FED’in HİKÂYESİ
FED’in HİKÂYESİ- Behçet BÜYÜKGÖKMEN- Yeni Meram Gazetesi
Aksırsa, tıksırsa, öksürse, hapşırsa neredeyse bütün dünyayı etkisi altına alan bir kuruluşun kısa hikâyesini yazmaya çalışacağım. Elbette özetin özeti olacak. Buna rağmen hikâyenin iyi anlaşılması adına biraz gerilere gitmek kaçınılmaz görünüyor. İnsanlığın belki de para denilen araçla tanıştığı günden beri var olan bir şeyden bahsedeceğiz. tefecilik..
Bir farkla ki artık sofistike yöntemlerle kurumsal bir kimlik kazanma yoluna girmiştir. Üç yüz yıla dayanan tefeci bezirgânlığın nasıl bir evrim geçirdiği neresinden bakarsanız ilginç bir konudur.
Hikâyemiz 1700’lü yıllarda başlar.
Kutsal Roma İmparatorluğu egemenliğinde bulunan Main Bölgesindeki Frankfurt şehrinde, Judengasse denilen Yahudi gettosunda, altın kuyumcusu (goldsmith) ve tefeci Amschel Moses Bauer, 1743’de, dükkânında küçük çaplı bankerlik yapmaya başlamıştır. İşyerinin kapısına da simge olarak kızıl kalkan üzerine kartal başı amblemli, Roma İmparatorluğu’nun ve aynı zamanda da Frankfurt’ un simgesini asmıştır. Dükkân piyasada Kızıl Kalkan firması (Almanca: Roth Schild; İngilizce: Red Shield) olarak anılmaya başlanmıştır.
Daha sonraları finansın babası olarak anılacak olan oğullarından Mayer Amschel Bauer (1743-1812), babasından öğrendiği bankerlik işlemlerinin inceliklerini ve finans sektörünün temel dinamiklerini çok iyi kullanarak, bu sektörde önemli başarılar sağlamıştır. Bu Yahudi bankerin fark ettiği asıl cinlik resmi yönetimlere borç para verme işinin özel şahıslara borç para verme işinden çok daha kârlı olduğudur. Mayer Amschel, ‘’Bauer’’ olan aile soyadını, firmasının simgesi olan ve Almanca’da Kızıl Kalkan anlamına gelen Rothschild’ e çevirmiştir. İşte meşhur Rothschild hanedanı dünya sahnesine böylece çıkar. Mayer Amschel Rothschild, bu karizmasını, unvanını ve finans sektöründeki muhteşem büyümesini, sonraları, beş oğluna dünyanın önemli finans merkezlerinde şubeler ve bankalar açtırtmakla ve önemli finans kurumlarının hisselerini satın almakla sürdürmüştür.
Pek tabi o yıllarda Osmanlı ile ilgi ve ilişkisini hiç eksiltmez. Osmanlı’nın içinde bulunduğu sorunlu ve borçlu durumlardan da yararlanarak, ilk önemli aşama olarak, İngiltere’den, Rothschilds, Atkinson Wilkin, Sir Joseph Paxton ve sermayedar grupları ile Fransız Credit Mobilier’den Pereires kardeşler (Les freres, Emile & Isaac Pereires) ve Galata bankerlerini temsilen Theodore Baltazzi bir teklif oluşturmuşlar ve sunmuşlardır. Bu teklif sonrasında, 24 Mayıs 1856’ da, İngiliz sermayeli bir ticaret bankası olarak “The Ottoman Bank (Bank-ı Osmani)” kurulmuştur. İngiliz sermayesi imparatorlukta bir banka kurar ama adı Osmanlı Bankası’dır. 4 Şubat 1863’e gelindiğinde daha geniş katılımlı ve çok daha fazla yetkileri olan yeni bir oluşum Sultan Abdülaziz’in onaylamasıyla, Bank-ı Osmani-i Şahane (La Banque Imperiale Ottomane) adıyla kurulmuş ve 01.06.1863 tarihinden itibaren de faaliyetine başlamıştır. Bu bankanın temel işlevi ise, Osmanlı devlet tahvilleri sahiplerinin alacaklarını, yurt içinde tahsil etmek ve salimen dışarıya transfer etmek ve de Osmanlı Devleti’ni, uluslararası finans piyasalarında temsil etmek ve sermaye ve mal hareketlerini düzenlemek idi.
Bundan sonraki dönemde, Rothschild Ailesi, hem bulundukları ülkelerde ve hem de uluslararası platformda, dünya finans sektörünün en büyüğü olmuş, pek çok mali, politik, sosyal olayların tam içinde bulunmuştur.
Kısmet olursa haftaya hikâyemiz Amerika kıtasında devam edecek ve FED’in kuruluş süreci, kuruluş yasası, kurucu ortakları, kurumsal yapısı, yetki ve sorumlulukları hakkında yine özet bilgiler vermeye çalışacağım.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.