SAYIN AKŞENER NE DEMEK İSTEDİ?

2023’ün yaklaştığını hissetmeye başladık. Siyasi gündem belirleniyor. Gündemin en çok konuşulan ya da tartışılan konularından biri İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in katıldığı bir televizyon programında adaylığı ile ilgili yaptığı bir açıklamaydı. Sunucunun 2023 cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olup olmayacağı sorusuna, “Ben cumhurbaşkanı adayı değilim. Bunu net bir şekilde söylüyorum. Kendi adıma bunu söylüyorum. Ben başbakanlığa adayım.” dedi. Bu beyanla birlikte ortaya çıkan soru işaretleri ve açıklamalar da peşi sıra geldi.
Doğru ya, mevcutta olmayan bir başbakanlığa adaylık acıkması da neyin nesiydi? İlk açıklama da İYİ Parti Grup Başkanı Sayın İsmail Tatlıoğlu’ndan geldi: “Başbakan olacağım demek cumhurbaşkanı olacağım demekten daha ileri, daha fonksiyonel, daha pozitif bir iddiadır. Başbakan olacağım demek bir kere “Sistemi değiştireceğiz.” demektir. Bunlar cumhurbaşkanı olmaktan daha ileri bir iddiadır. Millete bir katkı koyma amacı taşımaktadır.” dedi.
Konu ile ilgili AK Parti Genel Başkan Vekili Sayın Numan Kurtulmuş’un da beyanı var: “2023’te başbakanlık oylaması yapılmayacak.” dedi. Türkiye’de başbakanlık sisteminin geride kaldığını ve başkanlık sistemine geçildiğini bir kez daha vurguladı.
Aslında her biri birbiriyle alakalı konular. Erken seçim, normal seçim, ittifaklar, adaylar ya da aday adayları, anayasa değişiklikleri… Hulasa, siyaset ısınmaya başladı. Bir diğer konu da Sayın Cumhurbaşkanı’nın Rusya dönüşünde açıkladığı anayasa taslağının yılbaşından önce halka sunulması düşüncesi.
Türkiye 2023’e girerken farklı alanlardaki temel meselelerle karşı karşıya. Sadece ittifaklar yazılsa, sayfaları aşar.
Şu gündemi de verelim. HDP Milletvekili İmam Taşçıer bir ifadesinde, düşüncelerini “Anayasa’nın ilk 4 maddesi ile 41 ve 44. maddesi değiştirilmezse, bazı konulardaki çekinceler kaldırılmazsa, Kürt sorunu tartışılamaz. Kürtlerin talepleri bellidir.” diye ifade etti.
Bu ifade üzerine ne Sayın Kılıçdaroğlu’ndan ne Sayın Akşener’den bir açıklama şu ana kadar gelmedi. Sayın Akşener’in "Kürt meselesinin muhatapları ne İmralı, ne de Kandil olamaz.” diye açıklaması var.
Başbakan adaylığı ile ilgili Sayın Akşener’in ifadelerine dönersek, “Benim bu sisteme karşı olduğum kesin. Güçlendirilmiş parlamenter sistemden yanayım. Başkanlık Sistemi’ne karşıyım. İlk hedefimiz bu sistemi değiştirmek. “mi demek istiyor? Ya da önceki aylarda Sayın Bahçeli’nin “Yuvaya dön” çağrısına “Kafama silah dayasalar ben Cumhur İttifakı’nda yer almam.” cevabının yeni bir versiyonu mu? Bu sözleri, ola ki yapılan ya da yapılabilecek bir ittifaka katılım teklifini kibarca reddetmek manasına mı geliyor?
Şu günlerde yavaş yavaş gündeme getirilen ve daha kuvvetlice getirilecek olan anayasa değişikliklerinin içeriği ve gayesi nedir? Konuşulan farklı ifadeler var. İşte milletvekillerine bazı yetkilerin verilmesi, ifade özgürlükleri, bakanlıklara atanan milletvekillerinin görevden ayrıldığında milletvekilliğinin düşürülmesi, bazı bakanların güvenoyu ve yeminleri…Bir dizi yeni düzenleme gündeme geleceğe benziyor.
AK Parti ve MHP’nin anayasa değişikliği teklifleri hazır. AK Parti’de yapılması düşünülen değişikliklerde Başkanlık Sistemi’ne bağlı kalınacağı ve Parlamenter Sistem’e yeniden dönülmeyeceği konuşuluyor. Burada dönüp dolaşıp aynı noktaya mı geliyoruz? Ya da sağ elimizle sol kulağımızı mı göstermekteyiz?
Asıl ve temel mesele acaba cumhurbaşkanlığı seçimlerinde cumhurbaşkanı adayının yüzde 50+1(bir) oyla belirlenecek olması mı? Acaba anayasa değişikliği taslaklarında “En fazla oy alan aday cumhurbaşkanı seçilir” ifadesi var mı?
Sayın Akşener’in işi pek de kolay değil. Bir taraftan İmralı ile Kandil’i muhatap almayacaksın, bir taraftan tabandaki milliyetçileri küstürmeyeceksin, diğer taraftan HDP’nin anayasanın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi istemine bakakalacaksın.
Türkiye’nin bundan sonraki siyaseti ve yönetimi tamamıyla ittifaklar üzerinde şekillenecek. İkili ya da üçlü ittifakları birlikte görebiliriz. En önemlisi de cumhurbaşkanlığı seçiminde ola ki ikinci tura kalma durumu doğarsa, kim kiminle birlikte hareket edecek, birlikte göreceğiz.
“Kişi sevdiği ile birlikte haşrolunacaktır.”