Konya KAPALI 21°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
TORKU BİSKÜVİ

FIRSATÇILARA BAHANE Mİ YOK ?

Geçmiş yıllarda çok fazla karşılaşmadığımız bir terimdir Fırsatçılık.
Ancak toplum olarak pandemi ile birlikte bırakın karşılaşmayı akrabadan öte bir duruma geldi bu terimle bağımız.
Mesela ani bir olay veya gelişme olur, salgın, yangın, trafik kazası, deprem, her ne olursa olsun hiç fark etmez. Fırsatçılar, anında orada bitiverir. Salgın oldu, maskeye, kolonya ya da antiseptiğe mi ihtiyaç var, bunlar fırsatçı için birer bulunmaz fırsat olarak değerlendirilir.
Vurgun vurup kısa yoldan haksız kazançla zengin oluvermektir düşünce ve amaçları, ancak genelde hep başarılı olurlar. En basit örneği ile hiçbir olay olmasa bile bu kez enflasyon veya döviz bahane olur.

 

Şöyle ki Dolar 20 liraya çıkar, hemen fiyatlar yükselir. Dolar 15 liraya düşer ama her nedense fiyatlar bir türlü inmez. Bunu söylediğinizde de bahane üreticiye veya tedarikçiye atılır.
Açıklamasına baktığımız zaman Fırsatçılık, koşullardan yararlanma veya fırsat varken kişisel çıkarları diğer çıkarların önüne koymaya yönelik bilinçli bir politika veya uygulamanın adı olarak geçiyor.
Ancak fırsatçılığı, fırsat aramak veya fırsatları değerlendirmek ile karıştırmamak ta gerekir.
Çünkü Fırsatçılık, fırsatlara karşı kendi çıkarını gözeten ve bazen de etik olmayan bir tepki vermeyi içerir.
Dediğim gibi işte bunu günümüzde o kadar çok yaşıyoruz ki neredeyse başımıza gelebilecek olayları önceden tahmin edip ona göre hal durum almaya gayret eder olduk.
Çünkü biliyoruz ki Allah korusun bi olumsuz durum olsa, hemen o duruma muhatap ürün ya piyasada olmayacaktır olursa da 5-6 kat yüksekle satışa sunulacaktır.
Hatırlayın pandemide yaşadıklarımızı, geçtik asrın felaketi Hatay depremi sonrası yaşananları düşünün, ne sonuç çıkıyor hep aynı şeyler değil mi?
Tamam, ürünü bulamamada arz talep konusu da bir gerçek ancak var olanın fiyatını kat be kat katlamaktır asıl sorun.
Aslına bakarsanız aşırı hırs, tamah ve fırsatçılık bir ülkede insanın kalitesini gösteren en önemli kriterlerdendir. Yani bırakın yabancıyı kendi insanınıza sergilediğiniz tavır davranış ülkenin toplumun ve ailenin kalitesini gösterir.

 

Her şeyden önemlisi geçtim ülkeyi toplumu ya arkadaş din kavramımız var değil mi. Sonuçta mensubu olduğumuz dinin bizlerin üzerindeki helal haram dengesi var. Emir yasakları var.
Hadi bu Dünyadaki kazancı geçtim, ya bunun ahireti var. Hoş ahireti düşünün insan zaten o haramlara bulaşmaz da yine de hatırlatmakta fayda var.
Ümmeti olduğumuzu söyleyip ancak bir türlü bunun gereğini düzgünce yaşamaktan geri durduğumuz Peygamberimiz Allah Resulü (S.A.V) bir hadislerinde “Bizi aldatan, bizden değildir” diyor. Dolayısıyla Peygamberimizi örnek alan bir mümin, ticaretini aldatma üzerine kurmaz. Alırken de satarken de dürüst davranır. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmaz. Fırsatçılık yaparak kazancına haram bulaştırmaz.
Diyeceksiniz ki fırsatçılık yapan adam haramı helalı saymıyor ki bu hadisi saysın.
Haklısınız aynen öyle.

 

Ancak aynı adam bir yakınının vefat haberini aldığında en büyük dileğini “Peygambere komşu olsun” demesini biliyor değil mi?
Demek ki neymiş işine geldiğinde her şeyi sayıp bile, işine gelmeyince saymıyor bilmiyor. Elbette bunun hesabını ahirette kendisi verecek ancak ben Allah’la olan hesabına kitabına yorum yapamam ve bir birey olarak kendi hesabımı kitabımı bilirim. Yani birey olarak kendimizin haksızlığa uğramasına dem vurur hakkımı savunurum.
Ben anlamıyorum böyle yapanlar için kanunlarımız mı yeterli olamıyor, cezalar mı yeterli değil, yoksa ülkemin necip insanı mı bozuldu, yanıtını toplum olarak, hep birlikte aramamız gerekiyor.
Gerçi son zamanlarda konunun muhatapları sahada fahiş fiyat ve fırsatçılara göz açtırmamak için çaba sarf ediyor ancak “Minareyi çalan kılıfını hazırlar” hesabı yapan yine bir şekilde yapmaya devam ediyor.
En son örneği İstanbul’da yaşanan 6,2’lik deprem ve sonrasındaki çadır vs gibi ürünlerin uçması diyebilirim. Yani sözün özü yapacak olan her türlü yapmaya devam ediyor. Bahanesi her zaman hazır. Sonuçta yazının başlığındaki soruyu yine soruyorum: Fırsatçılara bahane mi yok?
Kalın sağlıcakla…

Kaynak: yenimeram.com.tr

0 1 0 0 0 0
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Haydi geçmiş olsun. Gelecek sezonun planlanmasına başlayalım…

HIZLI YORUM YAP

0 1 0 0 0 0

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.