İŞİN RENGİ DEĞİŞİYOR

Günümüz yaşantısında her alanda her şey o kadar hızlı değişiyor ki, kimi zaman bunları gündemde olmaması nedeniyle umursamadan geçip gidiyoruz.
Ancak iş ülke gelişimi ve ‘Ne olacak bu ülkenin hali?’ boyutuna geldiğinde ise yurt dışına gitmesine engel olamadığımız genç beyinlerin kaybını konuşuyoruz.
Ancak bu sistem hızlı bir şekilde değişerek dışarıdan beyin göçü alma yönünde ilerliyor. Takip ettiniz mi bilmiyorum ama geçtiğimiz hafta gündemde yer alan ve büyük yankı uyandıran Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali olan TEKNOFEST, özellikle Milli Teknoloji Hamlesi yolculuğunda önemli işlerin yapılacağını gösterir nitelikteydi. Genç kuşağın yaptığı birbirinden dikkat çekici teknolojik cihazlar takip edenlerden büyük ilgi gördü.
Kimi projeler uygulama için kurum ve kuruluşların dosyasına dahil olurken bazıları ise gelişim için ARGE laboratuvarlarına gönderilmiş oldu.
Bunlar ülkemiz için, geleceğimiz için güzel gelişmeler ancak benim dikkat çekmek istediğim ve yazının konusunu da oluşturan boyut, yurt dışına giden gençlerimizin tekrar ülkeye dönmeleri için yapılan çağrı oldu. Hem de bu çağrıyı Nobel ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar yaptı.
ABD'de yaşayan Nobel ödüllü bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, katıldığı programda gençlere yönelik yaptığı açıklamada, "Yurt dışı fırsatınız olursa çıkın ama Türkiye'nin size ihtiyacı var mutlaka geri dönün. Benim yaptığımı yapmayın, geri dönün" dedi.
Yetenekli ve gelecek vadeden gençlere yurt dışından yapılacak davetlerin önemine dikkat çeken bilim insanı Sancar, ülkenin tanıtımında önemli bir faktör olduğunu yineleyerek "Çok çalışmalısınız. Zorluklarla karşılaştığınızda, işler iyi gitmediğinde inatçı olmalısınız. Yurt sevgisi çok önemli. Yurt dışına gidin ama gittikten sonra geri dönün. Benim yaptığımı yapmayın. Yurt dışında farklı dünya görüşü olan insanları görmek önemli, onlardan öğrenecek şeyler var fakat bizim bu memlekete borcumuz var. O bakımdan yurt dışı fırsatınız olursa çıkın ama Türkiye'nin size ihtiyacı var mutlaka geri dönün" açıklaması ile gençlerin asıl olması gerektiği yerin kendi ülkeleri olduğunu anlattı.
Bu çağrı; ki bence aslında nasihat, gelecek nesil için çok önemli. Bundan 10-13 yıl önce yurt dışına çıktığımda gittiğim ülkelerde önemli mevkilerde ve sanayi kuruluşlarında ülkemizin insanlarının varlığını duyunca mutlu oluyor bir o kadar da üzülüyordum.
Özellikle Avrupa ‘da bugün imrenerek baktığımız markaların beyin takımlarında ülke insanımızın varlığı gurur verse de kendi ülkemizde daha iyisini yapmak için o beyinlere ihtiyacımız olduğu gerçeğini de unutmamak gerekiyor.
Tabi geçmişte o insanlara burada verilecek imkânlar sınırlı ve kimi zaman mümkün bile değildi. O insanlarla oturup konuştuğumuzda bundan dert yanıyor, imkân yetersizliğinden dem vuruyorlardı.
Ama bugün artık eski Türkiye yok. Birçok alanda birçok imkânlar sunuluyor. Ödeneklerinden çalışabilecekleri alanlara kadar, desteklerden hibelere kadar yeniliğe açık bir ülke kendi gençlerine sahip çıkıyor. Yani kısaca ifade etmek gerekirse ‘Artık işin rengi değişiyor’.
Kalın sağlıcakla…