İSLAM, NE KADAR HAYATIMIZDA?

İslam son din, Kuran son ilahi kitap/son vahiy, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa son peygamberdir. Allah katında kabul edilen tek din İslam’dır. Kaynağı Kuran, mübelliği/tebliğcisi, örnek rehberi peygamberimizdir. İslam’ın hayata tatbikinin üç temel boyutu vardır. İslami terminolojide İtikad, ibadet ve muamelât olarak ifade edilir.
İtikad; İslam’ın inanç esaslarını kapsar. Özünü/esasını, hiç bir şeyin rastlantısal/tesadüfen var olmadığını, mutlaka bir yaratanın olduğunu, bunun da Tek Allah olduğunu, gönderdiği peygamberleri/elçileri aracılığıyla insanlara tebliğ(vahiy)edildiği inancı oluşturur. Bir başka ifadeyle itikadın en kapsamlı karşılığı imandır, tevhid inancıdır.
İbadet; İnsanların Allah'ın emri gereği yerine getirmekle yükümlü olduğu mükellefiyetlerinin tamamı ibadet kavramı kapsamındadır. Bedeni ve mali ibadetler olarak tasnif edilmiştir. Bedeni ibadetler insanı ruhen ve sosyal olarak, mali ibadetler de malı ve ekonomiyi disiplinize eder.
İlmin, aklın, ahlakın ve tarihi gerçeklerin ışığında akademik çalışma yaparak siyer-i-nebi çalışması yapan Mehmet Azimli hocamızı kutluyorum. Çakılı kaynatarak çorba yapan masalcıların, ilmi/bilimsel, akademik çalışma yapan ilim adamlarımıza nasıl linç girişiminde bulunduklarına tarih boyunca şahit olunmuştur. Günümüz Müslüman toplumunda, İslam hayatın dışına çıkarılmış, akıletme, fikir yürütme, muhakeme etme, görme gibi beynin işlevsellikleri devreden çıkarılmıştır. Bu gün İslam aleminin Vahiy, hadisler, akıl ve bilim kaynaklı dinamik bir içtihat müessesesi yoktur. Statükocu ilahiyatçı akademisyenler, günümüz ticaret, bankacılık, sosyal güvenlik, eğitim, vergi, vs. daha yüzlerce konu üzerinde ne bir çalışma, ne de bir örgütlenme yapmamışlardır. Mehmet Azimli, Mehmet okuyan gibi İslam’ı hayatın merkezine koyma çalışması ve çabası içinde olan ilim/bilim insanlarımızı linç etmeye kalkıyorlar. Aklıselim her Müslüman bu dezenformasyonlara karşı uyanık olmalıdır. Birlik ve beraberliğimizi korumamız ve ilmi çalışmalara destek olmamız gerekir. Bu kadar imam hatip, imam, Kuran kursu, ilahiyat fak., cami, diyanet teşkilatı ortada. Ancak; cinayetler, mafyalar, boşanmalar, hırsızlıklar, israflar, tabiata-doğaya saldırılar, kadına şiddet, rüşvet, uyşturucu, beyaz kadın ticareti vs. artarak devam etmektedir. Bunların hepsi de İslam da haram ve yasak değil mi? O halde yaşanan, hayatın merkezine oturan bir din anlatılmıyor. Menkıbeler, ikindi namazını geçiren sahibinin bir duayla güneşin geri gelip namazı eda edilince tekrar batması gibi binlercesi, sevgili peygamberimize uydurulan yalan ve iftiralar din diye anlatılırsa bundan yüksek kalitede bir Müslüman toplumu beklemek hayaldir. Rabbim Müslümanlara ilim, akıl, ahlak, feraset ve kardeşlik nasip etsin.