ŞİİLİK VE NUSAYRİLİK
ŞİİLİK VE NUSAYRİLİK-Mustafa KAPLAN-Yeni Meram Gazetesi
Abdullah İbni Sebe isimli güya sahabe Yemenli Yahudi asıllı münafık kurduğu çete ile Hz. Osman’ı şehit etmişlerdi. Sonrasında yerine Hz. Ali halife oldu. Onu da yine bu çete sabah namazı sırasında bir köleye öldürttü.
Onun yerine büyük oğlu Hz. Hasan halife oldu. Şam valisi Muaviye ile halifelik konusunda anlaşmazlık yaşandı. Hz. Hasan Muaviye’ye sen şimdi halife ol, senden sonra da ben olayım, diye halifelikten çekildi. Sebe çetesi Hz Hasan’ı kendi hanımına zehirleterek öldürttü. Bu arada Kufe halkı Hz Ali’nin küçük oğlu Hz. Hüseyin’i halife olması için Kufe’ye çağırdılar. Ancak sözlerinde durmayarak buluşma noktasına gelmeyip Hz. Hüseyin’i ve ailesini yalnız bıraktılar. Hz. Hüseyin şehit edildi. İşte Kerbela Olayı bu noktada oldu.
Halife Muaviye Sebe ve çetesinin peşine düştü. Onlar da İran dağlarına kaçtılar. Sebe kendi ürettiği Ehl-i Beyt sevgisine dayanan Şii sistemini burada geliştirdi. Hz. Ali’yi bunlar öldürtmesine rağmen onun sevgisine dayalı bir inanç sistemi kurdular. Bu nasıl bir çelişki?
Sünni İslam inanç sistemi ile çok çelişkili bu inanç sisteminin bugün başta İran, Irak, Suriye, Azerbaycan, Yemen, Lübnan ve ülkemizde çeşitli isimler altında takipçileri vardır. Bizdekilere Caferi ve Alevi deniyor.
Dinleri İslam, kitapları Kuran, peygamberleri de Hz. MUHAMMET’tir. Ancak ameli yani uygulama noktasında hem kendi içlerinde hem de Sünni inanç sistemiyle farklılaşır. Son Suriye inkılabı ile Nusayri diktatör Beşar Esed devrildi.
Bundan sonra Nusayrilik gündem oldu. 61 yıl süren Baas iktidarlarının 53 yılı baba Hafız Esed ve oğlu Beşar yönetimindeydi. Yaklaşık 30 yıl baba, 23 yıl da oğlu Suriye’yi diktatör olarak yönettiler. Bunlar Nusayriydi. O zaman Nusayrilik nedir? Nusayrilik, Şii İslam inancının bir mezhebi olduğu kabul edilse de aslında İslam dışı unsurlar barındırır. Kurucusu Muhammed bin Nusayri olup kitabı Kitabü’l-Mecmu isimli kurucusunun yazdığı bir kitaptır.
Bu inanç sistemi tamamen kapalı bir kutu olup dışarıya sır, bilgi vermezler. Sadece sızan bilgilere göre İslam inancına uygun hac, oruç, namaz ve zekat gibi ibadet şekilleri yoktur. Hz. Ali bedeninde Allah’ın tecelli ettiğine ve Hz. Muhammed’i de haşa Hz. Ali’nin yarattığına inanırlar. Onlar için Cennet, Cehennem yoktur. Nusayrilikte tenasüh vardır. Ruh ölmez, ölen kişinin ruhu bir başka bedende yeniden doğar. Hatta hayvan veya bitki olarak da doğabilir. Son olarak da Allah’la bütünleşilir. Şimdi baba Hafız ve oğlunun Suriye’de böylesi katliamları ve zulmü nasıl yaptığı nasıl Müslüman oldukları sorgulanıyor.
Adamlarda ahiret inancı yok. Hesap verme, cennet veya cehennem korkuları yok. Yani gavurun bile cennet, cehennem inancı var bile bile günah işliyorlar ama onlarda yok. Bu arada Suriye’de yüzde dokuz nüfusları varken ülkeyi 53 yıldır demir yumrukla bunlar yönetiyordu. Bu ayrıca bir garabettir.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.