte çocuklar bazen el yıkamayı, elini ağzına götürmeme davranışını unutabilir bunun için kızmak yerine alışmasını beklemek ve davranışlarımızla örnek olmak çok daha önemlidir.
Unutulmamalıdır ki evde kalma süreci nasıl değerlendirdiğimize bağlı olarak bizler ve çocuklarımız için sağlıklı bir süreç olarak da atlatılabilir. Yeter ki biz yetişkinler duygu ve davranışlarımızı doğru yönetebilelim.