Kadın mağdur edilmesin de, ya erkek?..
Kadın mağdur edilmesin de, ya erkek?.. -Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi
Yıllardan beri zaman zaman gündeme getirilip mağdurların gazının alındığı konu oldu artık, süresiz nafaka sorunu.
Adalet Bakanlığının üzerinde aralıklarla çalışmalar yaptığı ancak gelen birkaç tepki ile tekrar rafa kaldırdığı ‘süresiz nafaka’ olarak da adlandırılan ‘yoksulluk nafakası’na ilişkin yasal düzenleme, herhangi bir değişiklik olmazsa yeniden gündeme alınmış.
Yaklaşık olarak 3 yıldır dillendirilip çözüme kavuşturulamayan nafaka sorununda teknik çalışmayı yürüten Adalet Bakanlığı, o tarihten sonra "süresiz nafaka"nın sınırlanması konusunda şimdiye kadar farklı formüller üzerinde çalışmış ancak bu kapsamda nafaka ödeme süresine "üst sınır" konulması ya da evlilik süresi kadar nafaka ödenmesi formülleri oluşturulmuş ancak boşanmalarda nafakayı almaya hak kazanan taraf, büyük çoğunlukla çalışmayan veya güvencesi olmayan kadınlar oluyormuş. Dolayısıyla kadın örgütleri de, o formülün mağduriyeti artırdığı yönünde fikir beyan ederek karşı çıkmışlar. Durum böyle olunca da, düzenleme bugüne kadarki yargı paketleri içinde yer almamış.
Şimdi birileri bu yazıdan, benim kadınların mağduriyetine çanak tuttuğumu falan düşünecek ancak hemen söyleyeyim, burada benim amacım ne kadın ne erkek, benim altını çizdiğim konu "hak ve adalet".
Hani cinsiyeti olmayan adalet var ya, işte ondan…
Bugün evlilik ne kadar doğalsa, boşanmakta bir o kadar doğal. Sonuçta zaman içinde insanlar anlaşamayabilir, uyuşamayabilir veya farklı sebepler olabilir. Ancak evlenirken iki kişi olanlar, boşanırken kocaman ailelere dönüşerek ayrılıyor. O nedenle birçok konu anlaşarak çözülmüyor, mahkeme kapılarında sonuca ulaşıyor. İşte sorun da ondan sonra başlıyor zaten. Tazminat konusu ayrı bir konu, nafaka ise daha ayrı bir konu olarak tarafların karşısına çıkıyor.
Mağdur olan gerçekten ihtiyacı olan ve geçimini sağlayamayacak derecede olan kadınlarımıza tek kelamım yok elbette, onların korunup gözetilmesi gerek ama diğerleri için aynı şeyleri söylemek adaletsizlik olur kanaatindeyim. Dolayısıyla yıllardır çözüme ulaştırılamayan bu konu, "Artık adı konsun" düşüncesiyle gündeme alınmış, alınmış ama bu kez hangi düzenlemeler masaya yatırılacak diye baktığımda ilginç maddeler gördüm.
Mesela üzerinde çalışıldığı belirtilen düzenlemede, nafakanın evlilik süresiyle sınırlanması, bu süre sonunda nafaka almaya hak kazanan eşin iş bulamaması veya herhangi bir gelirinin olmaması halinde, devletin nafaka ödemeye devam etmesi formülü üzerinde duruluyor.
Bakanlık kaynaklarından edinilen bilgiye göre yeni çalışmada, nafaka ödemek zorunda olan eşin, evlilik süresi kadar nafaka ödemesi, bu sürenin sonunda ise devlete nafaka ödeme yükümlülüğü getirilmesi formülü üzerinde duruluyor. Bunun yanı sıra nafakanın, evlilik süresinin yarısı kadar süre ödenmesi de bir başka seçenek. Edinilen bilgiye göre eğer evlilik süresi kadar nafaka ödenmesine dönük formül benimsenirse, bir kişi örneğin 5 yıl evli kaldıysa, boşandığı eşe sadece bu süre boyunca nafaka ödemekle yükümlü olacak. Bu süre sonunda, nafaka alan eşin işsiz veya herhangi bir gelirinin olmaması halinde devlet nafaka ödemeyi sürdürecek. Henüz kesinleşmemekle birlikte, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı kaynaklarından nafakanın karşılanması seçeneği üzerinde duruluyor.
Şimdi bu düzenlenecek formüller ayrı bir tartışma oluşturur mu, oluşturmaz mı bilinmez ama benim dikkatimi çeken bir konu ise “ Yapılacak düzenlemenin Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yanı sıra kadın örgütlerinin de görüşü alınarak Meclis'e sunulması düşünülüyor” olması. Sanki konunun tek mağduriyet yaşayan kısmı kadınlarmış gibi kadın örgütlerinin görüşüne ihtiyaç duyuluyor olması. Peki kadın örgütlerinin düşüncesini alırken bir de bu konunun asıl muhatabı olan ve nafaka ödemekle yükümle olan erkeklerin de görüşünü alsanız olmuyor mu? Kadın mağdur edilmesin ama imkanları belirli olan erkek, mağduriyetin göbeğine mi atılsın?
Asıl dikkat çeken bir kısmı ise aynen paylaşıyorum: “ Üst düzey bir bakanlık yetkilisi, böyle bir düzenleme halinde devlete maliyetinin de hesaplanması gerektiği belirtilerek, 'Bunun bütçeye yükü nedir, buna bakılıyor. Meclis'e gelmesinin gecikmesinin nedeni de bu. Eğer kadınlar da buna evet derse, gelecek yıl içinde bu düzenleme Meclis gündemine gelebilir' bilgisini paylaştı. “ bölümü oldu.
Şimdi soruyorum, sizce kadın örgütleri buna "evet" der mi?
Kadın mağdur edilmesin de, ya erkek ne olsun?..
Kalın sağlıcakla…
-
Adem Ben2021-12-27 14:46:14Evlilik süresi kadar yada yarısı kadar nafaka hiç bir şeyi çözemez... Avrupa ve dünyada olduğu gibi belli bir süre olmalı.. Evlilik süresi kadar derseniz en ufak anlaşmazlıkta erkek uzun yıllar nafaka ödemektense erkenden boşanma yolunu seçer. Yani boşanmaları artırır..