Konya
°C
Yeni Meram

KÖRLÜK MÜ, GAFLET Mİ, DELALET Mİ, İHANET Mİ?

KÖRLÜK MÜ, GAFLET Mİ, DELALET Mİ, İHANET Mİ?- Kudsi ÖNCÜ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
15.04.2021 01:25
14.04.2021 14:27
0
6855
ABONE OL
Dört soru kavramıyla yazıma başlıyorum. Kelime ve kavram çok farklı ifadelerdir. Kelime tek anlamlı, mana derinliği olmayan harfler kümesidir. Armut, elma, taş, ağaç, kuş, at, eşek vs. Bunlar birer kelimedir, sadece çağrıştırdığı cinsi ve cismi ifade eder. Kavram ise, bazen bir kelimedir, ancak ifade ettiği mana, ciltlere sığmayacak kadar derinliktedir. Hikmet, ilim, akıl, ahlak birer kavramdır. Yazımızın başlığına konu olan kelimeler de birer kavramdır. Her kavram bir kelimedir, ama her kelime bir kavram değildir. Niçin böyle bir giriş yapma gereği duydum. 104 emeksiz-ekmeksizin gece yarısı yayınladığı bir bildirinin yayınlandığını gördük. Siyaset, medya, bürokrasi cadı kazanı gibi kaynıyor. İşin garip yanı kazanı kuran, fitneyi ateşleyenler hiç ilgileri yokmuş gibi sütten çıkmış ak kaşık rolünü oynuyorlar. Yüzsüzlük bu gurubun genetik hastalığı haline gelmiştir. Plânlı, programlı, isteyerek, bilerek, taammüden hazırlanmış evveliyatı olan bir darbe çığırtkanlık bildirisidir. Bildiri sadece kelimeler kümesinden ibaret değil, ince ince şeytani kavramlarla donatılmıştır. Oluşturmak istedikleri algı "ne varmış bunda, 104 arkadaş uykuları kaçmış, sıkılmışlar, akıllarına bir şeyler karalamak gelmiş, bu satırları kaleme almışlar. Darbe daveti bunun neresinde?" Akılları sıra milletimizle dalga geçiyorlar, şakayla karışık korku salacaklarını sanıyorlar. Akıllı olmakla ferasetli olmak aynı şey değildir. Çok karmaşık bir fizik, mekanik, matematik problemini çözme yetisi akıllı olmanın göstergesidir. Feraset ise eldeki verileri kullanarak geleceği görmek, olası tehlikelere ve olumsuzluklara karşı tedbirler üretmektir. Acaba bu bildiri örgütlü bir eylem planı olabilir mi? Öncesinde eski büyük elçiler, milletvekilleri akabinde amiraller. Nasıl da rastlantısal bir bildiri. Aklınızı sevsinler sizin, amiralliğiniz bu aklınızın ürünü, ferasetiniz nerede? Yunanistan, Amerika, İsrail ve bazı batı ülkeleri tüm medya unsurlarıyla mutluluk krizleri geçiriyorlar. Artık birkaç güne kadar emperyalist dinozorların ve içimizdeki uzantılarının "insan hakları ve özgürlük ihlalleri" nağralarını dinleyeceğiz. Bey efendiler düşüncelerini anlatmışlar, bazı yanlışların düzeltilmesi adına önerilerde bulunmuşlar. Ufak yollu da "aksi halde" ifadesiyle başlayan cümleleri kurmuşlar, ayrıntılarına darbe şeytanı uyarılarını gizlemişler. "Ayrıntıda saklı şeytanı millet fark etmez ama, hükümete de aba altından sopa göstererek yola getiririz." hesabını yapmışlar. Değerli dostlarım, tabii ki konuşabilirler, önerilerde de bulunabilirler, parti kurarak siyaset yapabilirler. Partilere üye olabilirler, zaten olmuşlar da. Hatta PYD’nin komşu bir Kürt devleti kurmasının bile gerekli olabileceğini söylemiş. Ancak 104 kişi bunu akşam otururken bir anda nasıl bir bildiriyi gece yarısı yazıp yayınladılar, bunun hiç evveli olmadı mı? Türkiye dünyada en yüksek darbe tecrübesi olan ve son işgal girişiminde de 250 şehidini vermiş bir ülkedir. Fizyoloji de davranışsal çağrışım vardır. Eş zamanlı bir işi yaparken diğer eylemin hatırlanması. Sigara içen birinin kahveyle sigarayı eş zamanlı yapması nedeniyle kahve içerken sigara yakma isteğine yenik düşmesi. Ayrıca psikolojide hepimizin bildiği şartlı refleks deneyi vardır. Deneyde köpeğe zil sesiyle eş zamanlı yiyecek verilir. Daha sonra zil sesi verilir yiyecek verilmezse hayvan yiyecek çağrışımı nedeniyle çabaya düşer ve hırçınlaşır. Acaba amiraller on yılda bir darbe yapma, muhtıra yayınlama alışkanlıklarının dürtülerini yenemediler mi? Komutanlar gece yarısı toplu bildiri yayınlamanın eski darbeleri çağrıştıracağı/hatırlatacağı ferasetinden yoksun olduklarını düşünmek belki de bizlerin en büyük saflığı/gafleti olur. Buradan çıkan sonuç "isteyerek, bilerek, taammüden darbe uyarısı, korku yayma ve ayar verme girişimidir. "Ancak Türk milleti bu zihniyetin bedelini 250 şehidiyle ödemiş, müteşebbislerini tarihin çöplüğüne gömmüştür. Şimdi insan beyninin fizyolojik olarak düşünce-eylem ilişkisini bilimsel olarak kısaca açıklamak istiyorum. Beynimiz parseller halinde dizayn edilmiştir. Her parselinin işlevi ayrıdır. Ancak birbiriyle entegre ve koordineli çalışır. Şayet beyin koordinasyon ve entegrasyonunu kaybetmişse beyin fonksiyonel olarak hastadır. İşlenmemiş ham düşünceler corteks (beynin dış kabuk kısmı)dan üretilir. Sol alın bölgesinde(entelektüel merkez) işlenir. Son karar bölgesine (werniçke alanı)sevk edilir. Analitik işlemden geçirilir, nihayet eylem ve işlem nöronlarına karar bildirilir ve eylem gerçekleşir. Aslında feraset dediğimiz olgu da bu süreçte kazanılır. Darbe yandaşlarının söylem kodlarından bir kaç hatırlatma yapacağım. Akıl, muhakeme, niyet ve feraset kavramlarını kullanma kabiliyetleri konusundaki yorumu size bırakacağım. -“15 Temmuz kontrollü bir darbedir.” -“27 Temmuz OHAL kararı gerçek darbedir.” -“CHP milletvekili ABD Başkanı Biden'den Erdoğan’dan kurtarma talebinde bulunmuştu. Zaten o da çok önce onun sözünü vermişti” -“Çukur eylemi faillerine ‘iyi çocuklar’ yakıştırması da CHP den gelmişti” Değerli dostlarım daha hangisini sayayım. Sonuç; Bu bildiri emperyalistlerin ve içimizdeki siyasi, sahte/askeri ve sivil iş birlikçileri tarafından, bilerek, isteyerek ve taammüden hazırlanmış, gaflet, delalet ve hıyanet bildirisidir. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz peygamber ocağı göz bebeğimizdir. Bütün varlığımızla canımızla, malımızla ordumuzun vatanımızın yanındayız. Milletimiz sağ olsun, vatanımız var olsun.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.