İyi güzel de kabahatin hepsi benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?
İyi güzel de kabahatin hepsi benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok? - Abdullah LEBLEBİCİ- Yeni Meram Gazetesi
Pazartesi akşam Ankara’da yaşananlardan sonra futbol camiasında şüphesiz yeni ve farklı bir döneme girildi.
Kınamalar, açıklamalar yapıldı, kararlar alındı. Süresiz ertelenen maçlar 19 Aralık günü tekrar başlıyor.
Öncelikle; Halil Umut Meler’e yapılan saldırıya şiddetle kınıyorum.
Kaba kuvvet hiçbir şeyi çözmez, daha da içinden çıkılmaz bir duruma sokar. Ankara’da olduğu gibi, işin içinden çıkabilirsen çık.
Spor camiası yaşananlardan sonra söylemeye cesaret edemeyebilir. Ama ben söyleyeyim. “Yaşananların birinci sorumlusu iş bilmez, beceriksiz federasyon ve MHK’dir”.
Her maç sonrası uyarmadık mı? Önlem alın. Bu işin sonu kötü olacak, istenmeyen olaylar yaşanacak, telafisi mümkün olmayan sonuçlar ortaya çıkacak demedik mi? Sonunda olan oldu.
Futbolu bir spor ve eğlence olarak göremedik, sadece kazanmayı düşündük. Toplu halde (Vur kır parçala bu maçı kazan) diye bağırmadık mı?
Bunların yanında, her pozisyonda hakemin etrafını sarıp itiraz eden ve tribünleri galeyana getiren oyunculara, kartlarımızın rengini bile büyük, küçük takım oyuncusu diyerek ayrıştıran, kendini geliştirmeyen hakemler topluluğunun ortaya çıkmasına göz yummadık mı?
Alınan her kötü sonuçta, başarısızlıklarını örtmek için hakemlere, rakip kulübe, federasyona ve MHK’ye yüklenip taraftarının gözünü boyamaya çalışan yöneticilere göz alkışlamadık mı?
Bunların yanında hiçbir radikal karar alamayan, sadece günü kurtarmaya çalışan Futbol Federasyonuna. Futbola siyaseti bulaştıran politikacılara, raiting ve tiraj uğruna kulüp amigoluğuna soyunmuş spor medyasına zamanında sesini çıkarmaz önlemini almaz isen sonuç bu olur.
Dibe vurmadan yukarı çıkılmaz, ŞİMDİ DİBE VURDUK, yaşananları milat kabul edip harekete geçilmesinin zamanıdır.
Ancak, bu federasyon ile bunun mümkün olacağını düşünmüyorum.
Lanetledik, kınadık. Eeeeee SONUÇ?
Bir gün Nasreddin Hoca'nın eşeği çalınmış. Can sıkıntısı içinde durumu komşularına anlatınca her kafadan bir ses çıkmaya başlamış.
Birisi; Hocam demiş niye ahırın kapısına iyi bir kilit takmadın?
Bir başkası; Evine hırsız giriyor da senin nasıl haberin olmuyor? diye konuşmuş.
Bir diğeri de; Hocam demiş, kusura bakma ama eşeğin çalınmasına en büyük sebep yine sensin. Çünkü doğru dürüst bir ahırın bile yok. Nerden baksan dökülüyor.
Hoca kızmış; Yahu demiş, iyi, güzel de kabahatin hepsi benim mi? Hırsızın hiç mi suçu yok?
Altını çizerek bir daha yazıyorum, Halil Ulut Meler’e yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum.
LAKİN HIRSIZIN HİÇ Mİ SUÇU YOK?
Bundan sonra iş yargınındır. ANCAK; Hocanın başına gelenleri de aklımızdan çıkarmayalım.
YORUMSUZ
Bu arada istifası istenen Federasyon Başkanı; “Bu ülkeyi bölemeyecekler. Bayrak inmeyecek. Ezanlar susmayacak. Bunu herkes bilsin” dedi. YORUMU SİZ YAPIN…
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.