Kardeş kavgası için öneriler

Bilindiği üzere günümüzde çocuklarla ilgili anne-babayı oldukça çaresiz bırakan, üzen, önemli sorunlardan biri de kardeşlerin birbiriyle çok kavga ediyor olmasıdır. Bu sorunla baş etme yollarından birazdan bahsedeceğim ama önce kardeş kavramını incelersek; hepimizin aklına aynı karnı paylaşan, birbirini kollayan koruyan, kan bağıyla birbirine sıkıca bağlanmış bir ilişki gelir. Bunun anlamı da aslında hayatı birlikte öğrenen, paylaşmayı öğrenen bireylerdir. Tabi her güzel serüvenin inişleri ve çıkışları vardır. Şimdi kardeş kavgalarından biraz bahsedelim; Çocukların arasında kaç yaş olmalı ki kavga etmesinler? Kardeşlerin arasında kaç yaş olursa olsun kavga kaçınılmazdır elbette; fakat çocukların yaşlarının yakın olması kavgaları artırırken, aralarında en az 6 yaş olması kavgaların daha az olmasını sağlamaktadır. Anne-babanın iletişimi çocukların iletişimini doğrudan etkiliyor! Evet anne baba sürekli kavga ediyor, hele de bunu çocukların yanında yapıyorlarsa çocukların aralarındaki iletişim de bozuluyor, yuva sevgi-saygı ortamı olmaktan çıkıp stresli birer mekana dönüşüyor. Bir önceki "Çocuklar duymasın mı?" yazımı okumanızı ve bu konuda problem yaşıyor iseniz bir profesyonelden destek almanızı öneririm. Çocukların kavgalarına nasıl müdahale etmeliyiz? Öncelikli kurallardan biri evde birer hakem olmak yerine sağlıklı birer yetişkin olun. Kavgayı kimin başlattığıyla ilgilenmeyin. Bunu öğrenmeye çalışmak çocukların birbirini suçlamasına sebep olur. Kim başlatırsa başlatsın kavganın sonuçlarına birlikte katlanmak gerektiğini hatırlatın. Kavgalara oldukça az karışın. Bırakın kavga ettikten sonra problem çözüp bu becerileri geliştirsinler. Kavgalar kötü ve yıkıcı görünse de çocuklara kazandırdığı birçok beceri vardır bunun başında problem çözme becerisi gelir. Fakat siz müdahil olur ve çözmeye çalışırsanız onların elinden bu beceriyi almış olursunuz. Yalnızca birbirini yaralama gibi riskli durumlarda büyük tepkiler vermeden ayırın ve sakinleşmelerini sağlayın. Çocuklara eşit davranmayın adaletli davranın. Bu durum çocukta haksızlığa uğradığı hissine sebep olur ve kardeşine olan öfkesini artırabilir. Bir örnek verecek olursam: Ayşe’ye izin verdin, biz neden oynayamıyoruz?” dediğinde, “Üzgünüm, ancak kardeşinle kavgayı siz devam ettirdiniz. Ayşe kavgaya karışmadı, bu yüzden oynayabilir. Ayrıca, bu sizin kuralları bozmanızın bir sonucu” diyebilirsiniz. Fakat eşit olmak Ayşe’ye de izin vermemek anlamına gelir ki bu da adaletsiz bir yaklaşım olur.Çocuklarınıza ihtiyaçlarını gözetmeksizin tüm olanakları eşit miktarda sağlamaya çalışıyorsanız bilin ki yanlış yoldasınız tüm iyi niyetlerinize karşılık. Eğer çocuklarınız kendilerine verilen kek dilimlerinin büyüklüklerinden, dondurma miktarına kadar sürekli kıyaslama yapıyorlarsa ve sizin tepkileriniz de eşitliği sağlamaya yönelik ise bilmeyerek çocuklarınızın rekabetini daha da arttırıyorsunuz. Unutmayın ki çocukların eşit davranılmaya ihtiyaçları yoktur, kişiliklerine özel davranılmaya ihtiyaçları vardır. KIYASLAMA YAPMAYIN! Kardeşleri birbirlerine karşı asla kışkırtmayın. “Kardeşin senden çok daha uslu” dediğiniz anda hem dik başlılığı hem de rekabeti tetiklemiş olursunuz. Çocuklarınızın doğru şekilde davranmalarını sağlamak amacıyla “Kardeşin ne kadar uslu, sen neden öyle değilsin?” demek, “En iyi olmakta en iyi olamıyorsam, en kötü olurum.” gibi düşünmesine ve kardeşlerin aralarında bir ayrışmaya, rekabete ve belki de düşmanlığa bile yol açar. KONUŞMALARINA İZİN VERİN! Çocukların isteklerini açık ve net bir şekilde dile getirmelerine yardımcı olun, böylece kavga çıkmasına mani olursunuz: “Can, kardeşine oyuncağını geri ver ve ’Ödünç alabilir miyim?’ diye sor.” SEVGİ VE ŞEFKATLE YAKLAŞIN! Onlara ilgi gösterin. Çocuklarınızı sık sık kucaklayın, sevin. Şunu da unutmayın, kardeşler birbirini sevseler bile, sık sık kavga edebilirler. Kardeşlerin birbirlerini sevmeleri gerektiğini sürekli vurgulamak da ters tepki yapar. Kendi hallerinde bıraktığınız sürece çocuklar birbirlerini zaten seveceklerdir.Biz yetişkinler ise bu sevgiye tanık olmalı ve desteklemeliyiz.