19.11.2024 11:20
Konya'nın sembol camisi kapılarından büyük pencereleriyle dikkat çekiyor
Konya’da ziyaretçi akınına uğrayan mekanların başında gelen tarihi Aziziye Cami gerek Konyalıların gerekse de şehir dışından gelen vatandaşlar tarafından ziyaret edildi.
Cami mimari yapısındaki değişik estetik anlayışı ile ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. 1671-1676 yıllarında Şeyh Ahmet tarafından yaptırılan cami yanmış, 1867 yılında Osmanlı Padişahı Sultan Abdulaziz'in annesi Pertevniyal Sultan tarafından yeniden inşa ettirilmiş olan Cami son dönem Osmanlı eserlerinden. Cami mimari anlamda Avrupa barok mimarisinin izlerini taşıyor. Tek kubbeli, çift minareli cami, üç küçük kubbeli son cemaat yerine sahip.
Selimiye Cami Konya’da Klasik Osmanlı Mimarisi’nin en güzel eserleri arasındaki yerini alırken yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor. Günümüzde Sultan Selim Camii (Selimiye Camii) olarak bilinen yapı kaynaklarda Câmi-i Cedîd, Câmi-i Şerîf-i Sultan Süleyman şeklinde kaydedilmiş, daha sonra bitişiğinde II. Selim’in inşa ettirdiği imaretten dolayı II. Selim’e mal edilmiş olan cami Mevlânâ Dergâhı’nın batısında edilmiş. Cami’nin inşa tarihi ve bânisi hakkında farklı görüşler ileri sürülmekle birlikte Türkiye Diyanet Vakfı’nın Ansiklopedisinde yer alan Sultan Selim Cami ve Külliyesi adlı yazıda Yusuf Küçükdağ, “ Günümüzde Sultan Selim Camii (Selimiye Camii) olarak bilinen yapı kaynaklarda Câmi-i Cedîd, Câmi-i Şerîf-i Sultan Süleyman şeklinde kaydedilmiş, daha sonra bitişiğinde II. Selim’in inşa ettirdiği imaretten dolayı II. Selim’e mal edilmiştir.” ifadelerine yer vererek cami’yi yaptıranın kim olduğu hakkında görüşler öne sunmuştur.
Kesme Gödene taşı ile yapılan cami son dönem Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden. Yerindeki 1671-1676 yılları arasında Şeyh Ahmed eliyle yaptırılan câmi yandığından dolayı 1867’de Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Valide Sultan adına yeniden bugünkü câmi yaptırılmış. Türk Baroku üslûbunda yapılan, pencereleri kapılarından daha büyük olan câminin altı mermer sütuna oturan üç kubbeli son cemaat yerinin iki ucunda kaideleri şadırvanlı, üzeri ferah kubbe ile örtülü iki minare dikkat çekiyor.
Camimi barok, ampir ve rokoko üslubunun bir karışımı halinde kesme taştan yapılmış. Geliştirici ve süsleyici mimari diye adlandırılan ve Osmanlı'nın son döneminde sıkça rastlanan bu mimari türü Fransa'da ortaya çıkmış ve mimarinin zirvesi niteliğinde. Caminin süslemeleri orijinal saf altınla yapılmış ve o dönemden itibaren bugüne kadar vakıf tarafından güncellenerek restore edilerek bugünkü haline getirilmiş. Aziziye Cami'nin bir diğer özelliği ise kapılarından daha büyük penceresi olan tek cami olması. Aydınlık ve ışık noktasında klasik Osmanlı eserlerinden en çok ayrıştığı nokta bu özelliği oluyor. Pencerelerinin kapısından büyük olması insanlara daha farklı bir ışıkla daha farklı bir huzur sağlıyor. Aziziye Cami yurt dışından ve yurt içinden gelen binlerce misafirini tüm ihtişamıyla ağırlamaya devam ediyor.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.