Konya
°C
Yeni Meram

RAMAZAN İKLİMİ

RAMAZAN İKLİMİ- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
11.04.2022 09:09
11.04.2022 09:12
0
1861
ABONE OL

Söze “Nerede o eski Ramazanlar?” diye başlamayalım. Hz. Ali, “Evlatlarınızı asrın gereklerine göre yetiştirin.” buyurmuş. Dünyada her şey değişmeye mahkûm. Yaşantılar, düğün dernek, kutlama vb. her şey bir değişim yaşamakta. Ancak değişmeyen ve Rabbimin hükmü ile bildirilen kutsal inanç ve değerlerimiz müstesna.
Rabbime hamdolsun. Koranadan dolayı dolu dolu yaşayamadığımız Ramazan-ı Şerif’i bu yıl daha bir güzel yaşamaktayız. Müminler camiyi, belli kriterler çerçevesinde bir araya gelmeyi özlemişler. Dikkati elden bırakmamak gerekiyor. Tedbirli olmak gerekiyor. Seccadeleri camiye götürmüyoruz ancak cami cemaati olarak maske takanların sayısını da azalttık. Yetkililerden tam bir Kovid açıklaması gelmediği sürece temkinli olmakta fayda var.
Kısmen kavuştuğumuz ve yaşadığımız Ramazan iklimi sayesinde unutulmaya yüz tutmuş manevi değerlerimizi yaşamaya başladık. Bırakın dar gelirlilerin iftar davetini, hısım akraba arasındaki iftar davetlerini unutmuştuk. Akrabalar arası davetler başlamış durumda.
Yerel yönetimlerimiz bir taraftan sivil toplum kuruluşları, bir taraftan da mahalle sakinlerine davet veriyorlar. Tüm STK’lar ve firmaların devreye girmesiyle birlikte Ramazan davetleri çoğalacak gibi.
Aslında toplumu dejenere eden, birbirinden uzaklaştıran sistem ya da yapı nizamı site hayatı. Normalde ayrık durumdaki binaları bir araya getirerek site oluşturuyorsunuz. Ancak birbirini tanımayan, farklı mesleklerden, farklı kültürlerden insanların bir araya getirdikleri sitelerin durumu ortada. Yüzlerce ailenin birlikte yaşadığı sitelerde insanlar, tanımadıkları yüzleri sadece asansörlerde görebiliyor. Cenazesi olduğunda iki sokak ileride ikamet eden konu komşu ya da akraba eski devirlerde yemek getiriyordu. Bu davranış komşuluk hukukunun gereğiydi. Şimdilerde cenazede, düğünde, kınada ve diğer toplantılarda sitedeki karşı ya da yan komşunun haberi yok.
Mahalle bakkallarının önündeki iftarlık normal ve tahinli pideleri göremiyoruz. Zira değişirken bir yanlışlık mı yaptık bilmiyorum, mahalle bakkalını bitirdik. Mahallenin bakkalı çoğu zaman da muhtarı, mecburen dükkanını kapattı. Muhtarın kendisi emekli olurken oğlu da bir markete girdi, çalışıyor. Eski mahallelerdeki çocuklar dahi Ramazan ayında cıvıl cıvıldı. Sokakta, mahallede bir hareket söz konusu idi. Şimdilerde çocuklarımız emniyetli bir şekilde evlerinde, kapalı mekanlarda tablet ile oyun oynamaktalar.
Evin hanımı tarafından evin beyine ısmarıç(sipariş) verilirdi. Özlenen yiyecekler, davet varsa davetliler için alınacaklar…Hepsi birer tatlı telaşe idi. İkindiden sonra, iftardan önce de yemek konuşulur; su böreği kaç bezeden yapılır, ekmek kadayıfının hamuru Afyon mu iyi olur, İstanbul mu? Olmazsa olmazımız hoşaf(komposto), o zamanlarda şimdiki gibi kola ve benzeri içecekler yok ki! Bütün et konuşulur. Genç ve orta yaşlıların çoğu bilmez, kapama konuşulur. Bir sohbet esnasında çiçek bamya o kadar uzun konuşuldu ki, evin herifi bisiklete binip Melike Hatun Çarşısı’ndan (Kadınlar Pazarı) bamya almaya gitti. O bamya iftarda yapıldı ve yendi.
Yiyecekleri uzatabiliriz, eski Konya ikliminde bir “yat geberlik”i anlatmaya kalksak uzar da uzar. Gönül arzu ediyor ki, eski güzel geleneklerimizi yaşatalım. Diş kirası nedir, bunu gençlik unutmasın. Fakiri doyuracaksınız, akabinde de onu incitmeden “diş kirası” adı altında harçlığını da vereceksiniz.
Af buyurun, imkanlarımız arttıkça insanlığımız azalıyor mu? Sülalenin en variyetli, zengin insanları akrabalarını toplar onlara Ramazan’da iftar, diğer günlerde ziyafet verirdi. Bu yemekler sayesinde hısım akraba birbirini tanır ve unutmazdı. Şimdilerde amca, hala ve teyze oğulları dahi birbirine gelip gitmiyorlar ve tanışmıyorlar. Hatta ne demekse isimlerini de değiştirmişler; “kuzen”.
Bayrama yaklaşıyoruz. Eskilerde bayram ziyaretleri olurdu. Küçükler, büyüklerin ellerini öpmeye gider, onlar da iade-i ziyaret yaparlardı. İki senedir korona sayesinde hepten ziyareti unuttuk, gündemimizden kaldırdık. Çok hatırından geçemeyeceklerimizle de neydi, “dijital ortamda” bayramlaşmış olduk. Ve korkulan… Bazı kalabalık aileler bayramda belli gün ve saatte bir restoranda bir araya gelip kahvaltı yapıyorlar ve toplu bayramlaşma yapılıyor. Ne kadar güzel düşünülmüş ve mantıklı değil mi?
Olsun, bizim toplu yaşantımızı sağlayan “site”lerimiz var.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.