Konya
°C
Yeni Meram

HAYAT PAHALILIĞI

HAYAT PAHALILIĞI- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
18.10.2021 01:55
17.10.2021 13:04
0
1948
ABONE OL

Türkiye’nin belli başlı iki sorunu yine gündemdeki yerini korumakta. Eskiye göre kendini daha bir hissettirerek, “Ben buradayım.” edasıyla bizlere bakıyor: Ekonomi ve güvenlik.
Ekonomiden uzun uzun bahsedeceğiz. Güvenlik konularına girecek olursak, bizim güney komşularımız Suriye ve Irak’ın kuzeyindeki terör oluşumu. Afganistan’da farklı ve farklı siyasi konularda bir duruş gösteremeyen bir Biden var. Hatta Türkiye’nin bu terör koridorundaki haklı müdahalesinde Biden Efendi, “Türkiye, müdahaleleriyle çıkarlarımızı ve bizi engelliyor.” türü bir açıklama yaptı.
SİHA, İHA ve diğer son versiyon askeri araç gereçlerimizle en azından Ermenistan’a haddini bildiren bir Türkiye var. Batıda Yunanistan, Almanya, Fransa, ABD ve diğer ülkelerle iş birliği arayışında. Ancak onların akil olanları da yok değil: Türkiye ile diyaloğa açığız, diyor. O zaman gücünle, kuvvetinle, siyasetinle seyirci değil, müdahaleci güç olacaksın ve caydırıcı olacaksın.
Asıl insanımızı birinci derecede etkileyen faktör, ekonomi. Türkiye’nin gelecekteki siyasi yapısını, 2023 ve 2024’teki oluşumunu etkileyecek unsur ekonomi. Toplumun her kesiminden yerinde durmayan fiyatlarla ilgili bir hoşnutsuzluk var. Asıl bir diğer konu da, Türkiye İstatistik Kurumu verileriyle gerçek verilerin uyuşmaması… TÜİK verilerini ele aldığımızda, geçtiğimiz eylül ayı enflasyon rakamları açıklandı. Buna göre Tüketici Fiyat Endeksi(TÜFE) yıllık bazda %19,58 artmış durumda. Doğal gaza yapılan zam yine yıllık bazda % 17,7 civarında. Elektrik zammı ise %22’yi bulmuş durumda.
Akaryakıt fiyatlarındaki artışlar aynı zamanda vatandaşın en çok eleştirdiği ve etkilendiği artışlar. 71 kuruşluk LPG zammından sonra 16 Ekim’den geçerli olan benzin ve motorine 41 kuruşluk zam geldi. Bu zamdan bir gün sonra motorin 23 kuruşluk bir zam daha gördü. Daha da önemlisi ÖTV marjının kaldırılması ile birlikte akaryakıt fiyatlarında %50’ye yakın bir zam beklentisi oluştu. Bu da benzinde litrede 2 lira 20 kuruş, motorinde 2 lira 56 kuruş, LPG’de ise 1 lira yeni zam demek.
Pazarlardaki enflasyona, tarım enflasyonuna baktığımızda da, TÜİK’in verileri Tarımda Üretici Fiyat Endeksi (Tarım- ÜFE)rakamının yıllık bazda %23,35, aylık bazda da % 1.46 arttığı yönünde.
Pekala yıllık bazda %23, 35 artan tarım enflasyonu doğruysa, pazar fiyatları niçin 2 ya da 3 kat arttı? Geçen hafta Muhacir Pazarı’na yerli üreticilere uğramıştım. Yaz günleri müstahsillerden yerli ürünler almayı tercih ediyorum. Gözümüzle görüp kulağımızla duyduğumuz salatalık 10-15 TL, sivri biber 10-12 TL, dolmalık biber 8-10 TL, yumurta viyolü 35 TL, patates 3-4 TL; meyvelerin yanına varılacak gibi değil. Geçen sene aynı aylarda bu ürünlerin fiyatları en fazla yarısı ya da yarısından aşağı idi.
Yine TÜİK verilerinde 1 yılda gübre zammı yüzde 41,78, yem fiyatı yüzde 22,73 artmış görünüyor. Ancak üreticileri dinlediğimizde DAP, şeker ve diğer gübreler ile yem fiyatlarının da gerçeği yansıtmadığı görülüyor. Astronomik fiyat artışlarının sorumlusu olarak, hal esnafı ya da pazar esnafı da çıkartılamaz.
Pazar esnafı geçen yıl halden 2 TL’den aldığı domatesi 3-3,5 TL’ye satıyordu. Bu yıl 6-7 TL’den aldığı domatesi 8-9 TL’den satıyor. Tekrar ediyoruz, serbest fiyat ekonomisinde fiyatlara ne kadar müdahale edebilirsiniz ki? Bu konuda Tarım Kredi Kooperatiflerinin satış noktalarının 1000’e çıkarılmasının çözüme katkısı olup olmayacağını birlikte göreceğiz.
İnşaat yapımındaki fiyatların ve maliyetin yüksekliği daire fiyatlarının aşırı artmasına, dolayısıyla kira fiyatlarının da uçmasına yol açıyor.
Toplumun üretim ve tüketimindeki fiyat artışları dikkatle incelenmeli. Avrupa’da da benzer fiyat artışları var. Ancak şunu unutmamak lazım: Elektrik, doğal gaz, gübre, yem, tarım ilaçları, inşaat ve bütün girdi fiyatlarındaki artışlar doğrudan insanımıza yansıyor. Eskilerin tabiriyle, “yol, su, elektrik olarak” yine vatandaşın kesesine dönüyor.
Pazarın, kiraların, yakıtın, ve diğer giderlerin astronomik bir şekilde arttığı bir ortamda, sabit gelirlinin asgari ücretine yüzde 25’lik bir artış nasıl karşılanır?
Dünya üzerinde madde ve hammadde fiyatlarında döviz üzerinden bir enflasyon var, bunu da kabul etmek lazım. Ancak fiyatların kontrol altına alınması siyasi bir zorunluluktur.
Saygılar efendim…

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.