Konya
°C
Yeni Meram

Kaş yaparken göz çıkarmak…

Kaş yaparken göz çıkarmak…- Muhammet GÜMÜŞ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
15.11.2021 01:29
14.11.2021 16:30
0
1949
ABONE OL

Hiç şüphesiz toplum olarak zorlu süreçlerden geçiyoruz…
Uzunca bir süre yaşadığımız pandeminin ardından buna bağlı olarak açılan yaraları kapatma süreci derken 2021’in de sonuna yaklaştık. Pandeminin açtığı gedikleri kapatmak kolay olmasa da ülke olarak devrilmeden ayakta kalmayı başardık. Ancak tabi her gelen yılın geçen yılı arattığı gerçeğini de göz önünde bulundurmadan geçemeyeceğim.
Yeni yılın kapıyı aralamasına az bir zaman kala, ekonomik veriler büyük önem kazanmaya başladı. Çarşı pazar fiyatlarından tutun da, altın ve dolardaki rekor yükselişler ister istemez gelecek adına hepimizi tedirgin etmeye yetti. Tabi burada sıkıntıyı yaşayan sadece ülke olarak biz değiliz. Dünyanın birçok ülkesi de benzer sorunlar yaşıyor. Ekonomisi güçlü olan ülkelerde bile, insanlar artışlardan dert yanıyor.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerde, ay sonunu getirememekten dert yandıklarına şahit oluyorum. Birçoğu temelli dönüş planları yaparken bazılarının planları ise çok daha farklı.
Neyse ben dünya ülkelerinden kendi ülkemize tekrar geleyim ve “Önce can, sonra canan” diyeyim.
Fiyat artışları vatandaşların yanı sıra birçok sektörü de ciddi derecede etkiliyor. Bunu hepimiz biliyoruz ancak bunun nedenlerini de çok iyi biliyoruz. Bazı nedenler işimize gelmese de, farklı değerlendirmelerimiz olabiliyor. Kimi hükümete sallıyor, kimi dış güçlere, kimi kendi kendimize…
Her nereye sallarsak sallayalım ucu geliyor yine bize dokunuyor. Ama asıl büyük dokunuş bu yılın başı olacak gibi görünüyor.
Kaç zamandır gündemde ciddi derecede yer alan konu, birçok kesimi ilgilendiren asgari ücret konusu oldu. Hemen hemen her hanede asgari ücretle yakından uzaktan ilgisi alakası olan bireylerin olduğunu varsayarsak, her haneyi ciddi derecede ilgilendiren bir konu olduğunu görmemiz mümkün.
Bir ekonomist gibi ekonomiden çok anlayan biri değilim bunu hemen belirteyim. Anca edindiğim bilgiler ışığında konuya değinmem gerekirse alaya ben hem işçi hem işveren açısından bakmak istiyorum.
Evet dediğim gibi beklentimiz yüksek, hepimizin cebini, cüzdanını rahatlatacak bir rakamın verilmesi hayalimiz tabii ki. Ama bu hayali kurarken ülke ekonomisinin gerçeğini de geri plana itmemek gerekiyor. Düşünün, evde et yok ama ızgara hayalleri kuruyoruz. Bu, ne kadar gerçekçi olacak? Bunun gibi Asgari Ücret Belirleme Komisyonu da bu rakamları birçok veriyi masaya yatırarak belirleyecek.
Edindiğim bilgilere göre; asgari ücret belirlenirken enflasyon rakamları aktif rol alıyor. Önceki yıllarda asgari ücret zam oranı belirlenirken enflasyonun ortalama yüzde 5-7 üzerinde belirlendiği yer alıyor. İlk olarak Merkez Bankasının 18,4'lük enflasyon beklentisi baz alındığında ve buna yüzde 5'lik refah payı eklendiğinde asgari ücretlinin bürüt maaşının 4.440 lirayı, net ücretin ise asgari geçim indirimi (AGİ) dâhil 3.485 lirayı geçeceği tahmin ediliyor.
Diğer yapılan bir hesaplamada ise Merkez Bankasının 18,4'lük enflasyon beklentisine yüzde 7'lik bir refah payı eklendiğinde brüt ücretin 4.480 lirayı, net ücretin de asgari geçim indirimi (AGİ) dâhil 3.540 lirayı geçeceği konuşuluyor.
Üçüncü yapılan hesapta ise TÜİK'in son açıkladığı enflasyon rakamı baz alınıyor. Bu rakama yüzde 7'lik refah payı eklendiğinde brüt ücretin 4530 lirayı, net ücretin de asgari geçim indirimi (AGİ) dâhil 3.580 lirayı geçeceği tahmin ediliyor. Bunu yanı sıra hani dedim ya konu her haneyi ilgilendiriyor diye, işte buna göre bütün çalışanlar, memurlar, sözleşmeli personel için uygulanacak asgari geçim indirimi asgari ücrete göre belirleniyor. Bu nedenle memur, sözleşmeli personel maaşları da asgari ücretten doğrudan etkileniyor. Bu bilgiler ışığında oluşan resme baktığımızda ise uzmanların görüşü: Asgari ücrete geçen yıl yüzde 21 zam yapılırken bu yıl yüzde 20 zam olması halinde asgari ücretin net 3 bin 390 lira, yüzde 22 zam yapılması durumunda ise brüt asgari ücretin 4.364,50 liraya, net asgari ücretin ise 3.447.50 liraya çıkacağı hesaplanıyor.
Bu hesaplamalar olayın kaş yapma boyutu tabii ki, bunun bir de göz kısmı var. O da direkt işvereni etkileyen kısmı. Mesela bu yıl için 3 bin 577.50 lira olan asgari ücrette işveren payı (yüzde 15.5) 554.51 lira, işveren işsizlik sigorta primi (yüzde 2) 71.55 lira olmak üzere işverene toplam maliyeti 4 bin 203 lirayı buluyor. Durum böyle olunca da işveren yeni asgari ücretten olumsuz etkilenecektir. Zaten üretim ve mal tedariki konusunda sıkıntı yaşayan işverenlerimizin bir de böyle bir ek maliyetin olması işsiz ordusuna asker kazandıracak yegâne gerçektir. Bu nedenle hükümetin işçiyi düşündüğü kadar işvereni de düşünmesi gerekir. Vergisiydi, SSK’sıydı gerekli indirimlerin göz önünde bulundurulması gerekir ki, “Kaş yaparken göz çıkarmamış” olalım.
Kalın sağlıcakla…

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.