Kültür ve Sanat

Kıymetli okurlar defaatle söylediğim ve farklı konulara dayandırdığım bir söz vardı; "Kelebek Etkisi". Birkez daha açıklamak isterim; sistem içindeki küçük değişkenlerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurmasıdır, kelebek etkisi...
Konya'da, Kültür ve Sanat Alanında yapılan küçük dokunuşlar katlanarak artıyor ve büyümeye devam ediyor. Gerek Selçuklu Belediyesi tarafından kurulan Selçuklu Sanat Akademisi gerekse son günlerde neredeyse kapalı gişe oynayan Konya Devlet Tiyatrosu bu işe öncülük ediyor.
Konya Devlet Tiyatrosu; ortaya çıkarttığı oyunlar ile hem toplumsal mesajlar vermeye, toplumda bir bilinç uyandırmaya hem de Sanatın, Tiyatronun ortaya çıkarttığı farklı bakış açılarını topluma kazandırarak, büyük ve güzel bir iş ortaya çıkartıyor. Yakın zamanda, çeşitli vasıtalar aracılığıyla oyunlarını izlediğim Konya Devlet Tiyatrosuna bilet bulmakda bir hayli zor...
Gelelim Kursiyeri olmaktan mutluluk duyduğum Selçuklu Sanat Akademisine; her yaşa hizmet eden, sanatın her dalını bünyesinde barındıran neredeyse bire bir eğitim veren Selçuklu Sanat Akademisi'nin ücretsiz bir şekilde eğitim vermesi bulunmaz bir nimet. Özellikle altını çizmek istediğim bir diğer husus ise, Çocuk Drama ve Çocuk Uygulamalı Tiyatro Kursları. Selçuklu Sanat Akademisi Çocuk Tiyatro Topluluğu oluşturuldu ve bu toplulukta ki çocuklarımız binlerce kişilik salonda Tiyatro oynamaya başladılar bile. Bu işin en muazzam tarafı ise Çocukların; Drama ve Tiyatro ile büyüyerek kendilerini ifade etme biçimlerinin geliştiği, Sosyal ve Psikolojik yönden psikoseyans haline gelen bu kurslar çocukların geleceği için paha biçilemez bir hâl almış durumda.
Elbette ki yalnızca iki yer ile sınırlı değil, Konya'nın kültür ve sanat faaliyetleri... Özel kuruluşlar, cafeler, topluluklar, vb. birçok yere sahip ve bu amaç doğrultusunda hizmet veren bir şehir haline geldi Konya.
Kültür ve Sanat hayatın her alanında olmalı ve olacaktır da, lakin geçmiş yıllarda Sanat faaliyetleri belirli güruha mensup kişilere endekslendiği için, halk nezdinde, "Tiyatro neymiş, gavur icadı, başımıza komünist mi olacaksın" gibi ifadeler muhafazakar kesimlerde ve Anadolu'nun bir çok yerinde duyuluyordu. E kardeşim, sen tiyatro oyunu yazmazsan, yazan adamın oynadığı olur Tiyatro...! Sen kendi görüşünü, fikrini, değer yargılarını öne çıkartan kaliteli içerik çıkarttığın zaman eleştiri yapabilecek konumda olacaksın. "Kedi ulaşamadiği ciğere mundar dermiş" atasözü tam da buraya yakışıyor. Ne kadar üretir ne kadar reformist olur, farklı platformları kendi değer yargılarına yönelik kullanırsan işte asıl o zaman toplumun sanat anlayışını yada bir diğer değişle Sanat ile topluma yön verebilirsin. Herkes bilir Türkiye'de her kesimin hoşuna giden muhakkak bir filmine rast geldiği "Metin Akpınar" bir güruh tarafından sahiplenilir ve düşünce yapısı, siyasi görüşürü topluma yön verebilir. Pekii siz hiç sağ görüşe mensup, mutlaka bir filmini izlediğiniz, muhafakar bir oyuncu gördünüz mü? Büyük bir soru işareti?
Kısaca demem o ki kıymetli okurlar, Topluma Sanat ile yön verebilme yetisi ve kabiliyeti kazanmakta biraz geç kaldık belki Orta kuşak nesle, Televizyon Dizileri ile değer algısı oluşturuyor olabilirsiniz ama genç nesle, daha çok Sanat faaliyeti ve bu sanat faaliyetlerini yürütecek daha çok sanatçıya ihtiyaç olduğu bir kesin. Bu sebeple bu alanda faaliyet gösteren tüm kurumlarıma teşekkür etmek istiyorum.
Kalın Selametle...
Fatih ARSLANPINAR