Fenerbahçe maçını unutun, Samsun maçına odaklanın

En fazla yenilgi aldığımız sezonlardan birini yaşıyoruz. Fırsatları elimizin tersi ile iterek tehlikeli bölgeye demir attık. Ligden düşmek için elimizden geleni yaparken, düşme hattındaki rakiplerimiz ısrarla, siz zahmet etmeyin biz düşeriz diyerek tahmin etmediğimiz sonuçlar almaya devam ediyor. Cumartesi akşam, bizi çok yakından ilgilendiren Gaziantep-Hatay maçı vardı. Gaziantep yense bir puan üzerimize, Hatay yense puanlar eşitlenecekti.
Planlasak olmaz, maç 1-1 sona erdi.
Ne diyeyim “Körün istediği bir göz Allah verdi 100 göz”.
Yukarıda dedim ya, siz zahmet etmeyin biz düşeriz ikramı gibi bir durum.
Atmosfer aynen bu. Omerovic’in gönderilmesinden sonra Ali Çamdalı ile ilk maçımıza çıktık.
Çamdalı kaybederse eleştirilmez, puan ya da puanlar alırsa kahraman olur. İşte böyle bir maç.
Galatasaray. Sivasspor’u rahat geçince Fenerbahçe için maçın önemi daha da arttı. Hiçbir maç oynamadan kazanılmaz.
İçinde bulunduğumuz sıkıntılı durumu göz önüne alınca, mutlak puan çıkarmamız gereken bir maç. İlk dakikalarda ileride defans yaparak, rakibin kontra atakla üzerimize gelmesine engel olma düşüncesi ile başladık. Önceki maçlara oranla biraz daha fazla koşarak, biraz daha fazla mücadele isteğimiz var hepsi bu kadar. Kısa süre sonra tipik bir orta saha mücadelesine dönen oyunda topun da oyunun da hâkimi Fenerbahçe’ ye geçti.
Arada bir cılız atakla sahamızdan çıksak da hiçbir varlık gösteremedik. Bir ara öyle bir noktaya geldik ki, sadece Fener’in ataklarını savuşturma derdine düştük. İşin açıkçası oynamaktan ziyade oynatmamaya dayalı bir oyun. Durum böyle olunca da çok faul yapmaya başladık. Fener’in dört faulüne karşılık on faul oldukça fazla. Acı ama gerçek. İlk yarıyı bir tane bile organize atak yapamadan, Fener’in dördü isabetli dokuz şutuna karşılık isabetli tek şut atamadan tamamladık. Soyunma odasına 0-0 beraberlik ile gitmek gerçekten iyi sonuç.
Ne yalan söyleyeyim, Fenerbahçe’yi bir daha bu kadar kötü yakalayamazdık. Buna rağmen fırsatı değerlendiremedik.
Diyeceksiniz ki biz iyi miydik? Hiç de iyi değildik. Fenerbahçe’nin kötü oyununa ayak uydurunca etkili tek atak dahi yapamadık.
Yukarıda bahsettiğim gibi oynamaktan ziyade oynatmamaya endeksli oyun tarzı olunca futbol ile alakası olmayan bir oyun izledik. Bu arada Fenerbahçe yakaladığı fırsatları cömertçe harcayınca, maçın sonu da kendiliğinden ortaya çıktı.
Maç boyunca bir tek isabetli şut atsak da bir puan deyip geçmiyorum. Hem de Fener’den. Ali Çamdalı bu maçı kaybederse eleştirilmez, puan ya da puanlar alırsa kahraman olur demiştim ya, kahraman oldu.
Şimdi bu maçı unutup Samsunspor maçına odaklanmalıyız. Alacağımız 3 puan bizi oldukça rahatlatacaktır.