ÖNÜMÜZDEKİ 90 GÜN ÇOK ÖNEMLİ!

Kıymetli dostlar, içinde bulunduğumuz bu zaman diliminde, ruhlarımızın yeniden yeşereceği, kalplerimizin coşkun bir sevinçle dolacağı mübarek üç aylara girdik çok şükür. Recep, Şaban ve Ramazan; günahlardan arınmanın, kalpleri Allah’a yaklaştırmanın ve manevi bir dönüşümün kapılarını aralayan, bereket dolu aylardır.
Enerjisi çok yüksek günleri yaşıyoruz. Bir yandan Recep ayına merhaba derken bir yandan yılbaşı bir yandan sadece Konya’mıza has olan üç ayların gelişini sevinçle kutlayıp, birlik beraberliği pekiştirmek amaçlı; fener alayı ve şivlilik bayramında çocuklar gibi şendik..
Tıpkı doğanın bahar mevsiminde canlanması gibi, bu aylar da gönüllerimizde bir baharın başlangıcıdır. Her bir nefeste, her bir adımda, Allah’ın rahmetine daha da yaklaşmanın heyecanını duyarız. Bu mübarek zaman diliminde, Kur’an’a daha sık sarılmak, namazlarımızı huşu içinde kılmak, zikirle meşgul olmak ve hayır işlerine koşmak ruhumuzu besleyecektir..
Önümüzde 90 günlük inanılmaz güzel aylar var. Sağanak sağanak rahmet yağıyor. Sekülerleşince ahiret endeksli yaşayamıyoruz. Kolay mı peki? Günümüz şartlarında pekte kolay görünmüyor. Nefis bir yandan şeytan bir yandan.. Rabb’im bilinç ve şuur versin..
TV’lere bakın; bilimum hocalar “şu zikirleri çekin, bu duaları okuyun” der. Tabiki zikir fikir şükür ehli olmalıyız. Hepsine saygımız sonsuz. Be güzel kardeşim görevimiz iyiliği emretmekle birlikte kötülükten men etmek olmalı..
Örneğin, yıllardır sigara içenler bu mübarek günlerde niyet edebilir bırakmaya. Dili zehir saçan, niyet edebilir güzelleşmeye, tatlı dilli olmaya.. Ezcümle; kötü alışkanlıklarımızı güzele tebdil eylemeye niyet edelim.. Bunları yazmak konuşmak kolay tabii..
Çok sevdiğim Yunus Emre der ki: “ Dövene elsiz, sövene dilsiz gerek. Derviş gönülsüz gerek, Sen derviş olamazsın. “ Hakikate bakacak olursak işimiz çok zor..
Tasavvuf ehlinin ifadesiyle, üç aylar, insanın kendi nefsini terbiye ederek, Allah’a ulaşma yolculuğunda önemli bir merhaleye tekabül eder. Bu süreçte, kalp gözümüzü açarak, dünyanın geçici zevklerinden uzaklaşır ve ebedi mutluluğa ulaşmak için çaba harcarız. Gelin birlikte üç aylarda neler yapabileceğimize bakalım.
Recep ayı, tövbe ve istiğfarın yoğunlaştığı, kalbin Allah’a yöneldiği bir hazırlık ayıdır. Recep ayı, tıpkı bir bahar yağmuru gibi, gönlümüzdeki kuru topraklara rahmet yağdırarak, yeni bir başlangıç için zemin hazırlar.
Şaban ayı, Ramazan ayına hazırlanmanın en yoğun olduğu dönemdir. Bu ayda, oruç tutmaya alışmak, ibadetlerimizi artırmak ve nefsimizi terbiye etmek için daha fazla gayret gösteririz.
Ramazan ayı ise, kul ile Rabb’i arasındaki bağın en güçlü olduğu, rahmetin coştuğu, mağfiretin bol olduğu mübarek bir aydır. Bu ayda, oruç tutarak nefslerimizi terbiye eder, Kur’an’ı kerim’i daha çok okur ve ibadetlerimize ağırlık veririz..
Rabb’im yağan bu sağanak sağanak rahmetten istifade edip, idrak edip dolu dolu geçirmeyi nasip eylesin.