EN BÜYÜK ÖZGÜRLÜK ALLAH’A KUL OLMAKTIR

Şu anda bir taraftan bu yazıyı yazıyorum bir taraftan da Habertürk Televizyonun da, daha önce bir kere dinlediğim/seyrettiğim bir videoyu (25 ocak 2025 tarihinde yayınlanan, gazeteci Nevzat Çiçek Bey’in sunduğu, 3 saat 26 dakika süren, adı; “Kaç Çeşit Sömürgecilik Var?” olan) ikinci kez izliyorum. Program konuğu Prof. Dr. Azmi Özcan. Programın adı “Doğu Batı.”
“DİN DİL TARİH COĞRAFYA BİLİNMEDEN”
Tarihle, edebiyatla, sosyoloji ile ilgisi olan, İmam hatipte okumuş, yıllarca öğretmenlik yapmış on yıldan fazladır köşe yazan bir Türk vatandaşı olarak şunu söylemem lazım: Dini, dili, tarihi ve coğrafyası olmayan insan toplulukları millet olamazlar, özgür kalamazlar bağımsız bir devlet kuramazlar. Bu tür toplulukların hem gönülleri(vicdanları) hem akılları (Şuurları) hem kültürleri işgal altında olduğu için hayatın ve tarihin öznesi olamazlar. Hep başka (güçlü, emperyal) milletlerin gölgesi ve kölesi olurlar. Bu videoyu izlerken yıllardır savunduğum görüşlerimin, fikirlerimin, düşüncelerimin ilmi bir temele dayandığını görmenin, duymanın, anlamanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadım. Prof. Dr. Azmi Özcan Hoca, sakin bir şekilde, içinde pırlanta gibi hakikatler barındıran cümleleri yavaş yavaş, tek tek insana güven veren bir tavırla dile getiriyor. Söylediği büyük hakikatlerin daha iyi anlaşılması için ekrana artarda haritalar, resimler, karikatürler yansıtılıyor. Bu videodan hiçbir yorum katmadan, hocanın görüşlerini ihtiva eden 4-5 tane köşe yazısı çıkarılabilir. Bendeniz, hocanın görüşlerine istinat ederek daha sonra yazmayı planladığım yazıları bir yana bırakarak, Hocanın görüşlerinden bazılarını buraya yazıyorum:
a-Sömürgecilik, Emperyalizm nedir? Şudur: “Bazı insanların başkalarına ait olan maddi manevi her türlü değeri zorla ellerinde almaları, gasp etmeleri; işgal çalma hırsızlık zor şiddet… Her türlü vasıtayla başkalarına ait mallara/değerlere el koymaları…”
b- Şöyle bir tablo var günümüzde dünya kaynaklarının % 90’ı Dünya nüfusunun %10'u tarafından kullanılıyor. İşte Sömürgeciliğin dünyayı getirdiği nokta budur. “
c- “ Sömürgecilik eskiye ait bir olgu değildir, devam eden bir gerçekliktir”
d- “insanlar/milletler arasında kavga çıkartmanın en kolay ve maliyetsiz yolu insanların tarihini kavga ettirmektir”
e- “Milletleri dini sınırlarla ayırmak fiziki ve coğrafi sınırlarla ayırmaktan çok daha etkileyici ve çok daha tehlikelidir”
f- “ Türkün tanımı şudur: Haksızlığa, adaletsizliğe, zulme, emperyalizme,, karşı olan ve bunlarla savaşıp mücadele eden herkes Türk’tür.” “Türkler kurucu metinlerinde( Divan-ı Lügatit-Türk, Orhun Abideleri) ne olduklarını şöyle ifade ediyorlar; ‘yeryüzünden zulmü ortadan kaldırmak ve adaleti tesis etmekle görevli olan millet’ Bu fikri bu görüşü kabul eden herkes bu tanımın içine girer. O yüzden dünya da kimlikler içerisinde ‘olunan’ nadide kimlik Türklüktür. Diğerleri genellikle doğulur, ama Türk ‘olunur’ Nerede doğarsa doğsun ister Afrika'da doğsun ister Sibirya'da doğsun ister Amerika’da doğsun fark etmez; bu değerleri paylaşan herkes Türk’tür…”
g- “…Bizim değerler sistemimize göre insanın kimliği ırk temelleri üzerinde değil kültürel temeller üzerinde yükselir ve manevi değerler üzerine inşa edilir. Bu kültür; yeryüzünden zulmü ortadan kaldırmak, adaleti tesis etmek değerleri üzerine kurulmuştur. En geniş yelpaze de bunu paylaşan herkes benim gözümde Türk’tür “
İnşallah Hocanın kıymetli görüşlerini yazmaya devam edeceğim.