Mevlana’nın ” Ne olursan ol yine gel” sözü ile çağırdığı dergahı ile Konya bu memleketin en güzel şehirlerinden birisi.
Bu içeriğimizde Konya’daki bu güzellikleri madde madde derledik...
Mevlana Müzesi’nin içine girdiğiniz anda içinizi manevi bir huzur kaplıyor. Dibindeki Selimiye Camii ile birlikte içine girdiğiniz zaman mütevazı bir süsleme görmeniz muhtemel.
Alaaddin Tepesi’nin şehrin düzlenmesinden elde edilen veya cami, medrese yapmak için kazılan topraklardan yapıldığı düşünülüyor. Burası Alaaddin Keykubat tarafından yaptırılan Alaaddin Cami, Üzeri korumaya alınmış Kılıçarslan Sarayı gibi özel yerleri de barındırıyor.
Konya mutfağı her yönden oldukça zengin. Fırın kebabı, sadece bu şehre has olan etliekmeği, yanında hamuruyla birlikte arabaşı çorbası, bakır tepside pişmiş su böreği ve daha sayamadığımız kadar lezzeti bünyesinde barındırıyor.
Başka memleketlere göre kelime harflerinin değişik ama çok içten olduğu bir ağza sahip Konya. Zaten Konyalılar, Konya’ya da Gonya diyorlar.
– İlaha Haççe vurgunun yiğin gelsin inşallah.
– Hazar ne olacak.
– Anov nörün ya? Valla öğünlerin hacıya gitti gayrı.
– Her tarafım billası bozulmuş bölge gamyonu gibi titireyor.
Konya’nın en hareketli yerlerinden olan Zafer birçok insana eşlik ediyor. Rengarenk giyinmiş erkeklerden tutun da yaşlı teyzelere, mini eteklisinden türbanlısına belki de en demokratik ortam.
Pikniğe de gidilen ve muhteşem bir tarih barındıran Sille Konya’nın en iyi bilinen yerlerinden. Ortasından akan tatlı suyu, uçlarda yer alan büyük kilisesi ve dükkanları ile şirin mi şirin bir yer.
Genelde sabah erken saatte başlar. Mahallenize ayrı bir hava katar, sesiyle ve çevresindeki izleyicisyle adeta sizi hipnoz eder.
Ortasından yeşil renk su akan, yunuslarla insanların gezdiği, Konya’nın yemeklerini de satan dükkanları, marketleri ve restoranları ile dolu dolu ve yaşayan bir mekan Meram bağları.
9000 yıl öncesinin tarihini barındıran Çatalhöyük ile Ereğli’deki Neo-Hitit dönemi yapısı olan İvriz gerçekten ziyaret edilesi mekanlar. Çatalhöyük Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Kör Ahmet, Konya’nın meşhur yerel sanatçısıdır. Asıl adı Ahmet Özdemir’dir. Doğuştan gözleri görmez. Çiçek hastalığı yüzünden 1933 yılında Konya’da görme özürlü olarak dünyaya gelen Ahmet Özdemir’e yörede ‘Ahmet Ağa’ çağrılmasına karşın, o kendisini ‘Kör Ahmet’ diye namlandırarak ismiyle müsemma olmanın özgüvenini yaşıyor.
Belki de Konya’nın en büyük renklerinden olan Şivlilik, Regaip Kandili’nin olduğu günün sabahı yapılan bir hayır işi. Herkes değişik şekerleri alır ve kapı önüne çıkarak bunları gelen çocukların poşetine koyarlar. Şivlilikten bir önceki gün de özel karton balonların içerisine mumlar yakılarak konur ve gece yakılan lastiğin üzerinden atlanılmaya çalışır.
Sarrafların oldukça yoğun olarak toplandığı bir yer altı çarşısı. Konyalılar Sarraflar Yer Altı Çarşısına ”Zaraflar” diyor. Düğün zamanı telaşlı olan halk düğün ihtiyacı bitmeye yakın buradan gelip altınlarını alıyorlar.
İşte Konya’yı sevme nedenlerinden biri daha. Yoğurt çorbası ile başlayan pilav, ardından pilav, soğuk bamya çorbası ve ardından sayısı masaya oturan insanlar tarafından belirlenen pilav yenir. Arada bir de irmik helvası veya zerde de yenir. En son bir pilav daha yenilerek sofradan güç bela kalkılır.
Konya’da trafik kazası: 1 ölü, 1 yaralı
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.