GENÇLERDEN NEDEN ÜMİTLİ DEĞİLİZ?

Kıymetli dostlar, bu hafta gündem içler acısı. Sizlerle paylaşmak istediğim birçok konu var, nereden başlasam nasıl yapsam bir ucu eksik kalıyor. Gündeme bomba gibi düşen Şeyma Subaşı meselesini biliyorsunuz. Türkiye birçok konuda millî olamamıştır! Bilimum gündüz kuşağı kadın programları, çırılçıplak yarışma programları, diziler, sinema sektörü ve maalesef çok üzülerek söylüyorum haberler. Ekran önünde proje şahıslar, yasaklı madde kullanıyor ve bunlar ifşa oluyor bazı gençlerde imrenerek yorumlar yapıyor, özendiriliyor! Hatırlar mısınız, genç bir kız öldürülmüştü ve 10 gün kadar ekranlarda malum kadın programcıları işlemişlerdi de katil bu popüleritesinden faydalanarak sosyal medyasında canlı yayınlar yaptı ve genç kızlarda hayranlıklarını dile getirmişlerdi ilanı aşık etmişlerdi.
Gerçekten anlamıyorum, adam katil olduğunu ifade ediyor kızlar ilanı aşk ediyorlar bu normal mi Allah aşkına bizim milletin şöhreti olan ünlü olan herkesi karşı ayrı bir zaafı var! Programların birçoğu yurt dışı menşeilidir yani projedir, dolayısıyla ekranlarda gördüğümüz sosyal medyada gördüğümüz birçok şahıs projedir. Aslında bunu hepimiz biliriz fakat öyle bir algı oluştururlar ki siz de onların dünyasını normal olarak kanıksayı verirsiniz. Sonra da çocuklarınızda gençlerinizde burnunda hızmalar kulağında küpeli erkekler gereksiz yerlerinde dövmeler görünce özgürlük deriz. Sevgili anneler babalar lütfen gözünüzü açın artık fıtratlarımızı bozuyorlar yakında insan formunu da bitirecekler çünkü bu konuda çok başarılılar. Daha düne kadar parmağına geçirmeli terlikle şortuyla sunuculuk yapan Acun Ilıcalı bugün medya patronu neyse çok derinlere girmeden devam edelim. Hatırlarsınız Gençlik Bakanlığı’nın Aleyna Tilki’ye “İlham veren genç” kategorisinde verdiği ödülü tepkiler üzerine sansürlemişlerdi. Merak ediyorum doğrusu, gençlerimiz bu şahısların hangi projelerini, hangi davranışlarını, hangi söylemlerini kendilerine misyon(!) edinip, vizyon kazanacaklar! Konuya dönecek olursak, gençler elden gidiyor hem de sabun gibi kayıp gidiyor. Sonra “çocuklarımıza sözümüz geçmiyor, istedikleri her şeyi almamıza rağmen istedikleri her şeyi yapmanıza rağmen bir türlü çocuklarımıza yaranamıyoruz” diye veryansın ediyorsunuz değil mi? “İnsan kulaktan beslenir” çocuk neyi duyuyor, neyi görüyor, gün içerisinde kimlerle teşviki mesaisi var biliyor musunuz? Ha bu arada, Hadise kocasından boşanma kararı almış yok efendim Mehmet Dinçerler filanca kişiyle görüntülenmiş, anasından ayrılamamış falanmış filanmış. Gündem o kadar avam o kadar avam ki. Geçenlerde LGBT’liler ile yazdığım yazıda birileri eleştirmiş; kardeşim herkesin şahsi tercihi özeli sana ne! Demişler. Tehlikeyi göremeyecek kadar kör olanlara soruyorum: Yarın bir gün erkek çocuğunuz erkek sevgilisiyle el ele tutuşup biz evleneceğiz dese razı mısınız? Allah aşkına bir silkelenin bir kendinize gelin!
Bir yerden başlanması gerekiyorsa önce ekranlardan başlanmalı diye düşünüyorum. Malum kadın programlarını etik çerçeve içerisinde, kuralları ihlal etmeden yapın bakalım sonuç ne olacak? Her platformda “gençler bizim geleceğimizdir” diye bas bas bağırıyorsunuz. Onları bir kurtarıcı gibi Mesih gibi görüyorsunuz ya Allah aşkına soruyorum; şimdiki gençlerin kendilerine hayrı var mı ki sizin geleceğinizi teşkil etsinler..! Hasılı kelam; bu gençlerden ümitli falan değiliz! Bu cümleye şimdi birçok kişi laga luga yapacak. Üzgünüm gerçek bu, hani şu TEKNOFEST’te İHA’lar SİHA’lar yapan gençler var ya tek ümidimiz onlar görünüyor! Ve onlar gibi vizyonu olan, misyonu olan gençler. Vesselam.