Oyun anlamında eksikliklerimiz çok, güzel olan sadece üç puan…

Acı bir gerçeği öncelikle dile getirmek istiyorum.
UEFA, bu hafta Avrupa kupalarında bizim takımların dışında oynanan toplam 50 maçın hiçbirinde Türk hakemlerini görevlendirmedi.
Malta gibi bir ülkenin hakeminin bile görev aldığı haftada Türk hakemlerinin görevlendirilmemesi Türk futbolu için tam anlamıyla rezalet değil, rezalet ötesidir.
At gözlüğü takmış, kendi takımından başka bir takımı desteklemeyen, kamuoyu oluşturan, lobi faaliyetleri yürüten, siyasetten ekonomiye kadar etkili olan futbol yorumcuları, yazarlar, çizerler ve bunlara izin verenler, işte bu rezil durum eseriniz.
ESERİNİZLE NE KADAR ÖVÜNSENİZ AZDIR.
“Kendi aleyhine bile olsa doğru şahitlik yap” der Kitabımız. Üç beş maç kazanacağız diye at gözlüğü takarsanız, ALAY KONUSU OLURUZ, nitekim Başta Avrupa olmak üzere Dünya Futbol camiasında, ALAY KONUSUYUZ… Her neyse gelelim kendi maçımıza…
İYİ GİTMİYORUZ…
Göztepe ve Hatay maçları uzatma dakikalarında kaçırılan puanlar, moralimizi alt üst ettiği gibi, ümitlerimizi, hayallerimizi, özgüvenimizi etkiledi.
Serkan Damla’ nın istifası sonrası Adana Demirspor, teknik direktörlük görevine Mustafa Dalcı' nın getirildiğini açıkladı.
Teknik direktör değişiklikleri ilk haftalarda takımlara olumlu yansır. Konyaspor maçı öncesi değişikliğin gerçekleşmesi iyi olmadı.
Ligin son sırasında bulunan Adana maçı böyle bir atmosferde başladı…
İlk dakikalarda iki takım da birbirini tartarak başladı. Oyunu kendi sahasında kabul eden Konya’ nı üzerine rahat geldiğini gören Adana defansını ileri çıkardı.
Kazanmak isteyen iki takım, kıran kırana mücadele, ikili pozisyonlarda ayakta kalmaya çalışan oyuncular.
Böyle maçlarda duran topların önemi tartışılmaz. Kazandığımız duran topları verimli kullanamadık. Recep Hoca’ nın kesinlikle duran top çalıştırması lazım.
İlk yarıda sahaya olumlu yansıyan tek şey, ikili üçlü pres yaparak kazandığımız toplar oldu. Bu topları da verimli değerlendiremeyince ilk yarı başladığı gibi 0-0 tamamlandı.
İkinci yarıya etkili başlayan ev sahibi takım oldu. 47. Dakikada Slowik gole izin vermedi. Bu pozisyon Adanaspor’lu oyuncuların özgüvenini artırdı. Sahamıza daha rahat gelmeye başladılar.
Oyun öyle bir noktaya geldi ki, adeta iki takımda beraberliğe razı, hasbelkader, bir fırsat buluruz da atarız düşüncesine dönünce, tatsız tuzsuz bir oyun çıktı ortaya.
Kendi sahasından çıkmaya dermanı olmayan Adana karşısında, saman alevi gibi arada bir parladık.
Acı ama gerçek, tek ümidimiz var duran top, İki dakikada 4 korner atışından faydalanamadık, yine de duran toptan başka bir alternatifimiz olmadığı net bir şekilde görüldüğü sırada, 78. Dakikada kazandığımız korner atışından Jevtovic ile golü bulduk. 0-1
Son dakikalarda canımız çok yandı, bu sebeple, ön alanda baskı yapıp, topu ceza alanımızdan uzak tutup, daha fazla sahip olarak son dakikaları tamamlayalım derken 88. Dakikada yine Slowik beraberliğe izin vermedi.
Bu oyun ile ilerleyen maçlarda işimizin kolay olmadığının altını çizeyim. “Eksikliklerimiz çok, güzel olan sadece üç puan…”