Korkunun ecele faydası yok…

Şanlı ordumuz hemen dibimizde yani Suriye’de üçüncü hareketin hazırlıklarını son sürat yaparak tamamladı ve dün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sosyal medya hesabından duyurması ile askeri harekât başlamış oldu. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın duyurusunda “Türk Silahlı Kuvvetleri'miz Suriye Milli Ordusu'yla birlikte Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG ve Deaş terör örgütlerine karşı #BarışPınarıHarekatı'nı başlatmıştır. Amacımız güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek ve bölgeye barış ve huzuru getirmektir. Barış Pınarı Harekatı ile, Ülkemize yönelik terör tehdidini bertaraf edeceğiz. Oluşturacağımız GÜVENLİ BÖLGE sayesinde Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmelerini sağlayacağız. Suriye'nin toprak bütünlüğünü koruyacak, tüm bölge halkını terörün pençesinden kurtaracağız” denildi. Barış Pınarı ismiyle başlayan bu hareket daha önce yapılan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı hareketlerinin ötesinde büyük bir önem taşıyor. Çünkü Fırat'ın doğusuna yapılacak harekâtla Türkiye'nin güney sınırları boyunca uzanan 480 kilometrelik bir hat terörden arındırılacak. Harekât planı da yerleşim birimlerindeki sivillerin zarar görmeyeceği biçimde hazırlandı. Aylar öncesinden konuşulan ancak Amerika’nın oyalaması ile uzatmalara giden harekatın Cumhurbaşkanımızın Trump'a resti ile startının verilmesi hiç şüphesiz başta Trump olmak üzere birçok Dünya ülkesini ve PKK sevicileri yerinden zıplatmaya yetti. ABD Başkanı Donald Trump’un peşpeşe yaptığı tehditvari açıklamalar ve ardından dün sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı açıklamada, "Türkiye, Avrupa'nın geri almayı reddettiği ve ele geçirilen DEAŞ savaşçılarını üstlenmek zorunda. Bu bitmeyen salakça savaşlar, bizim için bitiyor!" söylemi kıvırma yönteminin şekil değiştirmiş hali olarak karşımıza çıkıyor. Yıllarca besleyip büyütüp eğittiği ve halen de tırlar dolusu destek ile uşaklığını perçinlettiği terör örgütlerinin yok oluşuna gönlü razı gelmeyen ‘delioğlan’ Trump’un feryadı terör seviciler tarafından karşılık görüyor. Bunun neticesinde de özellikle Fransa’nın densizliği kendini gösteriyor. Fransa Başbakanı Edouard Philippe’nin açıklamaları klasik terör dostlarını koruma şeklinde olduğu için ‘kervan yürür’ deyiminin ifadesinin tam da yeri olduğunu söyleyebilirim. Tehditler, hakaretler, mesnetsiz söylemler hep korkunun işareti, yani Ülkemizin kendi göbeğini kendisinin kesecek olmasından duyulan sıkıntı terör sevicileri fazlasıyla korkutuyor. Ama o seviciler şunu da çok iyi biliyorlar ki ‘Korkunun ecele faydası yok” bunu hem Fırat kalkanında hem de Zeytin Dalında çok net yaşadılar… Ben Barış Pınarı Harekâtına başlayan şanlı ordumuza Rabbimden zaferler vermesi duasıyla yüreklerimiz ordumuzla diyorum. Muhammet Gümüş mgumus@yenimeram.com.tr