KİMLİĞE VURULAN MÜHÜR

Kimlik nedir? Bir kelime midir, kavram mıdır? İlk bakışta ikisi de aynıdır diyebiliriz. Ancak kelime ve kavram aynı değildir.
Kelime; anlamının dikey ve yatay boyutu itibariyle sadece kendisini ifade eden harfler kümesidir. Elma, armut, su, toprak arpa buğday vs.
Kavram; anlamının yatay ve dikey boyutu itibariyle derin anlam yüküne sahip,ciltler dolusu kitaplar yazılmış veya hakkında yazılabilecek olan harfler ve kelimeler kümesidir.Aynı zamanda kavramlar tanıma ve tefsire muhtaçtır.
Kimlik, din, kültür, ahlak, felsefe, edebiyat, sanat, tarih vs. daha binlercesini zikretmek mümkün.
Şimdi konumuza dönelim.
Çok değerli bir arkadaşım 2021 yılında açılışını yaptığımız İstanbul’da ki Çamlıca Camisiyle ilgili bir yazarın biraz ağırca ithamlar da içeren bir yazısını paylaştı. Caminin gereksiz bir yatırım olduğu, 150 kişinin çalıştığını, birilerine peşkeş çekildiğini vs. ifadeler içeren çapsız büyük düşünme kabiliyetinden yoksun, belli kesimlerin dillerine pelesenk haline getirdikleri söylemlerden ibarettir.
Her insanın görme alanının çapı aynı değildir. Hele bir de ön koşullu bakma alışkanlığı sendromuna yakalanmışsa, dar bir görme alanı içinde bocalar dururlar. Dinamizmden uzak,statikocudurlar.En iyi halleri yerinde saymak veya geri gitmektir. "Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur" çemberinde dönerler de dönerler.
Zaten bu anlayışların taş üstüne taş konmuş eserleri de olamaz, olmamıştır olanı da yok etmişlerdir. Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ, Nuri Killigil belgesellerinde örneklerini net görürüz.
Şimdi "kimlik" kavramını irdeleyelim.
Kimlik; bireylerin, toplumların,milletlerin,devletlerin,sanatların,eserlerin,tarihlerin ve coğrafyanın aidiyetlerinin tescillenerek tanımlanmasına kimlik denir. Kimliğe vurulan mühür o kimliğin tescilidir.
Geçmiş medeniyetlerin tanımlanması, bıraktıkları eserler, eserlerin kalıntıları ve arkeolojik çalışmalardan elde edilen verilerdir. Bir bakıma kimliklerinin tescilidir.
Ecdadın üç kıtaya yayılmış binlerce eserleri vardır. Devletimiz bu eserleri zaman zaman restore etmektedir. Ayrıca onlarca ülkede camiler, kültür merkezleri gibi yeni simgesel eserler yapmaktadır. Geçtiğimiz yıl, ABD de kültür merkezi, Arnavutluk'ta cami, Azerbaycan Şuşa da, şehitler anıtı cami vs. yüzlerce eser sayılabilir. Arnavutluk başbakanının konuşmasını, cami açılışında ağlayan kız çocuklarını hatırlayın.
Bu eserler yılda ne kadar gelir getiriyor, niçin harcadık, hiç düşündünüz mü?
Benzer şekilde ülkemizde onlarca kilisenin, havranın, katadralin, onarımlarını, inşalarını yaptık. Meselâ Bulgar Demir kilisesini yaptık. Bulgaristan başbakanının o gün ki konuşmasını hatırlayın
Ülkemizde geçmiş medeniyetlere ait yüzlerce eserler vardır. İşte bu eserler sahiplerine ait kimliklerin tescil mühürleridir.
Çamlıca camisi yüz yıla yakındır hayal edilmiş tasarlanmış bir eserdir. Adnan Menderes'in, Demirel'in, Erbakan'ın, Özal'ın hayallerinde yer alan bir projeydi.
Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin cumhuriyet dönemine ait İslami simge mahiyetinde bir eseridir. Gerçek ifadesiyle Müslüman Türk Milletinin kimliğine vurulan bir mühürdür.
Pirimitif mantıkla bunun yorumu şudur;
"Kimlik dediğimiz ne ki, alırsınız bir patatesi üzerine harfleri işlersiniz, basarsınız mavi mürekkebe vurursunuz kimliğe. İşte budur sizin kimlik dediğiniz"
Bu kimlik primitif beyinleri tanımlayabilir.
Ancak bir imparatorluğun küllerinden Neşet eden, yeniden Büyük Türkiye Cumhuriyet ini tanımlayamaz.
Bu gün Afrikalı anneler yeni doğan bebeğini Türk Bayrağına beliyor.
Niçin diye sorunca? "Türkiye sayesinde, dedelerimiz geldi de kurt yemekten kurtulduk, artık kuyularımız var, sebze meyve yetiştiriyoruz, onları yiyoruz “diyorlar.
İşte bunlardır kimliğe vurulan mühür.
Dezenformasyon ustaları, tükenmişlik sendromu enjeksiyoncuları, bu gerçekleri ne zaman anlayacaksınız.
Muhalefet çok kıymetlidir, ülkenin motoru mesabesindedir. Ancak muhalefet milli olmalıdır. Devletin sırlarını otopark bodrumlarında para sayarak tescilleyenlerin arkasında olanlar, nasıl bir projenin ürünü olduklarını ve kimliklerini ispatlamışlardır.
Büyük Türk Milleti bu oyunları-15 Temmuzda olduğu gibi -bozmaya muktedirdir.
MİLLETİMİZ SAĞOLSUN, VATANIMIZ VAR OLSUN.